Koronavirüsle mücadelede sorumlulukların Başbakan Angele Merkel’den başlayıp kulüplere kadar paylaşıldığı Almanya’da lig maçları yarın başlıyor. Topu Sağlık Bakanı’nın Futbol Federasyonu’na, Futbol Federasyonu’nun da kulüplere attığı Türkiye’de ise Süper Lig maçlarının ilan edilen 12 Haziran tarihinde başlayıp başlamayacağı meçhul. Çünkü her gün değişik kulüplerden vaka haberleri geliyor.
Önce isterseniz süreci özetleyip Süper Lig’in 12 Haziran’da başlayıp başlamayacağını irdeleyelim.
Türkiye’de koronavirüs tartışmaları mart ayının ilk günlerinde başlamıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayılarının çok düşük olduğunu ifade ederek korkulacak bir şeyin olmadığını açıklıyordu. Açıklıyordu açıklamasına ama yaklaşmakta olan tehlike de seziliyordu. Özellikle umreden dönenlerin yeterince kontrol edilememesi nedeniyle vakalar hızla çoğalmaya başladı. Kamuoyunun da baskısıyla lig maçlarının seyircisiz oynanmasına karar verildi. 13-16 Mart tarihleri arasındaki bütün maçlar seyircisiz oynandı.
SEYİRCİSİZ OYNAMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Fakat seyircisiz oynanmaya da itirazlar yükseldi. Kendisinin ve ailesinin sağlığını düşünerek bu süretçe futbol oynamak istemediğini açıklayan Obi Mikel ile Trabzonspor’un yolları ayrılırken; bu konuda sesisini ilk ve en çok yükseltenlerden biri Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim oldu. Süper Lig’in 26. haftasında seyircisiz oynanan Galatasaray-Beşiktaş derbisinden sonra koronavirüsle ilgili uzun açıklamalar yapan Terim, “Seyircisiz oynamak çözüm değil. Futbolcular, teknik direktörler, basın mensupları, teknik heyet, saha görevlileri hep iç içeyiz. Herkesin ailesi var. Bu şartlarda güven içinde futbol oynamak imkansız.” diyerek liglerin ertelenmesini istedi. Bir sonraki haftanın hakem atalamalarını yapan Türkiye Futbol Federasyonu, hafta ortasında liglerin süresiz olarak ertelendiğini duyurdu.
Çok geçmeden Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve eski milli kaleci Rüştü Reçber olmak üzere spor camiasından vaka haberleri gelmeye başladı. Spor gündemi koronavirüs haberlerinden oluşuyordu artık.
Peki, ligler yeniden başlayacak mıydı, yoksa Belçika, Hollanda ve Fransa’da olduğu gibi mevcut halleriyle sona mı erdirilecekti?
ÖNCE GÖRÜŞME, SONRA ATIŞMA
5 Mayıs’ta Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir görüşme yaptı. Görüşmeden sonra Koca, “Bugünkü görüşmede, müsabakaların devamı konusunda somut bir talep gündeme gelmemiştir. Tarafımızdansa herhangi bir yönde öneride bulunulmamıştır.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Bir gün sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Özdemir ise liglerin 12 Haziran’da başlayıp 20 Temmuz’da sona ereceğini belirterek “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun aldığı karar ölçüsünde yolumuza devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.
Bu cümlelerin ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir açıklama daha yaparak kendilerinin bu sürece dahil edilmemesi gerektiğini ve sorumluluğun tamamen Futbol Federasyonu’nda olduğunu söyledi.
Nihat Özdemir, birkaç gün sonra Posta Gazetesi’ne bir röportaj vererek topu yine Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na attı: “Biz aldığımız kararın farkındayız. Eğer zaten Bakanlıktan, Bilim Kurulu’ndan iyi haberler gelmezse, biz de gerekeni yaparız. Biz, futbol tabiriyle topu Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na attık. Dün saat 09:30 itibariyle yazıyı yazdık, imzaladım, yolladım. Alternatifli 10 senaryoyu da yazdık, tedbirlerimizi de yazdık. Dedik ki ‘Kararımız budur. Bizim Sağlık Kurulumuzun aldığı tedbirler de bunlardır. Yeterli midir, değil midir?’ ‘Yok yeterli değildir, bu koşullarda maçlar oynanamaz’ derlerse biz de ona göre hareket ederiz. ‘Tamamdır’ derlerse, aldığımız kararı uygulamaya koyarız.”
OYNAMAZSAK İŞİN İÇİNDEN ÇIKMAK MÜMKÜN DEĞİL
Özdemir, maçları özellikle neden oynatmak istediklerini de şöyle açıklıyordu: “Bakın, Türkiye’de liglerin başlaması lazım. Futbol oynamazsak, bu işlerin içinden çıkmak mümkün görünmüyor. Oynamadan şampiyonu, hatta ondan ziyade düşecek takımları nasıl tespit edeceksiniz? Bakın, Yeni Malatyaspor ile Rizespor arasında gol farkı var. Trabzonspor ile Başakşehir arasında gol farkı var, puan değil. Biz Fransa gibi, İngiltere gibi, Hollanda gibi değiliz ki. Şampiyonluk mücadelesi de, düşme hattı da puan puana, gol farklarıyla.”
Özdemir telaffuz etmese de bir de yayıncı kuruluş ve bahis şirketlerinin baskıları vardı. Borç batağındaki kulüplerin en büyük gelir kaynakları bunlardı zira. Bu yüzden Süper Lig kulüpleri, bir taraftan futbolcularının, yöneticilerinin ve çalışanlarının sağlıkları tehlikede olsa da liglerin tekrar başlatılacak olmasına fazla karşı çıkmadılar.
FUTBOLA DÖNÜŞ PROTOKOLÜ’NE İTİRAZLAR
Bu süreçte federasyon, ‘Futbola Dönüş Protokolü’ hazırlayarak tüm kulüplere gönderdi. Protokolde kulüplerin idmanlarda ve maçlarda nelere dikkat etmeleri gerektiği ayrıntılı bir şekilde belirtiliyordu. Konyaspor başta olmak üzere bazı kulüpler bu protokolü eleştirdi. Özetle, topu bakanlık federasyona, federasyon kulüplere, kulüpler de doktorlarına atıyordu. Yani, Almanya’da olduğu gibi sorumluluk paylaşılmıyordu.
Protokole 2. ve 3. Lig kulüpleri de itiraz etti. Bu kadar önlemi almaya, futbolculara ve çalışanlara sürekli test yapmaya ekonomik olarak güçlerinin yetmeyeceğini ifade ederek liglerin ileri tarihe ertelenmesini istediler. Yeniden toplanan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, 1. Lig’in 19 Haziran’da, 2. ve 3. Lig ile Bölgesel Amötör Lig’in 18 Temmuz’da başlayacağını açıkladı.
ARKA ARKAYA GELEN VAKALAR
Futbol takviminin açıklanmasından sonra kulüpler idmanlara, vaka sayıları da arka arkaya gelmeye başladı. Beşiktaş, BB Erzurumspor, Sancaktepe FK, Fenerbahçe, Kasımpaşa, Ankaragücü, Giresunsporve Ümraniyespor kulüplerinin futbolcu, teknik heyet, çalışan ve yöneticilerinde pozitif vakalara rastlandı. En çok vaka görülen kulüpler Beşiktaş ve BB Erzurumspor olurken; testi pozitif çıkan isimlerden biri de Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’ydi. Çebi, bir gazeteciye yaptığı açıklamada “Tüm kurallara dikkat etmeme, tedbirleri almama rağmen oldu bu. İnsan sağlığından daha önemli bir şey yok. Yönetim kurulu olarak başından beri aynı noktadayız: Bilim Kurulu’nun onayı olmadan bu ortamda futbol oynanamaz.”
Beşiktaş’taki vakaların kamuoyuna açıklandığı gün bir açıklama da Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’den geldi. Terim, özetle, sağlığın her şeyden önemli olduğunu ve futbola başlamak için aceleci davranılmaması gerektiğini ifade ediyordu.
FEDERASYONUN SON AÇIKLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?
Tüm bu yaşananların ve endişelerin ardından Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bugün bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Federasyon, liglerin 12 Haziran’da başlamasıyla ilgili kararın ‘şimdilik’ kaydıyla alındığını ve kendileri için önceliğin sağlık olduğunu belirtti: “TFF’nin en önemli önceliği sağlıktır ve 12 Haziran kararı şimdilik kaydıyla ve UEFA’nın Avrupa kupaları takvimi nedeniyle alınmıştır. Kaldı ki müsabakalara dönüş için alternatifli 7 planımız olduğu defalarca kamuoyuna duyurulmuştur.”
MAÇLAR 12 HAZİRAN’DA BAŞLAR MI?
Peki, bu gelişmeler ve açıklamalardan sonra Türkiye’de maçlar 12 Haziran’da başlar mı?
Bizim bu konudaki kanaatimiz, 12 Haziran’da başlamasının oldukça zor olduğu. Çünkü vakalar arka arkaya geliyor ve vaka görülen kulüpler idmanlarını iptal ediyor. Antrenman yapmadan maçlara başlamak imkansız.
Ayrıca, uzun süre idmansız kalıp birden yükleme yapmaya başlamak sakatlıkları da beraberinde getirmeye başladı. Dün menisküsü yırtılan Sivassporlu Hakan Arslan, 3-4 ay sahalardan uzak kalacak. Aynı gün Rizesporlu Umar Aminu’nun çapraz bağları koptu ve Nijeryalı futbolcu sezonu kapattı.
Böyle bir ortamda futbolcuların ve teknik adamların maçlara tam konsantre olmaları oldukça zor görünüyor. Nitekim Futbol Federasyonu da son açıklamasında ‘Önce sağlık’ deyip maçların 12 Haziran’da başlamayabileceğini ifade etti.
Kısacası, Türkiye’de maçların bir kez daha ertelenmesi kuvvetle muhtemel gibi. Bekleyip göreceğiz.
