17 Aralık soruşturmasında adı geçen ‘bir numara’ Erdoğan’dı

KRONOS 12 Aralık 2017 GÜNDEM

New York’ta görülen ve İran ambargosunu delmekle suçlanan işadamı Reza Zarrab’ın itirafçı tanık, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tek sanık olarak yargılandığı davanın üçüncü haftası başladı.

Geçen hafta içerisinde Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı RezaZarrab’ın ifadesine devam edilmişti. Zarrab,Perşembe günü ifadesini tamamlayıp, tanık kürsüsünden inmişti.

New York’taki davada eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz ifade veriyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre Korkmaz, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili açılan soruşturmalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “bir numara” olarak bahsettiklerini söyledi.

Korkmaz, Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklanmış ve Şubat 2016’da serbest bırakılmıştı. Korkmaz ayrıca polislikten de ihraç etmişti.

Savcılık, iddianamede yer alan ve duruşma sırasında kanıt olarak sunulan telefon dinleme kayıtları, tape ve belgelerin bir bölümünün 17 Aralık soruşturmalarında elde edildiğini ve bunların toplanmasıyla ilgili bilgi sahibi Türk emniyet görevlilerinin tanık olarak dinleneceğini söylemişti.

Korkmaz, New York’taki ifadesinde 17 Aralık 2013 tarihinde yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili açılan davanın soruşturmasını yürüttüğünü ve emri altında sekiz polisin çalıştığını söyledi.

Korkmaz ayrıca Türkiye’den ayrıldığını ve artık ABD’de yaşadığını da aktardı.

Korkmaz, 2014 yılında 25 Aralık soruşturmasını yürüten polislerle ilgili açılan dava kapsamında önce gözaltına alınmış ve sonrasında da tutuklanmıştı.

Eski komiser yardımcısı, 17 aylık tutukluğun ardından Şubat 2016’da serbest bırakılmıştı.

Korkmaz, o dönemde katıldığı duruşmada, tahliye talep ederken yaptığı konuşmada, “25 Aralık dosyalarında hiç çalışmadım, tek parafım yok, ben 17 aydır neden tutukluyum? 25 Aralık dosyasında görev almadığım için disiplin cezasına gerek olmadığım kararını Efkan Ala imzaladı. 25 Aralık dosyasında değil işlem yapmak, o dosyadan haberim bile yoktu. Başka büroda çalışıyordum. Nasıl suç işledim ben?” diye konuşmuştu.

17 Aralık soruşturması sırasında hem polis fezlekesini hem de savcı Celal Kara’ya gönderilen raporu yazan Korkmaz’a o dönem görevi kötüye kullanma suçlaması yöneltilmişti.

Savcılık, Korkmaz’a bir fotoğraf gösterdi ve Korkmaz bunun Aralık 2013’te Süleyman Aslan’ın evinde bulunan ve RezaZarrab tarafından içine para konularak gönderilen ayakkabı kutularının görüntüsü olduğunu söyledi.

Savunma bu ifadeye itiraz etti. Ancak itiraz yargıç tarafından reddedildi.

Korkmaz, “Bunları yaptığımız operasyon sırasında ele geçirdik” dedi.

Gazeteci Adam Klasfeld’in aktardığına göre, Korkmaz 17 Aralık 2013 döneminde yürütülen soruşturmalarda kullanılan teknikler arasında “fiziki takip, güvenlik kamerası görüntüleri, e-postaların incelenmesi, kurumlardan elde edilen belgeler, denetçi ve uzman raporlarının” yer aldığını belirtti.

Hüseyin Korkmaz, ifadesinde Zarrab ile ilgili yürütülen soruşturmanın zaman içerisinde genişletildiğini ve rüşvet ile evrakta sahtecilik iddialarının gündeme alınmasıyla birlikte yeni şüphelerin de eklendiğini söyledi.

Korkmaz, 17 Aralık 2013 döneminde yürütülen soruşturmaya zamanla eklenen isimleri Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan olarak sıraladı.

Mahkeme salonundan bildiren Law360’ın muhabiri Pete Brush, “Hüseyin Korkmaz, kaçakçılık ve kara para aklama iddialarıyla ilgili açılan soruşturmada ilk etapta Zarrab’ın başlıca şüpheli olduğunu söylüyor. Korkmaz, daha sonra polisin odağına ‘rüşvet ve evrakta sahtecilik’ şüphelerinin oturduğunu aktarıyor” dedi.

Gazeteci Adam Klasfeld, Hüseyin Korkmaz’ın mahkemede Muammer Güler’e oğlu Barış Güler aracılığıyla 200 bin dolar verildiğini söylediğini aktardı.

Muammer Güler, 17-25 Aralık operasyonları sırasında içişleri bakanıydı. Güler 25 Aralık 2013’te görevinden istifa etmişti.

Muammer Güler’in oğlu Barış Güler de operasyon sırasında gözaltına alınmış, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ve Reza Zarrab ile birlikte 28 Şubat 2014’te tahliye edilmişti.

Klasfeld, bu ödemenin daha önce duruşmada tutanaklara geçen 100 bin dolarlık ödemeden ayrı bir ödeme olduğunu da söyledi.

Duruşmayı takip eden gazeteci Pete Brush, Hakan Atilla’nın avukatlarının Hüseyin Korkmaz’ın açıklamalarının davayla alakasız olduğunu söyleyerek itiraz ettiğini, ancak yargıcın itirazı reddettiğini söylediğini aktardı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com