Ünlü iktisatçı: Erdoğan yetki versin, krizi 30 günde bitireyim

Johns Hopkins Üniversitesi'nde iktisat dersleri veren Profesör Steve Hanke, Türkiye'nin yeni Kemal Dervişi mi olacak? Hanke son mülakatında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetki vermesi hâlinde Türkiye'yi yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur sarmalından bir ayda kurtarabileceğini iddia etti.

KRONOS 26 Şubat 2022 EKONOMİ

Profesör Steve Hanke, Türkiye ekonomisini yakından takip eden yabancı iktisatçıların başında geliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilan ettiği enflasyonun Türkiye’de gerçek enflasyonun yarısına bile tekabül etmediğini belirten dünyaca ünlü iktisatçı Steve Hanke, döviz krizinin nasıl sona ereceğine dair tekliflerini Twitter üzerinden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletiyordu.

Hanke bu defa bir adım daha ilerledi ve yetki verilmesi hâlinde elindeki reçeteyle krizi bir ayda bitirebileceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) muteber üniversitelerinden Johns Hopkins’te iktisat dersleri veren Prof. Dr. Steve Hanke, “Para doktoru” lakaplı ekonomi profesörü Profesör Steve Hanke Metature’un sorularını cevaplandırdı.

Türkiye için Para Kurulu’nda neden bu kadar ısrar ediyorsunuz?

Her şeyden önce Para Kurulu’nun ne olduğunu tanımlamamız lazım. Çünkü çok fazla kafa karışıklığı var. Özellikle Türkiye’de insanlar bu konuda yorum yapıyor ve aslında neden bahsettiklerini bilmiyorlar. Yorumların çoğu doğru değil. Bu yorumlar Para Kurulu’nun ne olduğunu bilmeyenler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla, Para Kurulu’nu bir tanımlamamız lazım.

Para Kurulu bir parasal kurumu yöneten kurallar setidir ve bu kurallar şunu sağlar: Yerel bir para ihraç edilir. Bu yerel para, bir çıpa para birimi ile tam konvertibilite altında tamamen sabit bir döviz kuru içinde işlem görür. Çıpa para birimi, yerel para ihracatını yüzde 100 karşılayacak şekilde ayrılmalıdır.

Türk Lirası üzerinden bir örnek verir misiniz? Para Kurulu ile TL ne olacak?

Yani eğer Türk Liranız varsa ve bir Para Kurulu’na sahipseniz, Türk Lirası, diyelim ki Amerikan Doları ile sabit bir döviz kuru üzerinden işlem görecektir. Eğer çıpanız dolar olsaydı ve dolar rezervleri, ihraç edilen Türk Lirası miktarının yüzde 100 eşit olmak mecburiyetindeydi.

Dolayısıyla bunun bir sonucu olarak, Türk Lirası doların gerçek bir klonu olurdu. Ya da sahip olabileceğiniz çıpa her ne ise, altın çapa olabilir. Türk Lirası altın ya da euro klonu olurdu.

“LİRA İSTEYEN DÖVİZİ GETİRİP LİRA İLE DEĞİŞTİREECEK”

İşte bu kadar. Bu çok basit bir kurumsal düzenleme. Bunun anahtarı, herhangi bir para politikası takdir yetkisine izin vermemesidir. Başka bir ifade ile bir Para Kurulunuz olsaydı, lira bu Para Kurulu tarafından ihraç ediliyor olacaktı. Merkez Bankası’nın (TCMB) herhangi bir para politikası takdir yetkisi olmayacaktı.

Yapacakları tek şey, eğer biri lira istediyse, yanlarında dövizle gelip, onu lira ile değiştirmek zorunda kalacaktı. İşte bu kadar. Lirayı istemiyorlarsa, lirayı getirirler ve sonra onu döviz rezervleriyle değiştirirler ve tamamen kredibil olurdu. Çünkü yüzde 100 rezerviniz vardır.

Bunu Türkiye’de nasıl yapacağız?

Türkiye’de Dr. Kurt Schuler ile bildiğiniz gibi Türkçe yayımlanan bir kitap kaleme aldım. O kitap bunun tüm ayrıntılarını ortaya koyuyor. Özetlemek gerekirse, TCMB’nin tabi olduğu kanunu Para Kurulu Kanunu olarak değiştirirsiniz. Tüm yapmanız gereken bu olurdu. 1997’de Bulgaristan’da, Bulgaristan Merkez Bankası ile yaptığım şey tam olarak buydu.


 

Bulgaristan’da sonuçları nasıl oldu?

Bulgaristan Merkez Bankası, 1997 yılı temmuz ayında bir Para Kurulu faaliyete geçirdi. Böylece Bulgar Levası ihraç edildi. Leva, sabit bir döviz kuru üzerinden işlem gördü. O tarihte Alman Markı ile işlem görüyordu. Ancak şimdi euro var. Yüzde 100 euro rezervi ile desteklendi. Yani Bulgar Levası, euro kadar iyi. Euro ile tamamen aynı.

“PARA KURULU KUZEY RUSYA’DA BAŞARILI OLDU”

Para Kurulu sistemi bu ülkelerde hangi sonuçları verdi?

Bu sistem şuna izin verir: Olan şey, Para Kurulu’nun parasal sisteme güvenilirlik kazandırmasıdır. Çünkü herkes siyasilerin paraya karışmadığını ve ‘deli gömleği’ içinde olduklarını bildiği için yapabilecekleri bir şey yoktur.

Merkez bankası deli gömleği giymiş. Devlet Başkanı deli gömleği giyiyor, tüm politikacılar deli gömleği giyiyor. Parayla uğraşamazlar ve bu mükemmel çalışır. Bir Para Kurulu’nun başarısızlığı hiçbir zaman olmamıştır. Bu 1918’de John Maynard Keynes’in Kuzey Rusya’da, devam eden iç savaşa rağmen mükemmel bir işleyecek şekilde hem de iç savaşın ortasında kurduğunu da içeriyor.

Herkes Para Kurulu ile çalışan Kuzey Rus Rublesi istedi, diğer rubleyi istemedi. Çünkü Kuzey Rus Rublesi’nin arkasında yüzde 100 altınla desteklendiğini biliyorlardı. Yani Kuzey Rus Rublesi, altın kadar iyiydi.

Peki Türkiye’de sizin Para Kurulu önerinizin bağımsız olarak kurulamayacağına dair iddialar da var. Para Kurulu’na karşı, “Dar bantlı kuru sabitlemekle bankacılık sistemini elimine edersiniz. İnsanlar paralarını çekmeye kalkar” eleştirilerine ne dersiniz?

Hayır, hayır, hayır, hayır… Bu insanlar habersiz. Ne hakkında konuştuklarını bilmiyorlar. Para giriyor, çıkmıyor… İçeri giriyor, doğrudan yabancı yatırım geliyor. Bulgaristan’a bakın, onu koyduk. Sonra Bulgaristan Para Kurulu’nu tesis ettiğimizde hiperenflasyon vardı.

Aylık enflasyon oranı yüzde 242 oldu. Türkiye’de bugün ölçtüğüm aylık enflasyon oranı yüzde 3,24. Bulgaristan’da, yıllık değil, aylık yüzde 242 idi. Para Kurulu tesis edildi ve ne oldu? Para gelmeye başladı. Bulgaristan’daki döviz rezervlerini 18 ayda üçe katladık, 18 ayda üç katına çıkardık.

“BULGARİSTAN’DA OLDUĞU GİBİ FONLAR DIŞARI DEĞİL, İÇERİ AKAR”

Para Kurulu’nu koyduğumuz sırada bankacılık sistemi iflas etmişti. 18 ayda rahatlatıcı oldu. Her şey iyiydi. Şimdi, para neden gelir? Para arbitraj sebebiyle gelir. Çünkü Para Kurulu gelince faize ne olur? Sadece komşunuz Bulgaristan örneğini veriyorum, Türkiye’nin kapı komşusu.

Bulgar Levası cinsinden varlıklardaki faiz oranı, o zamanki Alman Markı’ndan daha yüksekti. Alman Markı bir rezerv para birimiydi. Yani ne yapıyorsunuz? Alman Markı’nı düşük faizle ödünç aldınız ve onları Bulgar Levası ile değiştirdiniz. Alman Marklarını bir Para Kurulu olan Bulgar Merkez Bankası’na aldınız.

Alman Markını, Bulgar Levası ile takas ediyorsunuz. Bulgar Levası’nı, leva tahvilleri ile kullanırsınız. Ya da Bulgar Levası’nı bir tasarruf hesabına yatırırsınız. Faiz oranı, ödünç aldığınız Alman markından çok daha yüksek olacaktır. Yani risksiz bir kâr.

Dolayısıyla fonlar dışarı değil, içeri akar. Yani para kurullarının tehlikeli olacağı ve paranın dışarı akacağı fikri. Bu saçma bir açıklama. Bilgisizlik üzerine kurulu. İnsanlar ne dediklerini bilmiyorlar. Tarihte var olan 70 Para Kurulu’nun tümüne bakın. Olan budur: Para girer, çıkmaz…

ERDOĞAN DÜŞÜK FAİZ İSTEMİYOR MU? İŞTE ÇÖZÜM…

Faizi düşürmenin de yolunun Para Kurulu olduğunu mu iddia ediyorsunuz?

Türkiye’de elbette enflasyonun kırılması çok önemli. Bu Para Kurulu’yla hemen olur. Bulgaristan’da oldu. 30 gün içinde Bulgaristan’da enflasyon tamamen gitti. Yani çok hızlı oluyor, enflasyon gidiyor. Faizler düştü. Enflasyon düşerse, faizler düşer.

Dolayısıyla bu anlamda Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan için ideal olacaktır. Kendisi düşük faiz istiyor. Herkes düşük faiz oranları istiyor. Soru, düşük faiz oranlarını nasıl elde edeceğinizdir. Bunu Türkiye’de yapmanın tek yolu vardır. Para Kurulu işte budur.

Bir Para Kurulu koyarsınız, enflasyon düşer, faiz oranları düşer ve istikrar elde edersiniz. İstikrar her şey olmayabilir, ama istikrar olmadan her şey, bir hiçtir.

Demek ki Türkiye için tek çözüm bu. Diğer konuştukları her şey tamamen saçmalık. Türkiye’de asla işe yaramaz, asla.

“HER ŞEYİ 30 GÜNDE DEĞİŞTİREBİLİRİM”

Her şeyi 30 gün içinde düzeltebilirim diyorsunuz, fazla iddialı değil misiniz?

Eğer durum buysa, oyunun kurallarını değiştirmelisiniz. Kurumsal yapılanmayı değiştirmelisiniz. TCMB’nin tabi olduğu kanunu değiştirmelisiniz. Bunu nasıl yapacağımı biliyorum. Bulgaristan’da yaptım. Her şeyi 30 gün içinde düzeltebilirim.

Sabitlenecekti, böylece her şey düzelecekti. Kriz ortadan kalkacaktı. İnanılmaz, fakat bu doğru. Çünkü bunu Estonya’da yaptım. Litvanya’da yaptım. Bulgaristan’da yaptım. Bosna-Hersek’te yaptım ve daha birçok yerde yapıldı. Hong Kong’a bakın. Hong Kong’un en ünlü Para Kurulu’na bakın.

Hong Kong bir para krizinden sonra yeniden kuruldu. 1983’te Para Kurulu’nu yeniden kurdular. Yakın arkadaşlarımdan biridir. John Greenwood 1983’te Para Kurulu’nu tasarladı ve uygulamaya koydu. Bu Margaret Thatcher tarafından onaylandı. Ve Hong Kong, son siyasi çalkantılar da dahil olmak üzere her türlü krizden geçti; sorun yok, hiç sorun yok.


 

Para Kurulu sistemi sayesinde 7,8 Hong Kong doları bir ABD dolarına eşitti. Hong Kong doları ABD doları rezervleriyle yüzde 100 desteklendi. Ve Hong Kong doları bu nedenle ABD dolarının bir klonudur. Hong Kong doları, ABD doları ile tamamen aynıdır. Sistem mükemmel şekilde istikrarlıdır.

Elbette, Hong Kong’daki faiz oranları ve enflasyon, ABD’deki faiz ve enflasyonu yansıtıyor. Yani Para Kurulu ile olan budur. Bir Para Kurulu’ndaki liranın çıpası olarak Amerikan Doları’nı eklerseniz, Türkiye’de faiz oranları ve enflasyon, ABD’dekiyle hemen hemen aynı olur.

“TÜRKİYE’DE ENFLASYON RESMÎ ENFLASYONDAN ÇOK DAHA YÜKSEK”

Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkeler için alternatif bir enflasyon açıklıyorsunuz. Herkes merak ediyor, bunu nasıl hesaplıyorsunuz?

Enflasyonu hesaplamak için kullandığım şey, enflasyonun yüzde 25’in üzerinde olduğu ülkeler için çok doğru sonuç veriyor. Yani enflasyon yüzde 25’in üzerindeyse, buna Satın Alma Gücü Paritesi ismi verilir. Bu standart bir modeldir. Ekonomide 100 yılı aşkın bir süredir var. Bunu kullanıyorum ve her gün enflasyon oranını hesaplayabiliyorum.

Bu geniş bir enflasyon ölçüsü. Sadece tüketici fiyat endeksindeki şeyleri değil, tüm varlıkları, gayrimenkulleri, tüm malları, tüm hizmetleri, her şeyi içerir. Sonuç olarak, ekonomide alınıp satılan her şey için, her şey dahil büyük bir enflasyon elde edersiniz.

Bunu ve birçok bilimsel makaleyi yayımlıyorum. Enflasyon yüzde 25’in üzerinde olduğu zaman bu yöntem kesinlikle altın değerinde. Yapacağınız şey, Türk Lirası ile Amerikan Doları arasındaki döviz kurundaki değişime bakmak. Unsurlardan biri bu. Türkiye ve ABD’de ölçülen enflasyon farkı…

Sonra aritmetiği gözden geçirin ve çarpın, zımni bir enflasyon rakamı elde edersiniz. Şimdi bugün ne olduğuna bir bakalım.

Bugünkü oranı vereceğim. Resmi oran doğru değil, çok düşük… Türkiye’de enflasyon çok daha yüksek. Bugün 7 Ocak 2022 ve enflasyon yüzde 102,62. Yüzde 100’ün biraz üzerinde. Yani resmi oranın üç katı.

“GAZETECİLER BUNU ELE ALMAKTAN KORKUYOR”

Artık Türkiye’de enflasyonu doğru ölçen tek kişi benim. Gazeteciler genel olarak bu konuda haber yapmıyorlar. Bu bende sır olarak kalıyor. Çünkü teknik literatür ve bilimsel literatür, bir şeyleri ölçmek için kullandığım yöntemden yanadır.

Gazeteciler ya bunu kayıt altına almaktan korkuyorlar ya da sadece teknik literatüre aşina değiller. Anlamıyorlar ve neler olduğunu bilmiyorlar. Yani genel olarak bildirilen tek şey, bu resmi sayıdır. Resmî  rakam neyse odur. Ancak resmî rakam genellikle yanlıştır. Demek istediğim şey, bu doğru değil…

Gelir dağılımını nasıl daha adil hale getirebiliriz?

Kısa vadede, işleri istikrarlı hale getirmeniz gerekiyor. İstikrar her şey olmayabilir… Ancak istikrar olmadan her şey, bir hiçtir. Bir Para Kurulu tesis etmek mecburiyetindesiniz. Tek kısa vadeli şey bu. Ve bu, diğer reformların temelidir.

Singapur 1965’te bağımsız oldu ve onu 20’nci yüzyılın en büyük liderlerinden biri bu hâle getirdi. Lee Kuan Yew o sırada Singapur’un lideriydi.

