20 maddede ‘şiddet pornografisi’ nedir, şiddet görüntüleri neden yaygınlaştırılmamalı?

Psikiyatr Yüce: "Dehşet içeren ayrıntılar, bir süre sonra kaçınma, duyarsızlık ve inkâr refleksine yol açıyor, kitleleri gerçeklikten, insani duygulardan uzaklaştırıyor."

KRONOS 08 Mart 2021 GÜNDEM

Fotoğraf: csgorselarsiv.org

7 Mart günü İbrahim Zarap isimli erkeğin, Samsun’un Canikli ilçesinde eski eşi E.M.’yi kızının yanında öldüresiye dövmesi, olayı kamera kaydına alan bir kişinin görüntüleri  sosyal medyada paylaşılmasıyla gündem oldu. Uzmanlar ve birçok kullanıcı ise şiddet görüntülerin daha fazla yaygınlaştırılmaması konusunda uyardı. Peki uzmanların uyardığı şiddet pornografisi nedir, şiddet görüntüleri neden yaygınlaştırılmamalı?

Psikiyatr Arzu Erkan Yüce, haberlerde şiddetin yeniden üretilmemesi, şiddet eyleminin ayrıntılarına dair fotoğraf ve görüntüler verilmemesi, haberin romantik ya da estetik bir şekilde sunulmaması noktasında uyarıyor. Bu görüntüleri izleyenlerin de ikincil olarak travmatize olma riskleri olduğunu söyleyen Yüce, “Şiddete maruz kalanların kendilerini çaresiz hissetmelerine ve kurban rolüne sıkıştırılarak güçsüzleştirilmelerine hizmet eder” diyor.

Uzmanlar şiddeti görselleştirme, romantize etme, detaylandırma gibi her türlü işlemin şiddetin pornografisi olduğunu söylüyor. Yüce’nin de kişisel Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı paylaşımlar şöyle:

1- Şiddetin şiddeti beslediğini bilerek, her türden şiddet haberinin içeriğine özen göstermeliyiz. Özellikle şiddete maruz kalan kişi ve yakınlarının, özel yaşamlarının gizliliği ve kişilik haklarının korunmasına dikkat edilmeli.

2- Yaşadıkları travmalar yetmezmiş gibi, kişiler rızaları dışında milyonlarca kez görüntülenerek de dijital şiddete maruz bırakılıyorlar. Bu görüntüleri izleyenlerin de ikincil olarak travmatize olma riskleri var.

3- Hem bazı profesyonel haberciler hem de sosyal medya kullanıcıları tarafından etik ve vicdani kurallar göz ardı ediliyor; sözde farkındalık oluşturmak ya da etkileşim yakalamak uğruna olaylar bütün ayrıntılarıyla paylaşılıyor, adeta bir şiddet pornografisi yaratılıyor.

4- Yalnızca fiziksel ya da cinsel şiddet eylemlerine ya da dramatik görüntülerle tepki uyandırılabilen olaylara vurgu yapmak, sistematik bir biçimde hepimizi etkisi altına alan diğer şiddet türleri ve olaylarının hafife alınması ve kanıksanmasına neden oluyor.

Fotoğraf: Gülnaz Bingöl / csgorselarsiv.org

5- İnsanların tüm bu hassas noktaları düşünmeden, etkin çözümler için harekete geçmeksizin “tek tıkla” paylaşarak “üzerine düşeni yapmış olma” rehavetine kapıldığını düşünüyorum. Bunlar ancak failleri özendirip güçlendirirken, şiddete maruz kalanların kendilerini çaresiz hissetmelerine ve kurban rolüne sıkıştırılarak güçsüzleştirilmelerine hizmet eder.

6- Farkındalık oluşturmak için yapılan tüm paylaşımlarda ve profesyonel haberlerde şiddet yeniden üretilmemeli; şiddet eyleminin ayrıntılarına dair fotoğraf ve görüntüler verilmemeli ve haber romantik ya da estetik bir şekilde sunulmamalıdır.

7- Kitle iletişim araçlarında yayımlanan her şeyin, toplumdaki tutum ve davranışları etkileme ve biçimlendirme gücünü, paylaşımlar ne denli sık yayımlanırsa o kadar çok insanı etkilediğini unutmamalıyız.

