Tarihin 23 Nisan’dan öne çektiği 24 Nisan’ı konuşabilmek!

KRONOS 24 Nisan 2020 GÜNDEM

Cengiz Aktar, Ahval: Bugün, 23 Nisan ve sonrasında atılan temeller kâh yıkıldı kâh yıkılmak üzere. “Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye, iddia edildiği, övünüldüğü kadar sağlam temeller üzerine kurulduysa neden bu kadar kolay yıkıldı?” sorusundan hareketle “23 Nisan temelinin yıkılmasının ardında 24 Nisan’da atılan temel yok mu acaba?” sorusunu sormak gerekiyor. 23 Nisan iradesinin ne hâllere düştüğüyle başlayalım. Ne tuhaftır ki millet egemenliğinin temsil edildiği varsayılan meclisi külliyen akamete uğratmış olan başkanlık sistemi ilk defa bir 23 Nisan arifesinde, 22 Nisan 2010’da telaffuz edildi. Bizzat ameliyatın baş operatörü Erdoğan tarafından…

Ümit Kıvanç, Gazete Duvar: Belki diyenler çıkacaktır ki: yalan olmadığından kendim kadar eminim. Meselenin zaten baştan, aksi yönde bunca şey burnunun dibinden gelip geçerken kendinden bu kadar emin olmaktan kaynaklandığını, onun da ancak cehaletten kaynaklanabileceğini -hep yaptığımız gibi :)- kenara koymak bir şeyi değiştirmeyecek. Her şeyin başka şeyden kaynaklanıyor oluşu, mantık zinciri ve akıl yürütme müesseselerini varoluştan reddetmişlere ne ifade edebilir? Tarih, izah edilemez hadiselerin esrarengiz döngüler içerisinde, anlaşılmaz tezahürlerle karşımıza çıktığı bir muammalar mağarası değil. Haysiyet de hiç olmazsa tek günlüğüne aynı üniformaya bürünmekle zedelenmez değil. Bu yazıda değinilen ve hepsi gerçek kişi ve olaylarla tamamen ilişkili çırpınışlar topluca cibiliyetimize dair umutsuzluk yaratmak dışında sonuç doğurmuyor. Bazı şeylere engel olamazsınız. Her günü kaçınılmaz olarak bir sonraki izler. Bir geceyarısı da 23 Nisan biter, 24 Nisan gelir.

Taha Akyol, Karar: Türkiye kısa darbe dönemleri hariç, artık çok partili hayattan çıkamaz. Rejimin meşruiyeti çok partili olmaya bağlıdır. Türkiye’de parti içi demokasi kıtlığı “biraz da kendi kafasını kullanma” imkanını çok kısıtlıyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Meclis’in denetim yetkileri de çok kısıtlandı. Amerikan anayasasını yapanların Kongre’ye verdikleri “denetim” yetkilerini bizde yeni sistemi yapanlar “Gazi Meclis”e vermedi! Meclis Cumhurbaşkanı’nın hiçbir atamasını denetleyemez mesela… İyi düşünmeliyiz; “Meclis odaklı” bir sistemden başkası Türkiye’nin asli sorunlarını çözemez.

Naık Tan, Yetkin Report: Bu felaketin belki en çirkin fakat olası sonucunun yeni bir Soğuk Savaş olacağı görülüyor; hem de bu defa ABD ile Çin arasında… Esasen bir süredir işaretlerini almaya başladığımız ve artık kaçınılmaz hale gelen bu yeni Soğuk Savaş’ın, yerküremizdeki bütün insanlar üzerinde ne yazık ki, çok vahim etkiler yaratacağı anlaşılıyor. İşin en kötü tarafı, bugüne kadar herhangi bir uzman veya düşünür tarafından, bu boyuttaki bir felaket olasılığını öngören herhangi bir senaryo çalışması yapılmamış olması. Bu da, iyiyi olumlu yönde nasıl kullanmamız, kötünün olumsuz etkilerini nasıl yönetmemiz, çirkinliklere nasıl hazırlanmamız gerektiği hususunda bizi maalesef çaresiz bırakıyor.

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/240420-kp

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram