Yılın teknik direktörü yine bir Alman: Thomas Tuchel

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ile Uluslararası Profesyonel Futbolcular Birliği (FIFPro) Ödülleri’nde Yılın futbolcusu, Yılın Kalecisi ve Yılın Teknik Direktörü oylamaları açıklandı. Yapılan duyuruda Robert Lewandowski Yılın Oyuncusu, Eduard Mendy Yılın Kalecisi ve Thomas Tuchel Yılın Teknik Direktörü ödülünü aldı.

THOMAS TUCHEL; MÜKKEMMELİYETÇİ KİŞİLİK

2006 yılında Alman Futbol Federasyonu’na ait HannesWeisweiler Akademisi’nde antrenörlük eğitimini mükemmele yakın olan 1,4’lük not ortalaması ile tamamlayarak futbol hocası diplomasını da aldı. Almanya’nın “Profesör” lakaplı hocası Ralf Rangnick’in yanında ilk yardımcılık deneyimini altyapıda yaşadı.

2008 yılında profesyonel takıma kaydırılan Jürgen Kramny’nin yerine Mainz’ın A Genç yardımcı antrenörlüğüne getirilen Alman hoca, 2009’da A Genç liginde şampiyonluk elde etti. Mainz’da Jürgen Klopp’un yerine gelen Jörn Andersen’in kupanın ilk turunda takımın elenmesi sonrasında gönderilmesi üzerine profesyonel takımın başına geçti.

2009/10 sezonunun ilk 7 haftasında 21 puan toplayarak kulüp tarihinin başlangıç rekorunu kırdı. Mainz’ın başında 5 sezon kalan ve inişli çıkışlı dönemler yaşayan ancak oynattığı modern hücum futboluyla Almanya’da büyük beğeni toplayan Tuchel, 2011 yılında Almanya Futbol Federasyonu’nun ligde ve alt yapı çalışmalarında en başarılı olan teknik adamlara verdiği yılın antrenörü ödülünü aldı.

Thomas Tuchel, 2015-16 sezonundan itibaren iki sezon Borussia Dortmund’u çalıştırdı.

Tuchel Dortmund’ta hiçbir Dortmund antrenörünün elde edemediği istatistikleri yakaladı ve Dortmund tarihinin maç başına en çok puan kazanan teknik direktörü oldu. Görev yaptığı her iki sezonda da takımını Kupa finaline taşıdı ve birini kazandı. Bundesliga tarihinde bir lig ikincisinin topladığı en yüksek puanı toplamayı başardı ama maalesef Pep Guardiola’lı Bayern Münih’i engelini aşamadı.

Tuchel’in Paris’teki görevi oldukça iyi başladı. PSG ile ligdeki ilk 14 maçının tümünü kazanan Tuchel, böylece bir lig rekorunu da kırıyordu. İlk sezonunda da ikincisinde de lig şampiyonluğunu kazandı. Fransa Kupası’nı da müzelerine götürmeyi başardılar. Ve ikinci sezonun sonunda Şampiyonlar Ligi’nde finale çıkmayı başarıp, finalde kupayı Münih’e bıraktılar.

PSG’de takımının başında sahaya çıktığı her 4 maçın 3’ünü kazanmıştı. Chelsea’deki ilk sezonunda, yarım sezon içerisinde dünyanın en mücadeleci liginde maç başına 2 puan toplamayı başardı. Sonunda Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı da bildi.

DÜNYA FUTBOLUNA ALMAN DAMGASI

Son iki yıldır zirvede oturan Jürgen Klopp’tan sonra yine bir Alman teknik adamın yerine seçilmesi Alman teknik direktörlerinin futbol dünyasındaki başarısının ispatı olarak gösterilebilir. Thomas Tuchel ile birlikte Alman teknik direktörler üç yıldır bu alana adeta ambargo koydu.

Geçtiğimiz yıl iki Alman hoca Jürgen Kloop ve Bayern Münih’in teknik direktörü Hansi Flick’in arasında geçen mücadeleyi Kloop kazanmıştı. Bu sene yine bir Alman hoca kazandı.

PREMİER LİGTE BAŞA GÜREŞEN ÜÇ ALMAN TEKNİK DİREKTÖR

Futbolda dünyanın en iyi ligleri arasında gösterilen Premier Lig’de şampiyonluk yarışı veren Liverpool’un başında Alman Jürgen Klopp, Chelsea’nin başında ise Thomas Tuchel bulunuyor. Manchester United’ın Menejeri ise Ralf Rangnick. Premier Ligin üç köklü kulübünün başında Alman teknik direktörlerinin olması dünya futbolunda Almanların ağırlığını hissettiriyor.

ŞAMPİYONLAR LİGİNİ SON ÜÇ YILDIR ALMAN TEKNİK DİREKTÖRLER KAZANIYOR

Devler Ligi’nde son üç senede mutlu sona ulaşan takımlar Liverpool, Bayern Münih ve Chelsea olurken hepsini teknik direktörünün Alman hocalar olması dikkat çekti.
2018-19 sezonunda Jürgen Klopp’un çalıştırdığı Liverpool mutlu sona ulaşırken 2019-20 sezonunda Hans-Dieter Flick’in başında olduğu Bayern kupaya uzandı ve son olarak da Thomas Tuchel’in Chelsea’si şampiyon oldu.

İngilizlerin ünlü futbolcusu Garry Lineker’in “Futbol; 22 oyuncunun bir topun peşinde koştuğu, sonunda Almanlar’ın kazandığı oyun” yorumunu yapmıştı. Anlaşılan Almanların futbolun saha kenar yönetimi konusunda da dünya futboluna sunacağı olumlu katkısını göreceğiz bundan sonra..