Türkeş’ten ‘azgın milliyetçilik’ çıkışı: Sözü de hareketi de kaba kuvvettir

MHP'nin kurucu liderinin oğlu AKP'li Tuğrul Türkeş: Azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır. Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez.

KRONOS 18 Ocak 2021 GÜNDEM

MHP’nin kurucu genel başkanı Alparslan Türkeş’in oğlu ve AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, “azgın milliyetçilik” uyarısı yaptı. 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde aşırı milliyetçiliğin arttığı söyleyen Tuğrul Türkeş, bu akımın sosyolojik tabanda kök salmaya yakın olabileceği tehlikesini gördüğünü ifade etti. Türkeş, , “Gerçek milliyetçiler olarak biliyoruz ki, azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır. Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz.” ifadelerine ye verdi.

Türkeş, Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı’nın (TÜDEV) resmi internet sitesinde “Azgın Milliyetçilik: 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde Dünya ve Türkiye’deki gelişmeler üzerine” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında hamaset öncelikli milliyetçiliği “azgın milliyetçilik” olarak tanımlayan Türkeş, şunları kaydetti:

“Etnik yahut kültürel bir “anti” tasavvur üzerinden kurgulanan hiçbir milliyetçiliğin varacağı nokta müspet olmaz, olamaz. Etnik köken-din-mezhep üçlüsü üzerinden bir “karşıtlık” zemininde yükselmek isteyen milliyetçilikler hüsrana uğramaya ve dahi hızlıca yere çakılmaya mahkûmdur. Tarih de akıl da sağduyu da böyle diyor.

Bu istikamette kısır popülizme, pratikte hiçbir karşılık üretemeyen kaba sloganlara ve salt hamasetten beslenmeye muhtaç bir milliyetçilik şablonunun dünya genelinde alan kazandığı aşikârdır.

Maalesef ki Türkiye’de de bu tip hamaset eksenli bir milliyetçiliğin – ki ben buna “azgın milliyetçilik” demeyi uygun görüyorum – sosyolojik tabanda kök salmaya yakın olabileceği tehlikesini görüyorum.

İçi tamamıyla boş, programsız ve dolayısıyla da “Tarihin Davetine” icabet edebilecek olgunluktan çok uzak bu formatın çağa yön vermek şöyle dursun çağı yakalaması bile mümkün değildir.”

“AZGIN MİLLİYETÇİLİĞİN ISLAHI MÜMKÜN MÜ?”

Ulus-devletlerin hâlâ canlı bir tarihsel kategori olduğu son salgınla birlikte mühürlenmiştir. Bu anlamda her milletin, kendi başına ürettiği bilim kadar, ürettiği teknoloji kadar, ürettiği sebze-meyve kadar, ürettiği egemenlik kadar özgür olabileceği anlaşıldı.

Söz konusu başlıklarda duraksamak ve planlama yapmak yerine, Türkiye’de Kürtler üzerinden ayrımcılık güden, Alevîler üzerinden mezhepçilik örgütleyen, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar üzerinden dışlayıcılık geliştiren ve/veya Avrupa’daki popülist üstüncülüğün farklı bir varyantı üzerinden hesaplar yapan bir milliyetçilik, Türk milliyetçiliği olamaz. Olsa olsa, “azgın milliyetçilik” olur.

Toplum tabanında bu yönde birtakım düşünce kusurlarının, kimi reflekslerin olması, azgın milliyetçiliğe karşı yeni bir metot ve ıslah ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

TÜRKEŞ “AZGIN MİLLİYETÇİLİĞİ” TARİF ETTİ

Türkeş, “azgın milliyetçiliğe” şu eleştirilerini dile getirdi:

Azgın milliyetçilik bilime aykırıdır. Teknolojik dönüşümü kötüye kullanır. Her şeyin ötesinde bilginin, bilgi birikimin karşısında ve muhalifidir. Azgın milliyetçiliğin mahir olduğu tek şey şiddetli yıkımdır. Oysa Türk milliyetçiliği; “yapmak” üzerinedir; “inşa etmek”, “kurmak” ve “çözmek”tir. Yarını düşünmek ve onu hedeflemektir.


 

“SÖZÜ DE HAREKETİ DE SALT KABA KUVVETTİR”

Yazısındaki görüşleri nedeniyle “filizlenen bu azgın milliyetçiliğe karşı olduğunu” vurgulayan Türkeş, “Gerçek milliyetçiler olarak biliyoruz ki, azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır. Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez” ifadelerini kullandı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com