8- Şiddet içeren görüntüler ne kadar sık ve ne kadar uzun süre ekrana gelirse, zararlı etkileri o oranda artıyor. Dehşet içeren ayrıntılar ve felaketleştirici yorumlar bir süre sonra -amaçlananın aksine- kaçınma, duyarsızlık ve inkâr refleksine yol açıyor, kitleleri gerçeklikten, insani duygulardan ve değerlerden uzaklaştırıyor.

Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org

9- En fazla birkaç saat süren bir üzüntü, gündelik hayatın akışı içinde yitip gidiyor. Sanki bu olanlar hiç yaşanmamış gibi…Bu çok da sağlıklı bir yas tutma işine benzemiyor. Dolayısıyla bu görüntülerin sanıldığı gibi bir katkısı yok. Üstelik görüntüleri görenler için, benzer şiddet deneyimleri olanların kişilerin kendisi ya da yakınları için tetikleyici ve travmatize edici olabilir.

10- Dijital ortamda paylaşılan hiçbir şey silinmiyor. Kişiler, olayı yaşadıklarında hak arayışlarında bu görüntülerin kısmen katkısını görüyor olsalar da olayın üzerinden yıllar geçtikten sonra hala bu görüntülerle anılmak ve ön plana çıkmak istemeyebilirler. #şiddetiyenidenüretme

11- İşin bir başka boyutu da şu: Psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet… Hepsi şiddet ama ortada fiziksel şiddet, cinsel saldırı, daha dramatik tablolar varsa, insanlar konuya işte o zaman dikkat kesiliyor, psikolojik şiddet görmezden geliniyor.

12- Şiddet biçimleri arasında bir hiyerarşi olmamalı. Haberciler ve sade vatandaşlar olarak şiddet görenin yanında olmamız için tablonun ille de trajik olması gerekmemeli. Daha fazla delil/görüntü isterken, bu görüntüler şiddet eşiğimizi yükseltiyor.

13- Şiddet olaylarında maruz kalanın beyanı esastır. Oysa çoğu olayda görsellerin paylaşılması beklentisi “O kişiye somut delil varsa inanılır, yoksa inanılmaz” şeklinde bir durum oluşturuyor. Bu kez adli tıp raporlar satır satır ortaya dökülüyor. Bu bilgilendirme ihtiyacından çok, şiddet pornografisi üretimine hizmet ediyor. Bu da bir süre sonra beyanın inanırlığını ve güvenirliğini sorgulatan bir alışkanlığa dönüşüyor.

14- Görüntüler ses getiriyor belki ama o gürültünün içinde dava görülmesi gerektiği gibi görülüyor mu? Emine Bulut’un şiddet bildiriminde bulunması, karakola sığınmasına rağmen koruma tedbir ya da 6284 sayılı kanunun uygulanmasıyla ilgili bir veri yok bildiğim kadarıyla.

15- Kolluk kuvvetlerinin de kovuşturulması gerekliydi belki. Fail hakkında ‘canavarca hislerle öldürmekten’ işlem yapıldı ama ‘tasarlayarak öldürmekten’ de işlem yapılmalıydı.  @sibelyukler bu konuda epeyce yazmıştı.

16 – Basın mensupları o dramatik görüntüye ya da olayın Bulut’un kızının yanında yaşanmasına odaklanırken diğer kısımlara yeterince odaklanabildiler mi?

17- Haberciler, bu konudaki eksikleri işaret eden, daha sorumlu, eşitlikçi ve hak temelli bir haberciliğin peşinde olursa emsal teşkil eden daha fazla kazanımlar elde edilebilir. Ve doğru dil kullanımı da topluma örnek teşkil eder, şiddetsizlik desteklenmiş olur.

18- Sosyal medyada paylaşım yaparken neye dikkat etmeli? İlle de isim kullanacaksak, yazıda şiddete maruz kalanın ismini değil, failin ismini ve failin özelliklerini, failin işlediği suça işaret ederek göstermeliyiz.

19- Tek bir tıkla bir şey paylaşıp görevimizi yapmış duygusuyla kenara mı çekileceğiz yoksa yaptığımız paylaşım insanlara gerçekten yararlı mı olacak? Bu paylaşımı insanları haberdar etmek için mi yoksa dikkat çekmek için mi yapıyoruz?

20- Sosyal medyada duyarlılık yaratmak ya da tepki göstermek için yaptığımız paylaşımların maruz kalan(lar)a faydası olacak mı? Buna bakmamız ve maruz kalanın görüntülerini paylaşmamaya özen göstermemiz gerekiyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram