Yeneroğlu: İşkencelerle, yasaklarla, kayyumlarla ve baskılarla yönetilen ülke olmayı hak etmiyoruz

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi'nin esastan incelediği başvuruların yüzde 91,8'ine hak ihlali kararı verdiğini belirterek, "Türkiye, insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle, yasaklara, kayyumlarla ve baskılarla yönetilen üçüncü sınıf bir ülke olmayı hak etmiyor "dedi. 

KRONOS 03 Ekim 2020 GÜNDEM

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin esastan incelediği başvuruların yüzde 91,8’ine hak ihlali kararı verdiğini belirterek, “Bu veriler, bugün Türkiye’de insan hakları ihlallerinin sıradanlaştığının açık bir tespitidir. Türkiye, insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle, yasaklara, kayyumlarla ve baskılarla yönetilen üçüncü sınıf bir ülke olmayı hak etmiyor “dedi.

Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başlattığı daha sonra MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sürdürdüğü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteklediği Anayasa Mahkemesi tartışmasıyla yazılı açıklama yaptı. Yeneroğlu, AK Parti-MHP koalisyonunun Anayasa Mahkemesi’ne göz dikmesi, vatandaşlarımızın kamu gücü karşısında en temel haklarını etkin bir şekilde kullanabilmesine imkan tanıyan bir yargı organına dönük bir saldırı olduğunu belirterek, “Bu saldırı önlenemezse insan hakları ihlalleri daha da derinleşecek ve ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bugünkünden bile yoğun biçimde şikayet edilecektir”dedi.

HAK İHLALLERİ TÜRKİYE’NİN YÜZ KARASIDIR

“İnsan hakları ihlallerinin yoğunluğu, Türkiye’nin acı bir gerçeği ve yüz karasıdır” diyen Yeneroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “2016 yılından 2020 Haziran ayına kadar geçen süre zarfında Anayasa Mahkemesine yaklaşık 220.000 bireysel başvuru yapılmıştır. Anayasa Mahkemesinin resmî istatistiklerine göre, esastan incelenen başvuruların yüzde 91,8’inde hak ihlali olduğu karara bağlanmıştır. Bu veriler, bugün Türkiye’de insan hakları ihlallerinin sıradanlaştığının açık bir tespitidir. İktidar koalisyonunun Anayasa Mahkemesini hedef almasının sebebi de budur.”

Demokratik bir düzende, vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürebilmesi için devlet gücünün hukukla bağlı olması şart olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, “Bunun için iktidarın etkin hukuki araçlarla denetlenmesi gerekir. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, gün geçtikçe daha fazla otoriterleşen iktidar gücüne karşı vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumaya çalışmaktadır.”değerlendirmesinde bulundu.

BİREYSEL BAŞVURU İLE TOPLUM ANAYASAYA SAHİP ÇIKIYOR

“Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, toplumun kendi anayasasına sahip çıktığının göstergesidir” olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:  “İşkence, kötü muamele, basın yasakları, tutuklamalar, KHK’lar, kayyumlar ve diğer tüm hukuksuzluklar Türkiye’nin rutini olamaz. Bireysel başvuru hakkının tartışmaya açılması, hukukun üstünlüğünün hiçe sayıldığının ve insan haklarının iktidar tarafından ayak bağı olarak görüldüğünün en açık kanıtıdır. Bu durumda ortadan kaldırılması gereken bireysel başvuru hakkı değil, bireysel başvuruyu zorunlu kılan temel hakların sistematik ihlalidir.”

ÜÇÜNCÜ SINIF BİR ÜLKEYİ HAK ETMİYORUZ

Yeneroğlu, özgür ve demokratik bir Türkiye’de insanımızı hak ettiği refah seviyesine ulaştırmak amacıyla üstünlerin hukukuna son verip, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesinin tüm güçleriyle çalıştıklarını belirterek, “Biz hukuka inanıyoruz, her koşulda hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Çünkü Türkiye, insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle, yasaklara, kayyumlarla ve baskılarla yönetilen üçüncü sınıf bir ülke olmayı hak etmiyor”dedi.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram