TİP adayı trans kadın Esmeray: Bizim bedenlerimiz politiktir çünkü ‘size rağmen buradayım’ der

TİP İstanbul 2. Bölge adayı Esmeray, Kronos’un sorularını yanıtladı: Erdoğan, “Eşcinsellerin de hakları var” diye konuşma yapıyordu bir zaman, şimdi LGBTİ+’ları hedef göstermeden konuşma yapamıyor. Diğer taraftan, Bülent Ersoy sofralara davet ediliyor çünkü o makbul, yani istedikleri gibiysen aynı masaya oturulabilir.

ÖZLEM ERGUN 10 Mayıs 2023 SÖYLEŞİ

“İnzivaya çekilmiştim, ama Meclis’teki görünürlük için TİP’in teklifini kabul ettim. Ama bu kadar coşkulu bir şey beklemiyordum. Milletvekili tanıtım toplantısındaki heyecan beni çok etkiledi. Elimdeki gökkuşağı bayrağı salonda elden ele dolaştı.”

Bu sözler, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) İstanbul 2’inci bölge 3. sıra milletvekili adayı feminist trans kadın Esmeray Özadikti’ye ait.

Neredeyse hayatı boyunca LGBTİ+’ların hak ve eşiklik mücadelesinin ön saflarında yer almış Esmeray, aynı zamanda bir tiyatrocu ve yazar.

Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayımlanan Esmeray’ın Cadının Bohçası ve Kestirmeden Hikâyeler adlı stand up gösterileri uzun yılar boyunca izleyicisiyle buluştu ve buluşmaya da devam ediyor. 1973 yılında doğduğu Kars’tan 15 yaşında İstanbul’a göç eden Esmeray aynı zamanda Kürt halkının eşit yurttaşlık ve barış mücadelesinin de parçası.

Seçilmesi halinde Meclis’te bir ilke imza atacak olan Esmeray, açık kimlikli bir trans kadın olarak LGBTİ+’ların temel hak ve eşitlik taleplerinin Meclis kürsüsündeki en güçlü sesi olacak.

LGBTİ+’LARIN EN ACİL İHTİYAÇLARI İSTİHDAM VE BARINMA

LGBTİ+’ların var olduğunun devlet tarafından kabul edilmesi ve haklarının Anayasa güvencesinde olması için mücadele ettiklerini söyleyen Esmeray, acil ihtiyaçlar olarak istihdam ve barınmaya dikkat çekiyor:

“Anayasa’nın 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibaresinin girmesini talep ediyoruz. LGBTİ’+ların toplumun her alanında her yurttaş gibi eşit haklara sahip olmasını ve insanca yaşamalarını sağlayacak adımların atılmasını talep ediyoruz.”

Bu arada, İstanbul ikinci bölgeden TİP’in adayı Esmeray’ın karşısında her fırsatta LGBTİ+’ları hedef göstermekten bıkıp usanmayan AKP’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olduğunu hatırlatmış olalım.

Toplumsal değişim ve dönüşüm isteyen herkesten destek bekleyen Esmeray, yoğun seçim koşturmacası arasında sorularımızı yanıtsız bırakmadı. Sözü, “Cadının Bohçası’na şimdi daha da fazla mücadeleyi ve inadı ekliyorum. Ve İstanbul Sözleşmesini amasız fakatsız geri getireceğiz” diyen Esmeray’a bırakıyoruz.

BİZİM BEDENLERİMİZ POLİTİKTİR ÇÜNKÜ: ‘SİZE RAĞMEN BURAYIM’ DER  

“Bir trans kadının varlığı bile politik bir durumdur” diyorsunuz. Neden öyledir?  

Sokağa çıktığımızda toplumsal cinsiyet algılarını alt üst ettiğimiz için durumun kendisi politiktir. Bizim bedenlerimiz politiktir çünkü. Bazen de trans kadınlar toplumun aynası gibidir. Sokakta yürüyorsunuz, bir erkeğin trans olmayan bir kadına yapamadıklarını trans bir kadının üzerinde yapmaya çalışıyor. Bu taciz olabilir, saldırganlık olabilir.

Aslında işin temelinde kadını aşağılamak var, kadına yönelik şiddet var. Ve bu trans kadının tepki vererek saçını sallaması bile politik bir durumdur, saçını sallarken bile ‘Size rağmen ben varım, buradayım” der. Kadına yönelik şiddete, aşağılamaya bir meydan okuma var.

VARLIĞIMIZIN DEVLET TARAFINDAN KABUL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ

Soylu, LGBTİ+’lara yönelik son saldırılarından birinde “Bu seçimde erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenip evlenmemesinin kararını vereceğiz” dedi.  Öyle mi gerçekten? LGBTİ+’lar ne istiyor, talebiniz nedir? 

Soylu’nun bu söylemleri aslında onun kaybetme korkusu ve çırpınışının göstergesidir. LGBTİ+ları aşağılayarak belli bir kesime şirin gözükmeyi hedefliyor, bu şekilde oy devşirme peşinde. Bunun fazla karşılık bulacağını zannetmiyorum. Yine de bu nefret söylemi çok tehlikelidir, hedef gösteren cinayete azmettirici söylemler bunlar, biz bunun öncesini de gördük ve bu kabul edilemez bir durumdur. Tam da bu noktada Soylu nefret suçu işliyor.

EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ

Biz LGBTİ+ hareketi açıktan ‘acil bir evlilik talebinde’ bulunmadık, evlilik talebinden önce daha öncelikli durumlar var. LGBTİ+’ların var olduklarının devlet tarafından kabul edilmesi için Anayasa’nın 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibaresinin girmesini talep ediyoruz. LGBTİ’+ların toplumun her alanında her yurttaş gibi eşit haklara sahip olmasını ve refah içinde yaşamalarını sağlayacak adımların atılmasını talep ediyoruz.

BARINMA VE İSTİHDAM ACİL ÖNCELİK

LGBTİ+’larla ilgili acil bir istihdam ve barınma talebimiz var. Bunlar konuşulup adım atıldığında o zaman belki birlikteliklerin devlet tarafından tanınması meselesini konuşabiliriz ama şu anda biz temel insan haklarını konuşuyoruz, yurttaş olma hakkımızı istiyoruz.

LGBTİ+’LAR DA YOKSULLUĞU, FELAKETİ YAŞIYOR 

Cinsel kimlik ve yönelimi farklı olan insanlar öldürülüyor, istismara uğruyorlar. Hayatın bilebildiğimiz her alanında ayrımcılığın doğrudan ve açık hedefi konumundalar. Siyasilerin nefret söylemleri, bu toplumsal zeminin neresinde?

Toplumda yaşanan ayrımcılık ve cinayetler böyle söylemlerden elbette besleniyor. Düşünsenize bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve güvenliğimizden sorumlu İçişleri Bakan’ı bizleri hedef gösteriyor. Yani açıkçası şunu söyleyebilirim cinayete azmettirici gibi ve bunu duyan tetikçiler de öldürüyor. Sistematik cinayetler bu şekilde işleniyor.

Nefret söylemini politika haline getiren siyasiler ancak kamplaşma, ayrıştırma ile konuşabiliyor. Bu ayrıştırıcı politika yapanların iç yüzünü konuşmak lazım, yani tüm ülkeyi yoksulluk, çatışma alanına çeviren bir iktidarın devam edebilmesi için ancak ayrıştırıcı bir politika yapması gerekiyor. LGBTİ+’ların da o yoksulluğu, felaketi yaşayan insanlardan biri olduğunu anlatabildiğimizde bu nefret söylemlerinin etkisini azaltabiliriz diye düşünüyorum.

VAADİ OLMAYANLAR ONA BUNA SATAŞARAK DURUMU KURTARMAYA ÇALIŞIYOR

Eşitlik taleplerinizin, AKP ve sözcüleri tarafından topluma yönelmiş bir tehdit olarak pazarlanması siyasi iktidarın mevcut pozisyona ilişkin ne söylüyor?

Bu kabul edilemez bir durumdur, sadece LGBTİ+’lar değil kadınlar üzerinden de eşitlik isteği tehdit olarak pazarlandı. Kadınlar üzerinden pazarlıklar yapıldı. AKP seçim için nefret kusan küçük partilerle pazarlık yaptı, İstanbul Sözleşmesi, nafaka gibi konuları pazarlık konusu yaptı.

Bundan dolayı hep belirttiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesini amasız fakatsız geri getireceğiz. Şu anki siyasi iktidarın pozisyonu insanlık adına ne ülke şimdiye kadar hiçbir şey yapmadıklarını gösteriyor. Seçim vaatleri de yok. Ve hiçbir şey yapmadıkları için seçim taahhütleri de yok. Seçimde anlatacak bir şeyi olmayanlar, sadece ona buna sataşarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar, nefret üreterek, nefret üzerinden anlaşmalar yaparak birlik kurmaya çalışıyor.

TRANS KADINLARA NEFRET KUSULUYOR AMA BÜLENT ERSOY SOFRALARDA AĞIRLANIYOR

Toplumsal-sosyal ikiyüzlülük nedir? Siyaset ve toplumdaki tezahürleri nelerdir?  

Toplumsal ikiyüzlülük deyince hem toplumda hem siyasette birçok şey aklıma geliyor. İnsanların topluma verdiği görüntüden başka bir gerçeğe, başka bir hayata sahip olması… Zaten bu ikiyüzlülük 20 yıldır tam önümüzde durmuyor mu? “Yoksul mahalleden geliyorum” diyen bir adam, sarayda yaşıyor. Milliyetçi konuşmalar, nutuklar ama bir bakıyorsun çocukları hep yurt dışında, askerlik yapmamış.

Erdoğan, “Eşcinsellerin de hakları var” diye bir konuşma yapıyordu bir zaman, şimdi LGBTİ+’ları hedef göstermeden konuşma yapamıyor. Diğer taraftan, trans kadınlara nefret kusuluyor ama Bülent Ersoy sofralara davet ediliyor çünkü o makbul yani istedikleri gibiysen aynı masaya oturuluyor. Ama transların çok insani taleplerini kimse dinlemiyor.

LGBTİ+’LARIN BU ÜLKENİN HER YERİNDE VAR OLDUĞUNU KANITLADIK

80’lerde başlayan LGBTİ+’lara şiddet politikalarının 90’lı yıllar boyunca tırmandırıldığını biliyoruz. Cinsel kimliği ve yönelimi farklı yurttaşların eşitlik mücadeleleri bu 40 yıl boyunca nasıl bir yol kat etti?

80li yılların sonlarından başlayan LGBTİ+ hareketi 90’lı yıllarda toparlanmaya başladı. 2000’li yıllarda da artık ciddi bir şekilde politik argüman ve söylemler üretti. LGBTİ+’ların yanlış ve yalnız olmadığını çok güzel anlattık. Bundan cesaret alan çok insan görünür oldu. Öyle ki 2013 Pride’ı yüz binin üzerinde katılım oldu.

Fakat günümüze geldiğimizde edinilmiş hakkımızı yasal olarak alamadık ama LGBTİ+’ların bu ülkenin her yerinde var olduğunu kanıtladık. Muhalif partiler ve sivil toplum örgütleri LGBTİ+ politikası üretmeye başladılar. LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı ayrımcılık ve şiddeti birçok sivil toplum örgütü ve siyasi partide tartışılır hale getirdik.

Eğer ki meclise girersek bundan sonra yasal ve sosyal haklarımızı anayasal düzlemde güvence altına almayı sağlayacağız ve LGBTİ+’lar artık yasal olarak tanınacak bu ülkede.

SAYFAMI TAKİP EDİN, BEĞENİN ANAM BACIM 

Seçim çalışmaları nasıl gidiyor? İktidarın engellemeleri söz konusu mu? Sahada nasıl karşılanıyorsunuz?

Seçim çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Esmeray olarak ben hiçbir engelleme ve şiddete maruz kalmadım çünkü sokakta çok seviliyorum ve çok olumlu bir karşılık buluyorum, güzel dönüşler alıyorum. Yolda durdurulup “Oyum sana” dendiğine çok kez şahit oldum. Şunu fark ediyorum ki özellikle kadınlar artık meclisteki erkekleri göre göre bıkmış, kadınların sesinin güçlü çıkmasını istiyorlar. Ama sosyal medyada, çok fazla trol saldırısına uğruyorum, o yüzden de sayfamı takip edip beğenin anam bacım.

İLK İŞ SIĞINMA VE BAKIM EVLERİ

Meclis’e girdiğinizde hayata geçireceğinizi söylediğiniz ve ‘acil’ diye işaretlediğiniz bir eylem planınız var? Bu programda neler var, Meclis’te ilk iş neler yapacaksınız?

Biz şu an parti olarak ciddi bir muhalefet yapmak için Meclis’e girmek istiyoruz. Ve hangi iktidar olursa olsun LGBTİ+’ların yaşadığı sorunları çözmeye yönelik yasa teklifleri, soru önergeleri vereceğiz.

Bana en çok dert olan sorun ise, yaşlı transseksüel kadınların sokaklarda ölüme terk edilmesi. Buna çok şahit oldum ve bundan sonra aynı şeylerin yaşanmaması için ilk işim sığınma ve bakım evleri açmak olacak. Bunun için devletin kaynaklarını ve olanaklarını kullanmak için uğraşacağız. Diğer taraftan barınma sorunu bütün LGBTİ+’lar için büyük dert. Buna acil çözüm üretilmesi gerekiyor.

 

CADININ BOHÇASI’NDA ŞİMDİ DAHA DA FAZLA MÜCADELE VE İNAT VAR

Kişisel tarihinizin dönemeçleri üzerinden ataerkil ve ikiyüzlü topluma kafa tuttuğunuz ‘Cadının Bohçası’ isimli stand up gösteriniz uzun yıllardır izleyicisiyle buluştu/buluşuyor. Kitap olarak da yayınlandı. Cadının Bohçası’nın derdi nedir? Bu bohçada neler var?

Cadının Bohçası aslında transseksüel bir kadının hayat hikâyesi etrafında dönüyor. Bizim yaşadığımız sorunlar değil bize yaşatılan sorunları insanların yüzlerine vuruyorum tam da bu anda sosyal sorumluluk projesi haline geldi. Cadının Bohçası’nda toplumsal ikiyüzlülüğü bol bol görebilirsiniz. Cadının Bohçası’na şimdi daha da fazla mücadeleyi ve inadı ekliyorum.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com