TTB Başkanı Fincancı için iddianame hazırlandı, mahkeme netleşmedi

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Meriç Eyüpoğlu, Fincancı hakkında iddianamenin dün itibariyle hazırlandığını belirterek, “Mahkeme yetki ile ilgili tereddüt yaşadığını söyleyerek ilgili savcıya başvurdu. Dolayısıyla şu an iddianame var ama mahkeme yok. İstanbul mu yoksa Ankara mı tartışması sürüyor" dedi.

KRONOS 13 Kasım 2022 GÜNDEM

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı hakkında iddianame hazırlandığı, hangi mahkemenin bakacağına karar verilmediği belirtildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı’nın avukat heyetinden Meriç Eyüpoğlu, iddianamenin hazırlandığını belirterek, “Mahkeme yetki ile ilgili tereddüt yaşadığını söyleyerek ilgili savcıya başvurdu. Dolayısıyla şu an iddianame var ama mahkeme yok. İstanbul mu yoksa Ankara mı tartışması sürüyor” dedi.

Meriç Eyüpoğlu, hukuki süreçte son durumu Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.

Avukat Eyüpoğlu, “Dün itibarıyla iddianame hazırlandı ve tutuklamaya sevk yazısının aynısı olarak iddianamemiz var artık. Mahkeme yetki ile ilgili tereddüt yaşadığını söyleyerek ilgili savcıya başvurdu. Dolayısıyla şu an iddianame var ama mahkeme yok. İstanbul mu yoksa Ankara mı tartışması sürüyor” dedi.


“582 avukat itiraz ettik, hiçbir gerekçe olmadan ret kararı aldık”

Prof. Fincancı’nın son durumuyla ilgili avukat Eyüpoğlu, şu bilgileri paylaştı:

“582 avukat itiraz ettik. İtiraz süresi 7 gün. Tutuklamanın haksız olduğunu 25 sayfalık dilekçede anlattık. TTB Başkanı olarak değil uzun yıllardır ağır insan hakları ihlallerine karşı adli tıpçı olarak yaptığı bir ön değerlendirme olarak söylüyoruz. Ön değerlendirmenin kesin karar vermekten farklı olduğunu, bu alanda çalışan bir adli tıp uzmanının ya da bir bilim insanının sadece görüntülerle kesin bir kanaate varmasının mümkün olmadığını, bu nedenle de sayın Fincancı’nın ilgili sözleşmeler gereğince yerinde ve bağımsız bilimsel heyetlerin araştırma yapması gerektiği çağrısında bulunduğunu; hem adli tıp bilimsel çalışmalar açısından gerekli olduğunu, hem de Cenevre sözleşmesinin hukuki metinlerde bu tür iddiaların araştırılması için yerinde incelemek yapmak gerektiğini söylediğini, sadece ön değerlendirme olduğunu ve TTB’deki göreviyle ilgili olmadığını anlattık. Yargı kararlarıyla da yaptığımız tartışmayı destekledik. Tutuklamaya itiraz ettik, kısa bir süre içinde o kadar ayrıntılı dilekçenin ve eklerin incelenmesi için yeterli zaman geçmeden hiçbir gerekçe olmadan ret kararı aldık.”

“İddianame çabuk çıktı ama süreç bu şekilde uzatılabilir”

Eyüpoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Hangi itirazı yaparsak yapalım, ne kadar haklı olursak olalım bu tutuklamaya itirazdan sonuç alamayacağımızı öngörüyorduk. Sürpriz olmadı. İddianamenin çabuk çıkmasını bekliyorduk çünkü savcı tutuklanma talepli yazıyı gönderirken hazırlık yapmıştı ve aslında orada iddianame ortaya çıkmıştı. Dün itibarıyla iddianame hazırlandı ve tutuklamaya sevk yazısının aynısı olarak iddianamemiz var artık. Mahkeme yetki ile ilgili tereddüt yaşadığını söyleyerek ilgili savcıya başvurdu. Dolayısıyla şu an iddianame var ama mahkeme yok. İstanbul mu yoksa Ankara mı tartışması sürüyor. Dosya Ankara’dan İstanbul’a gelecekmiş gibi görünüyor çünkü mahkeme bu konuda bir karar vermiş olmasa yetkiyle ilgili mütalaayı savcılığa sormazdı. Ankara’da iddianame kabul edilseydi duruşma günü verilecekti ama dosyanın İstanbul’a gelmesi demek bir yolculuğa başlamak demek ve aynı zamanda bir kötü senaryo da İstanbul’daki mahkemenin de yetkili olmadığına karar verilmesi. Bu durumda Ankara ve İstanbul’un yetkisiz olduğu düşünülürse dosya Yargıtay’a gidiyor ve bu da süreci uzatacak bir diğer durum. İddianame çabuk çıktı ama süreç bu şekilde uzatılabilir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com