Hükümetin seçim yasası değişikliğine tepki gösteren hukukçu Turgut Kazan, “Adım adım 1946’daki açık oy/gizli sayım uygulamasına yaklaşıyoruz" dedi. Kazan, il ve ilçe seçim kurullarına ilişkin düzenlemenin ise "tam bir tuzak" olduğunu söyledi.
AKP ve MHP’nin üzerinde anlaşarak Meclis’e sundukları seçim yasası teklifine hukukçularda tepki geliyor. Taslakta yer alan bir maddeye göre il ve ilçe seçim kurulları artık kurayla belirlenecek. Hukukçu Turgut Kazan, bu değişikliğin “tam bir tuzak” olduğuna dikkat çekti ve “Adım adım 1946’daki açık oy/gizli sayım uygulamasına yaklaşıyoruz” dedi.
Twitter’dan açıklamalarda bulunan Kazan, “Seçim yasası değişikliğiyle, adım adım 1946’daki açık oy / gizli sayım uygulamasına yaklaşıyoruz. O kadar ki, gerekçede hangi maddeyi niçin değiştirdiklerini söyleyemiyorlar. Maddeyi aynen tekrarlamakla yetiniyorlar” ifadelerini kullandı.
Seçim yasası değişikliğiyle, adım adım 1946’daki açık oy / gizli sayım uygulamasına yaklaşıyoruz. O kadar ki, gerekçede hangi maddeyi niçin değiştirdiklerini söyleyemiyorlar. Maddeyi aynen tekrarlamakla yetiniyorlar
— Turgut Kazan (@turgutkazan) March 16, 2022
“Örneğin, il ve ilçe seçim kurulları değişikliği, tam bir tuzak” diyen Kazan, şunlara dikkat çekti:
“Birinci sınıfa ayrılmışlardan kurayla saptayacaklarmış. Fetöcüleri tasfiyeden sonra, 15 bine yakın atama yaptılar. Çoğu AKP’li avukatlardı. Mesleklerindeki süre hesaba katıldı. Çoğu birinci sınıf sayıldı. Mülakatlarda yaşananlar, kapalı komisyonda nasıl belirleme yapılacağını gösteriyor.
Sandık kurullarına gelince, üye hakkı bulunan parti o kişinin olurunu almadan başka parti üyesini üye gösteremeyecek. Oluru yoksa o kişi zaten göreve gitmez, olur biter. Yazılı dilekçeyle korku yaratıp partiler arası dayanışmayı önleyerek diledikleri sonucu tutanağa bağlayacaklar.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
MUHTARLIK SEÇİMİNDE ‘KAYYIM’ TEHLİKESİ
Kazan, muhtarlık seçimlerine ilişkin maddeye de tepki gösterdi ve şöyle devam etti:
“Hele muhtarlık seçimleriyle, inanılmaz bir ayıba adım atılıyor. Birinci gelen, seçilmiş sayılmıyor. Mazbata alabilmesi için, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu gösterir belge getirmesi isteniyor. Bir ay içinde getiremezse sıra ikinciye, sonra üçüncüye geçiyor ve nihayet belgeye sahip aday bulunana kadar işlem sürdürülüyor. Böylece mazbata vermeden kayyım atamış oluyorlar. Ve bu yaptıklarına seçim diyorlar.”
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Ahval’e yaptığı açıklamada, “1946’den bu yana en adaletsiz seçim olabilir” demişti.
