Zarrab’ı tecavüzle suçlayan kaçakçı gölge diplomatlar dosyasından çıktı

“Zarrab bana hücrede tecavüz etti” iddiasında bulunan silah kaçakçısı Faouzi Jaber’in, ABD’li ajana da rahat suç işleyebilmesi için fahri konsolosluk ayarlamayı teklif ettiği ortaya çıktı.

EMİR KORKMAZ 15 Kasım 2022 DÜNYA

Türkiye kamuoyu Jaber’i, Reza Zarrab’la aynı hücrede kalması nedeniyle tanımıştı.

İranlı kara para aklayıcısı Reza Zarrab’ın ABD’deki hücresinde kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü Lübnan asıllı silah kaçakçısı Faouzi Jaber’in ismi, dünyanın dört bir yanından çok sayıda uluslararası gazetecinin ortak çalışmasıyla ortaya çıkarılan “gölge diplomatlar” dosyasında çıktı. Dosyada yer alan bilgilere göre, Jaber, yakalanmasına neden olan olayda, silah satmaya çalıştığı kişiye “fahri konsolosluk ayarlama” teklifinde bulundu. Jaber’in hem silah satmaya çalıştığı hem de konsolosluk vaadinde bulunduğu kişi ise ABD için çalışan bir ajandı.

“RAHAT SİLAH KAÇIRMAK İÇİN KONSOLOS OL”

Jaber, Kolombiyalı silah alıcısı Diego ile buluşmak için Gana’ya gitti. Orada gözlerden uzaktaki lüks bir otelde buluştuğu müşterisine, Kolombiya’daki uyuşturucu savaşında kullanması roket ve el bombası satmayı planlıyordu. Jaber, anlaşmayı kolaylaştırmak için, aslında ABD için çalışan gizli bir ajan olan Diego’ya hiç beklemediği bir öneride daha bulundu. Kendisine vereceği silahları Atlantik Okyanusu’ndan rahatça geçirip, gemilerle taşıyabilmesi için ona bir “fahri konsolosluk” ayarlamayı önerdi. Jaber muhatabına, “Bu sıfat senin dokunulmazlık şansın” dedi. Jaber, fahri konsolosluk aracılığıyla “dokunulmazlık” önerdiği Diego’ya, “sana kimse dokunamaz, ceza veremez” mesajı verdi.

MUHATABI DEA AJANIYDI

Jaber bol keseden atıp tutarken, bilmediği şey, Güney Amerikalı silah tüccarı zannettiği Diego ile tüm konuşmalarının, ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) tarafından saniye saniye kayıt altına alındığıydı, zira Diego aslında DEA için çalışan bir ajandı. Hizbullah ile ilişkili olduğu iddia edilen Lübnan asıllı, Fildişi Sahilleri vatandaşı Jaber, uzun yıllardan beri ABD tarafından izleniyordu.

“FAHRİ KONSOLOSLAR PARA VE UYUŞTURUCU TAŞIR”

Aslında bu minik anekdot, silah ve uyuşturucu kaçakçılarının yasa dışı dünyasına dair net bir fikir veriyor: Suçlular, diplomatik koruma zırhı altında, kirli ve karanlık işlerini daha kolay takip edebilmek için fahri konsolosluk makamını kullanıyorlar. Daha sonra yakalanan silah tüccarı Faouzi Jaber, Hizbullah üyesi olduğunu reddetse de, fahri konsolosluk makamının organize suçlar dünyasındaki büyük öneminin de altını çizdi: “Fahri konsolosların nasıl çalıştığını, nasıl ortaya çıktığını çok iyi biliyorum. Uyuşturucu ve para taşıyan, her türlü kirli işe bulaşmış bir dolu fahri konsolos tanıyorum.” ABD’nin takibiyle Çekya’nın başkenti Prag’da 2014’te tutuklanan Jaber, 2016’da operasyonu yapan ABD’ye iade edildi. 2017 yılında da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

“ZARRAB BANA TECAVÜZ ETTİ” DEMİŞTİ

Türkiye kamuoyu Jaber’i, Reza Zarrab’la aynı hücrede kalması nedeniyle tanımıştı. Florida’ya tatil için gidince havaalanında FBI tarafından gözaltına alınan kara para aklayıcısı İranlı Reza Zarrab, daha sonra duruşma gününü beklerken New York’un göbeğinde Metropolitan Hapishanesi’nde kalmıştı. Zarrab’ın hücere arkadaşı ise, Faouzi Jaber’di. Jaber, kendisine defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla Zarrab’dan şikayetçi olmuştu. Mahkeme tutanaklarına göre Jaber, Zarrab’ın kendisine dövdüğünü de iddia etmişti. Jaber, Zarrab’ın Afrika’da yaşayan ailesine para gönderdiğini, kendisine de iyi bir avukut bulma vaadinde bulunduğunu söyledi. Utandığı için önce şikayetçi olmadığını savunan, Zarrab’ın sözlerini tutmaması nedeniyle mahkemeye başvurduğunu belirtti.

PARA VAADİYLE KANDIRMIŞ

O günlerde Kolombiya’da terör örgütü FARC’a uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmaktan davası devam eden Jaber, Zarrab’ın, davasında savunma yapması için avukat tutması, banka hesabına nakit para havale etmek ve Afrika’daki ailesine para göndermek de dahil olmak üzere kendisine “para saçarak” onu kazandığını söyledi. Jaber belli bir süre sonra Zarrab ile kaldıkları küçük hücrenin “bir tür işkence odası haline geldiğini” iddia etti. Zarrab’ın avukatları, Jaber’in iddialarını reddetmişlerdi. Daha sonra itirafçı olarak hafif bir ceza ile kurtulan Zarrab’ın bu iddialar hakkında herhangi bir soruşturma geçirip geçirmediği ise bilinmiyor. Zarrab, gardiyanlara içki ve cep telefonu karşılığında rüşvet verdiğini de itiraf etmiş, ancak yaptığı itirafçılık anlaşması çerçevesinde bu suçlarla ilgili bir yaptırıma da uğramamıştı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com