Yaptığı ilk şey, Para Kurulu ile istikrarı sağlamak oldu. Yani bir Para Kurulu vardı.

İkincisi, Lee Kuan Yew, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF), Dünya Bankası’ndan hiçbir dış yardım almayacaklarını ve hiçbir yabancı yardımı almayacaklarını söyledi.

Söylediği üçüncü şey, yolsuzluk olmayacak. Sıfır yolsuzluk, yolsuzluğa tolerans olmayacak.

Dördüncüsü, birinci sınıf rekabetçi bir endüstriye sahip olacaklardı. Tamamen serbest ticarete sahip olarak bunu yapacaklardı. Bu yüzden Singapurlu işletmeler, herhangi bir uluslararası işletme ile rekabet etmek mecburiyetinde kalacaktı.

DİLENCİLİK YOK, DIŞ YARDIM YOK, YOLSUZLUK YOK

Beşinci şey, düşük vergili ve az regülasyona sahip küçük bir hükûmete sahip olacaklardı. Çok fazla bürokrasi olmadan.

Altıncı şey, birinci sınıf kamu çalışanlarına sahip olacaklardı. Onlara birinci sınıf ücretler ödeyeceklerdi. Yani model bu. Bunlar, Para Birimi Kurulu’nu gözden geçirmeniz gereken 6 konu.

Yabancı müdahalesi yok, dilencilik yok, dış yardım yok. Singapur’da hiçbir zaman dış yardımı kabul etmediler. Yolsuzluk yok. Birinci sınıf, rekabetçi serbest ticaret… Küçük devlet, düşük vergiler, bürokrasi yok ve birinci sınıf memurlar var. Hizmet için yüksek maaşlar var.

Singapur modeli nedir?

Bu arada Singapur’da bir şey var. Singapur’un bağımsız olduğu 1965’e geri dönersek, burası dünyanın en fakir yerlerinden biriydi. Çok fakirdi. Şimdi, en zenginlerden biri. Yani zengin olmak istiyorsan, Lee Kuan Yew’in Singapur’da yaptığını yapmalısın. Tek yol bu.

Bunu kategorik olarak söyleyebilirim: Çalışıyor, önerdiğim tüm bu politikalarda gerçek dünya deneyimimiz var. Lee Kuan Yew bunların çoğunu Singapur’da yaptı. Singapur tipi bir modele sahip olsaydı Türkiye olağanüstü olurdu. Çünkü Türkiye bir numara. Singapur küçücük bir yer. Türkiye potansiyel olarak büyük, güçlü bir yer.

Peki Türkiye ne yapmalı size göre?

Lee Kuan Yew’in 1965’te Singapur’da yaptığını ya da benim 1997’de komşu Bulgaristan’da yaptığımı yapmanız gerekiyor. Bu arada, Para Kurulu olmasıydı Bulgaristan’ın devasa yolsuzluk sorunu daha da büyük olacaktı. Para Kurulu kontrol altında tutar. Ancak bir şey var ki politikacılar Bulgaristan’da parasal politikaya karışamazlar.

“ERDOĞAN BANA BUNU YAPTIRSAYDI HER ŞEY DÜZELİRDİ”

Sonuç olarak, bütçeler neredeyse daima denktir. Borçlarının milli gelire oranına bakınca Bulgaristan, Avrupa Birliği’nde (AB) ikinci en düşük ülkedir. En düşük Estonya. 1992’de Estonya’ya bir Para Kurulu koydum. Böylece Estonya’da çok iyi kontrol güçleri vardı.

Yani sihirli formül Para Kurulu mu?

Parasal sorun, enflasyon sorunu ve faiz sorunu çözülebilir. Yüzde 100 çözülebilir. 30 günde bunu yapabilirim. Bugaristan’tan Cumhurbaşkanı Stoyanof’un 30 gün boyunca yaptığı gibi Erdoğan bana bunu yaptırsaydı, her şey düzelirdi. Hikâyenin sonu bu.

Şimdi, dediğiniz gibi, bu tüm sorunları çözer mi? Cevap hayır, tüm sorunları çözmez. Çünkü unutmayın, Singapur stratejisinde 6 şeyimiz vardı. Lee Kuan Yew 6 şey yapıyor. Para kurulları sadece numara 1. Ancak birinciyi yapmazsan diğer 5’i yapamazsın, çünkü istikrar olmaz. İstikrar olmadan diğer reformların hiçbirini yapamazsınız.

Diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Para Kurulu koymaya karar verdi. Enflasyon hemen kırılır, faizler hemen düşerdi. Çapa ne olursa olsun lira iyi olurdu. Amerikan Doları kadar iyi olurdu.

Para Kurulu ile TL’yi dolara mı, euroya mı neye bağlamamızı öneriyorsunuz?

Bu tercihin Türklere ait olduğuna inanıyorum. Bu seçimi Türklere bırakırdım. Amerikan Doları, uluslararası para birimi olduğu için bir bakıma bunun (çıpa) olması doğaldır. Türkiye’de gerçekleşen ticaretin çoğu aslında Amerikan Doları üzerinden gerçekleşiyor.

Petrolün ve doğalgazın tamamı dolar cinsinden fiyatlandırılır. Tüm emtialar dolar olarak fiyatlandırılır. Yani bu dolar için bir pozitif bir şey. Bir bakıma euronun bazı çekicilikleri var. Çünkü Türkiye eninde sonunda AB’ye katılmak istediğini iddia ediyor. Yani bir çıpa olarak euro doğaldır. Ancak altın da bir ihtimaldir. Çünkü belki de Türkiye, ABD’ye ya da Avrupa Birliği’ne bu kadar yakın olmak istemez.

“TÜRK LİRASI İÇİN ÇIPA ALTIN DA OLABİLİR”

Altın herhangi bir egemen güç tarafından ihraç edilmez. Devletler altın ihraç etmez. Ayrıca Türkler altını sever. Yani altın bir ihtimal olarak gündeme alacağım bir şey olurdu. Bulgaristan’da yaşadığım bir detay var. Hiçbir şey tavsiye etmedim. Amerikan Doları’nı veya Alman Mark’ı tavsiye etmedim. Bulgarlar Alman Markı’nın iyi olacağına karar verdiler. Alman Markı iyiydi.

Türk Twitter takipçilerinize mesajınız…

Twitter’da takipçilerime teşekkür ederim. Daha fazla Türk’ü Twitter’da bana katılmaya çağırıyorum. Sahip olduğum en büyük ikinci Twitter takipçi grubu Türkler. Amerika bir numara, Türkiye iki numara.

Daha fazla Türk Twitter takipçisinden mutlu oluruz. Türk takipçilerimdem memnunum. Sanırım nihayetinde asıl mesaj, Türkiye’de 1997’de Bulgaristan’da yaptığımız gibi bir Para Kurulu kurmamız gerektiğidir. Yapsaydık bulutlar kalkardı, enflasyon çökerdi, faizler çökerdi, istikrar olurdu. Türkiye’de işler canlanmaya başlardı.

Nasıl daha çok Doğrudan Yabancı Sermaye çekebiliriz?

Bunu tersine çevirmenin ve daha fazlasını elde etmenin tek yolu Para Kurulu’dur. 20 yıl önce gelen doğrudan yabancı yatırım, sanırım yılda 1 milyar dolardan azdı. En büyük dönüm noktasının 1 milyarı geçtiği yıl olduğunu hatırlıyorum, Türkiye’de büyük bir kutlama vardı.

Dolayısıyla doğrudan yabancı yatırımın yukarı çıkmasını istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin potansiyeli çok büyük. Türkiye’nin istikrarlı, iyi bir para birimine sahip olsaydı, Türkiye gerçekten haritaya konardı. Erdoğan Türkiye’yi dünyanın ilk 10’una sokmak istediğini söylüyor. İlk 10’a girmenin tek yolu Para Kurulu’dur. Tek yol bu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com