Türkiye’yi ‘travma’ya sokan psikolog: Gülseren Budayıcıoğlu kimdir?

Yazar, sunucu ve psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu’nun travmalarla boğuşan karakterleri televizyon ekranlarından izleyenlerin dünyalarına yansıdıkça tepkiler de artıyor. Bir Gülseren Budayıcıoğlu portre denemesi…

YAVUZ GENÇ 18 Nisan 2021 PORTRE

Gülseren Budayıcıoğlu imzalı dört dizi bugünlerde televizyon ekranlarında dönüyor. Budayıcıoğlu’nun kitaplarından uyarlanan Masumlar Apartmanı, Kırmızı Oda, Doğduğun Ev Kaderindir ve Camdaki Kız dizileri haftanın dört günü seyirci karşısına çıkıyor. Dizi sayısı ve bu dizilerdeki psikolojik sorunlu karakterlerin sayısı arttıkça da hem Budayıcıoğlu hem de televizyonculuk sektörü eleştirilerin hedefi oluyor. Peki Gülseren Budayıcıoğlu kimdir, kaç yaşında, hangi kitapların yazarı?

GÜLSEREN BUDAYICIOĞLU KİMDİR?

Gülseren Budayıcıoğlu 1947 Ankara doğumlu. Psikiyatr, yazar ve sunucu olan Budayıcıoğlu, kendi ifadesiyle, “sevecen” bir baba ile “fedakar, otoriter” bir annenin kızı. Ortaokul ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde, lisans eğitimini ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldı.

Lisans eğitimi yılları TRT televizyonunun faaliyete geçtiği yıllara denk geldi. Bu süreçte TRT’nin açtığı spikerlik sınavına girip kazandı, 1965 yılında TRT’de spikerlik yapmaya başladı.

1972 yılında üniversiteden mezun oldu. Bu dönemde spikerlik ve doktorluk arasında seçim yapması için baskılara maruz kaldı ve aynı yılın sonunda kasım ayında spikerliği bıraktı, Aralık ayı itibarıyla üniversitede asistan olarak göreve başladı. Ancak asistanlık görevi çok uzun sürmedi. Asistan olarak çalışırken televizyonda çıkabilmesi için hukuki olarak izin alması gerekliydi. Bu izni verebilecek mercii olan çalıştığı üniversitesini dekanı Prof. Dr. Rıdvan Ege izin verilmesinin mümkün olmadığını açıkladı.

TRT’DE KAÇAK PROGRAM SUNDU, SORUŞTURMA GEÇİRDİ

Aynı ay bayram sırasında Budayıcıoğlu televizyonda iki program sundu, Rıdvan Ege’nin programa denk gelip TV nöbetçi müdürlüğünden çekim tarihini sorması üzerine programları kaçak olarak sunduğu kanıtlandı. Açılan soruşturmada farklı bir işte çalıştığı için asistanlık görevine son verildi ve Budayıcıoğlu TV’ye geri döndü. Psikiyatri alanında uzmanlığını 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden aldı ve burada 5 yıl öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bu dönemde üniversite ve TRT işbirliğiyle hazırlanan çeşitli hastalıklar ve toplumsal sorunların uzmanlarla beraber ele alındığı “İnsan ve Dünyası” isimli bir programın da sunuculuğunu yaptı.

“GERÇEK VAKALARI” HİKAYELEŞTİRDİ, ARDINDAN DİZİLER GELDİ…

Yazarlık kariyerine 2004 yılında yazdığı Madalyonun İçi, Bir Psikiyatrın Not Defterinden kitabıyla başladı. İlk iki kitabında kısa hikâyelerle farklı psikiyatrik sorunları ele aldı. Üçüncü kitabı olan Hayata Dön ile birlikte tek bir hikâyeyi ayrıntıları ile yazmaya başladı. İlk dört romanı ve 2019 yılında çıkarttığı Camdaki Kız romanı, psikoterapik romanlardı, bunları tanık olduğu gerçek vakaları hikâyeleştirerek yazdı.

ÜÇ FARKLI KANALDA DÖRT DİZİ

Star TV’de yayınlanan İstanbullu Gelin dizisi yazarın Hayata Dön kitabının bir uyarlamasıdır. TV8’de yayınlanan Doğduğun Ev Kaderindir dizisi ise yazarın Camdaki Kız adlı eserinden uyarlandı. Bu iki uyarlamanın ilgi görmesinin ardından 2020 yılında ”Madalyonun İçi, Bir Psikiyatrın Not Defterinden kitabından iki farklı dizi; TV8’de Kırmızı Oda ve TRT 1’de Masumlar Apartmanı olarak yayınlanmaya başladı. Son olarak yazarın Camdaki Kız romanı aynı isimle Kanal D’de yayınlanmaya başladı. Budayıcıoğlu’nun yakın zamanda ‘Kırmızı Pelerin’ adıyla yayımlanacak kitabının hangi isimle dizi olarak çekilip çekilmeyeceği, çekilecekse haftanın beşinci günü ekranlara gelip gelmeyeceği ise merak konusu.

GÜLSEREN BUDAYICIOĞLU KİTAPLARI

Madalyonun İçi, Bir Psikiyatrın Not Defterinden, 2004
Günahın Üç Rengi, Madalyonun Öteki Yüzü, 2008
Hayata Dön, 2011
Kral Kaybederse, 2015
Camdaki Kız, 2019
Kral Teo Kitabı, 2018


 

ÇOCUKLUK TRAVMALARI VE ZORBA KARAKTERLER GEÇİDİ

Budayıcıoğlu’nun eserlerinden uyarlanan dizilerin hepsinde psikolojik sorunlar yaşayan, dramatik çocukluk anıları olan, iyileşememiş, eksik kalmış karakterler ile bu karakterlere eşlik eden zorba karakterler yer alıyor. Diziler, bu yönleriyle fazla dramatik ve hep ‘aynı şeyi anlatan’ yanlarıyla da eleştiri konusu oluyor. Özellikle yeni tip koronavirüs (COVID-19) pandemisi nedeniyle zor günler geçiren, eve hapsolmak zorunda kalan insanlar, bir türlü bitmeyen ruhsal bunalımlı karakterleri izledikçe Budayıcıoğlu’na da televizyonculuk sektörüne de tepkisini dile getiriyor.

DANIŞANLARININ “GERÇEK HİKAYELERİNİ” ANLATMASI NE KADAR ETİK?

Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından uyarlanan dizilerdeki karakterlerin “gerçek” olduğunu hem kendisi hem de yayıncısı televizyonlar açıklıyor. Bu durum ise bir psikolog olan Budayıcıoğlu’nun danışanlarının “hikayelerini” onların izni olmaksızın işleyerek kitaplar yazdığı ve bu kitapların da senaryo olarak ekranlara yansıdığı gerçeğini ortaya koyuyor. Budayıcıoğlu’nun danışanlarının izledikleri dizilerdeki karakterleri “kendi hikayelerini izlermiş gibi” izledikleri varsayımı ile ünlü psikologa “etik” eleştirileri de yapılıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram