Tahliye edilen Harbiyeli öğrencilere neden üst sınırdan ceza verildi?

15 Temmuz sonrası 7 yıl hapis yattıktan sonra 3 gün önce tahliye edilen askeri öğrenciler 2 gündür ne ile uğraşıyor biliyor musunuz? Zorunlu askerliklerini tecil ettirmek için resmi evrak hazırlıyorlar. Eğer tecil ettirmezlerse asker kaçağı durumuna düşecek ve belki yine vatan haini ilan edilecekler.

SEVİNÇ ÖZARSLAN 27 Mayıs 2023 HABER ANALİZ

Tahliye edilen askeri öğrencilerden bazıları.

15 Temmuz’a ilişkin Sultanbeyli Davası’nda 2 gün önce 35 Hava Harp Okulu öğrencisinin tahliye edilmesi Türkiye’yi iyi tanıyan İtalyan hakim Luca Perilli’yi haklı çıkardı. Perilli, Turkey Tribunal‘de yaptığı konuşmada “Türkiye’deki yargı camiasının mesleki ve hukuki kapasitesinin olmadığını düşünüyorum” demişti.

ÖĞRENCİLERE ÜST SINIRDAN CEZA VERİLDİ

Askeri öğrencilerin bir kısmı (hala tutuklu olan 148 öğrenci var) tahliye edildi diye herkes çok sevindi ama gözden kaçırılmaması gereken bir durum var. İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 yıldır hapiste olan ve darbeden beraat eden öğrencilere örgüt üyesi oldukları suçlamasıyla üst sınıra en yakın, 10 yıl 7 ay 15 gün ceza verdi.

Peki neden üst sınır? Yaptıkları hukuksuzluğu örtmek için başka bahaneleri yoktu da ondan. Daha az ceza verselerdi tartışma olacak ve mahkeme kamuoyunda çok eleştirilecekti.  Şimdi “Fazla yatırmadık, yatmaları gereken süreyi yattılar ve çıktılar” diyebilmenin zeminini hazırlamış oldular.  Yoksa aynı mahkemenin, bir kurmay albaya bile alt sınırdan 6 yıl 3 ay ceza vermişken (ardışık aramadan 6 yıl 3 ay alan çok albay var) öğrencilere üst sınırdan ceza vermesi başka nasıl açıklanabilir?

ÖĞRENCİLER HALKLA KARŞI KARŞIYA GETİRİLDİ

Olayın daha iyi anlaşılabilmesi için davanın baştan beri geçirdiği aşamalara bakalım.

15 Temmuz’da Yalova’daki Tatbiki Eğitim Kampı’nda olan 116 Hava Harp Okulu öğrencisi o gece ‘terör tatbikatı var’ denilerek 4 otobüse doldurulup kamptan çıkarıldı. İstanbul’daki okullarına götürüldüklerini zanneden öğrenciler Sultanbeyli Köprüsü’nde halkla karşı karşıya getirildi. ‘Darbe girişimi’ni köprüye geldiklerinde öğrenen öğrenciler, otobüslerden inip halkla birlikte İstiklal Marşı’nı okudukları halde darbeye teşebbüs iddiasıyla tutuklandılar. İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 116 Hava Harp Okulu öğrencisine 25 Mayıs 2018 tarihinde müebbet, üç rütbeli askere ağırlaştırılmış müebbet, üç ere de beraat verdi.

“MÜEBBET ALSAM BİLE YATMAYACAĞIMI BİLİYORUM”

İtalyan hakim Perilli’nin neden haklı olduğunu görmek için, 10 Mayıs 2018’de son savunmalarını yapan Hava Harp Okulu öğrencilerden bazılarının sözlerini buraya not düşmekte fayda var.

18 yaşında cezaevine giren Nurettin Çengelci, “Ben burada herkes suçsuz olduğumu anlasın diye konuşmuyorum, herkes suçsuzluğumu göre göre ceza verilmeye çalışılmasını görsün diye konuşuyorum. Ben müebbet alsam bile yatmayacağımı biliyorum. Ama bugünü kimse unutmasın, bu vicdanların susuşunu kimse unutmasın” demişti.

“SAVCI MÜTAALA DEĞİL MÜBAĞALA YAZMIŞ”

TÜBİTAK yarışmalarında başarılar kazanan Tahsin Elmas ise savcıların, hakimlerin görmek istemediklerini yüzlerine vurarak, “Halen daha tutukluluk gerekçesi otopsi raporu gösteriliyor. Bizim dosyamızda ölüm yok, öğrencilerden yaralama yok. Kimse bana adil yargılamadan bahsetmesin. Yargılanmıyoruz, önyargılanıyoruz. Sayın savcının varsayımlarla dolu gerçek dışı hazırladığı mütalaa değil mübalağadır” diye haykırmıştı.

Tahsin Elmas (sağda), arkadaşları Seyit Alp Erdem ve Harun Yeşil ile birlikte geliştirdikleri radyasyondan koruyucu kumaşla 2014 yılında TÜBİTAK Araştırma Projeleri Yarışması Kimya Türkiye birincisi ve Yılın Genç Araştırmacısı ödüllerini aldı. Elmas, 2015 yılında TÜBİTAK kimya birincisi oldu. Harbiyeliler birlikte hem ödüller aldılar, hem hapis yattılar.

Etka Berk Orman’ın söyledikleri, hukukla, adaletle çocuk oyuncağı gibi oynandığını göstermiyor mu: “İddianamede 3 kez ismim geçiyordu, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet istenmişti. Savcı mütalaada 1 kez ismimi yazmış, bir ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Demek ki ismim kadar müebbet. Özgürlüğümü alınca hiçbir otobüse binmeyi düşünmüyorum.”

Arkadaşları arasında müziğe olan yeteneğiyle tanınan İlhan Buğra Sönmez’in iddianamede gördüğü çelişkileri hiç kimse sormadı, adaletsizliği gören de başını çevirdi: “İddianamede delillerin değerlendirilmesi bölümüne ayrı bir önem atfedilmiş. ‘Darbeden haberleri olması gerekirdi TV, sosyal medya, haberler’ falan deniyor. Ama gelin görün ki aynı iddianamede öğrencilerin bırakın telefonu, MP3 çalar bile kullanmadığını, HTS kayıtlarının temiz olduğunu, arama-el koyma tutanaklarında ise neredeyse hiçbirinden telefon çıkmadığı yazıyor.”

MÜEBBET KARARI DÖRT YIL SONRA BOZULDU

Ve hatırlatalım: Yargıtay 3. Ceza Dairesi öğrencilere verilen müebbet hapis cezasını, darbeden haberleri olmadığı gerekçesiyle 21 Haziran 2022’de bozdu. Darbeye teşebbüsten beraat eden öğrencilerden 66’sı aynı gün tahliye edilmişti. 35’i ise bir yıl sonra 24 Mayıs 2023’te yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliye edildi.

AMBULANSA YOL AÇMAK DARBEYE DESTEK SAYILDI

15 öğrenci ise darbeye teşebbüsten beraat etti ama darbeye yardım ettikleri gerekçesiyle 1 Mart 2023’te 15 yıl ceza aldı. Bu öğrenciler Sultanbeyli gişelerine giderken bindirildikleri otobüsten inip ambulansa yol açmak için bir aracı devirmekle, bazıları da havaya ateş açmakla suçlanıyor. Oysa 15 öğrenci bu eylemi halka yardımcı olmak için yaptıklarını anlatmıştı.

35 ÖĞRENCİ NEDEN BİR YIL BEKLETİLDİ?

Bu arada dikkatlerden kaçmasın; Mahkemenin 35 askeri öğrencinin tahliye için 1 yıl bekletme nedeni “örgüt üyesi mi, değil mi” diye hüküm verememesi. Tam 1 yıl gençlerin her şeyi didik didik edildi. Sonunda ne mi oldu? Hava Harp Okulu 1. sınıf öğrencisi Burak Doğan‘ın Yalova Otogarı’nın ankesörlü telefonundan babasını ve abisini araması, suç delili diye dosyaya girdi. Bu “delil”e en fazla verilen ceza 6 yıl 3 ay. Yani alt sınır. Ama Burak dahil herkese 10 yıl ceza verildi.

Yargıtay Genel Kurulu Raportör hakimi iken ihraç edilen Süleyman Bozoğlu kararı, Perilli’den bir adım daha ileri giderek “kötülük” olarak niteliyor: “AKP Yargısı, en başta bir kötülük örgütüdür. Temel motivasyonları siyasi iktidarı koruyup kollamak, muhalif kesimleri yok etmektir. 15 Temmuz 2016’dan bu yana AKP yargısının yaptığı soruşturmaların ve yargılamaların amacı gerçeğe ulaşmak, adaleti sağlamak değildir. Tek amaçları vardır. AKP yargısı için hukuki delile, adil yargılamaya ihtiyaç yoktur. Askeri öğrencilerle ilgili karar da bunlardan biridir. Hükümle tahliye edilen öğrenciler en baştan beri tutuksuz yargılanması gerekirdi. Diyelim ki buna cesaret edemediniz. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu öğrencilerin darbe ile ilgisi olmadığını açıkça belirterek bozma kararı verdiğinde bu öğrenciler kesinlikle tahliye edilmeliydi. Fakat mahkeme hukuka aykırı şekilde öğrencileri karar verilinceye kadar tahliye etmedi. Bu hukuk değildir. Keyfiliktir, apaçık kötülüktür.”

Son bir noktaya daha dikkat çekelim: 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ve Mahkeme Başkanı Ersin Özaslan’a. 35 yıllık hakim olan Özaslan yılların deneyimine sahip bir hakim. Onun ve mahkemenin askeri öğrencilerle, tutuklama kararı verdiği Şadinaz Yaşa Yılmaz, İlayda Tekgöz gibi hapiste bebekleriyle yatan annelerle, KHK’lı öğretmenlerle derdi ne olabilir?

GÖZÜNE UYKU GİRMEDİ, SABAHIN DÖRDÜNDE SOLUĞU ÜSKÜDAR SAHİLİNDE ALDI

Ve 24 Mayıs 2023’te gece yarısı tahliye edilen askeri öğrencilerle ilgili bir bilgi aktaralım: Askeri öğrencilerin hiçbiri ilk gece uyuyamadı. Kimi martıları ve gökyüzünü görebilmek için sabahın 4’ünde Üsküdar sahiline indi ve  “Gece gökyüzüne bakmak çok güzel” dedi. Kimi özgür olduğuna inanamayarak sürekli balkona çıktı, hatta ‘özgür müyüm, değil miyim’ diye şüpheye düşerek nefes almaya çalıştı. Kimi teknolojide ne gibi gelişmeler olmuş diye onun merakındaydı.

“Darbeci”, “terörist” diye yedi yıldır hapis yatan gençler iki gündür ne ile uğraşıyor biliyor musunuz? Hapisteyken bile defalarca kez vatani görevlerini yapmaya çağrılan askeri öğrenciler, askerliklerini tecil ettirmek için resmi evrak hazırlıyor. Eğer ettirmezlerse asker kaçağına düşüp para cezası ödeyecekler, yine vatan haini ilan edilecekler.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram