Yargıtay’dan, AİHM’in ‘hak ihlali’ kararına ‘savunma’: İç hukukumuza uygun

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itirafçı eski HSYK üyesi Tosun ile ilgili gerekçeli kararında, AİHM'in, eski AYM üyesi Alparslan Altan hakkında verdiği haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle hak ihlali kararını eleştirdi: Türk iç hukukuna uygun olduğu dikkate alınmadı. 

YAVUZ GENÇ 20 Temmuz 2020 KRONOS ÖZEL

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin ‘itirafçı’ eski HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) üyesi Kerim Tosun hakkında verdiği 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasını onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu gerekçeli kararın bir skandala imza attı.

Ceza Genel Kurulu, 02.07.2019 tarihli kararında, AİHM’in, eski AYM üyesi Alparslan Altan hakkında verdiği haksız gözaltı ve tutuklama kararını eleştirdi ve tutuklamanın Türk iç hukukunu uygun olduğunu iddia etti.

Gerekçeli kararda, HSYK eski üyesi Tosun’un AİHM’in Altan kararına dayanarak yaptığı savunmayı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu,  AİHM’i CMK.’nın 161. maddesinin sekizinci fıkrasını dikkate almamakla suçladı.

“UYGULAMANIN İÇ HUKUK DÜZENLEMESİNE DAYANIP DAYANMADIĞI…”

Kararda şu ifadeler kullanıldı: “İHAM (İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi) kararında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan genel hükümlere göre yürütülen soruşturma işlemlerinin hukukiliği değerlendirilirken, söz konusu söz konusu uygulamanın aynı zamanda CMK.’nın 161. maddesinin sekizinci fıkrasına da uygun olup olmadığı, dolayısıyla uygulamanın bu yönüyle de yargısal ve keyfi yorumun ötesinde iç hukuk düzenlemesine dayanıp dayanmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.”

YARGITAY: MANTIKSIZ VE KEYFİ YORUM DEĞİL, İÇ HUKUKA UYGUN

AİHM’in Alparslan Altan kararındaki ‘keyfi yorum’ ve ‘mantıksız karar’ değerlendirmesine de değinilen kararda “Türk iç hukukunda yürürlükten kaldırılan ve halen yürürlükte bulunan düzenlemelere’ dayanılarak şu karara varıldı: “Mütemadi suçlamalarda temadinin yakalama ile kesileceğine ve o anda suçüstü halinin var olduğuna, özelde de olumsuz görev uyuşmazlıklarına konu kararlarla ‘FETÖ/PDY’ silahlı terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla yakalanan hakim ve Cumhuriyet savcıları yönünden suç halinin bulunduğuna dair Yargıtayca varılan kanaat salt suçüstü halinin yargısal, mantıksız ve keyfi yorumuna değil, doktrindeki görüşlere, örgütsel suçluluğun teorisine, dahası ve en önemlisi, yasama organınca istikrarlı ve birbiriyle uyumlu olarak hüküm altına alınan iç hukuk düzenlemelerine dayanmaktadır. Varılan sonuç Anayasa Mahkemesince de benimsenmektedir.” yorumu yapıldı.

“AİHM, KARARI SADECE YARGITAY’IN YORUMU ÜZERİNDEN İRDELEDİ”

Gerekçede AİHM’in ‘ihlal kararının Yargıtayın yorumu üzerinden irdelendiği’ eleştirisi de yapılarak şöyle denildi: “İHAM’ın alınan kararında, konunun yalnızca Yargıtayın yorumu üzerinden irdelendiği, bu yorumun aynı zamanda 2797 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yapılan ve kanunlaşan düzenlemelere dayandığının ve bu düzenlemelerle uyumlu olduğunun dikkate alınmadığı ve söz konusu kararda, ülkenin milli egemenliğini temsil eden yasamanın bu düzenlemelerinin İHAS’a (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ve evrensel hukuk ilkelerine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.”

1930 İTALYAN CMUK’UNA ATIF YAPILDI

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararında 1930 tarihli İtalyan CMUK’una da atıf yapıldı. Bilindiği üzere İtalya’da 1922’de yönetimi devralan faşist diktatör Benito Mussolini, ülkenin kanunlarını yeniden yazdırmış, kendisine uzun yıllar sürecek diktatörlüğün yolunu bu yasalarla açmıştı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram