Soylu’ya ‘bomba taşıyan polis’ soruları: ‘Kime gidiyordu, alıcısı neden yakalanmadı?’

TİP Milletvekili Ahmet Şık, 52 kilo 500 gram patlayıcıyla yakalanan polisle ilgili Bakan Soylu’ya, “Aracın şüpheli olduğu tespit edilmişken neden kontrollü teslimata izin verilerek patlayıcıların alıcı da yakalanmamıştır?” diye sordu.

KRONOS 23 Mart 2022 GÜNDEM

Hakkari İl Emniyet Müdürlüğünce Asena analiz programı üzerinden yapılan çalışmalar neticesinde, sürücülüğünü İstanbul’da aktif olarak görev yapmakta olan polis memurunun yaptığı araç, Yüksekova ilçesi çıkışında durdurularak aram yapılmıştı. Araçta yapılan aramalarda, stepne havuzunun alt kısmına yapılmış zula içerisine gizlenmiş vaziyette 133 parça halinde 52 kilo 500 gram patlayıcı madde ele geçirilmişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün katıldığı televizyon programında konuyla ilgili bir soru üzerine, şüpheli polisin ifadesinde külçe altın getirdiğini anlattığını ancak bu ifadenin kendileri tarafından inandırıcı bulmadıklarını belirtti. Soylu, hedefin İstanbul olduğunu, patlayıcıların aktarımının Kuzey Irak’tan yapıldığını söyledi.

SOYLU ‘SIKINTILI BİR TİP’ DEMİŞTİ

Soylu, şüpheli polis memurunun 2019 yılında kablo hırsızlığı ile ilgili adli bir suç nedeniyle meslekten ihraç edildiğini ancak mahkeme kararıyla görevine geri döndüğünü belirterek, “Sonra başka bir yere vermişiz, oradan da İstanbul’da bir yere geçmiş. Çok sıkıntılı bir tip bu. Kablo hırsızlığı yapmış. Bu tür ucuzlukları çok. Buralarda görev yaptığı için buna hülle yapmışlar ve ele geçirmişler” ifadelerini kullandı.

AHMET ŞIK’TAN SOYLU’YA: BOMBA KİME GİDİYORDU?

Bombaları taşıyan kişinin polis olması bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması için verdiği soru önergesinde, konuyla ilgili çeşitli sorular yöneltti. Şık, Soylu’ya “Bomba kimse gidiyordu” ve “Alıcı neden yakalanmadı” sorularını yöneltti. Şık, daha önce kablo hırsızlığı gibi suçlara karışan polisin göreve nasıl döndüğünü sordu.


 

‘KONTROLLÜ TESLİMATA İZİN VERİLİP ALICISI NEDEN YAKALANMADI?’

Patlayıcıların kime gideceğini de soran TİP Milletvekili, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, patlayıcıların ele geçirildiği operasyonun Asena Analiz Programı üzerinden yapılan çalışmalar sonucunda yapıldığını söylemiştir. Asena Analiz Programı üzerinden yapılan çalışmalarda aracın şüpheli olduğu tespit edilmişken neden kontrollü teslimata izin verilerek patlayıcıların alıcısı da yakalanmamıştır?” ifadelerini kullandı.

Ahmet Şık’ın Süleyman Soylu’ya yönelttiği sorular şöyle:

– Şüpheli polis kimliği kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?

– Şüpheli polis ne zaman göreve başlamıştır? Hangi tarihlerde nerelerde ve hangi birimlerde çalışmıştır?

– Şüpheli polisin kendisi ve yakın akrabalarının mal varlığı ile banka hesaplarında geliriyle orantısız bir artış tespit edilmiş midir?

-Şüpheli polisin kullanımında olan cep telefonlarının HTS kayıtları araştırılmış mıdır?

– İstanbul Maltepe’de görevli iken Zonguldak’a tayini çıkan şüpheli polisin ameliyat olacağına dair bir rapor sunması üzerine izne ayrıldığı ve yeni görev yerine gitmediği iddiaları doğru mudur?

– Şüpheli polisin, zula bölümünde patlayıcı ele geçirilen aracın ruhsatının üzerine yapıldığı ve kuryelik görevi karşılığında kendisine 400 bin TL ödeme yapılacağı iddiaları doğru mudur?

– İçişleri Bakanı’nın “Bu tür ucuzlukları çok. Sıkıntılı bir tip” diye tarif ettiği ve “kablo hırsızlığı” nedeniyle meslekten ihraç edilen bir polis memuru mahkeme kararıyla görevine nasıl dönebilmiştir?

‘ŞÜPHELİ POLİS DAHA ÖNCE DE BENZER BİR KURYELİK FAALİYETİNDE BULUNMUŞ MUDUR?’

– İktidar yanlısı olmayan yurttaşların sosyal medya hesaplarının titizlikle incelendiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE vasıtasıyla izlenip kayıtlarının medyaya sızdırıldığı ve herkesin telefonlarının dinlenildiğinden şüphe ettiği bir siyasal iklimin yaşandığı bir dönemde İçişleri Bakanının ifadesiyle “Bu tür ucuzlukları çok. Sıkıntılı bir tip” olan ve kablo hırsızlığından ihraç edilmiş bir polis memuru ve benzeri suç ilişkileri içinde olan polis memurları istihbarat birimleri tarafından neden izlenmemiş ve suç gerçekleşmeden önlem alınmamıştır?

– Söz konusu patlayıcıların yapılan laboratuvar incelemesinde türü ve menşei belirlenmiş midir?

– Şüpheli polis daha önce de benzer bir kuryelik faaliyetinde bulunmuş mudur?

– Şüpheli polis ifadesinde daha önce de yine aynı güzergahtan İstanbul’a otomobille bir sevkiyat gerçekleştirdiği ve külçe altın getirdiğini düşündüğünü söylemiş midir?

-Şüpheli polis, yapılan ilk sorgusunda ne ifade vermiştir? Kimleri suçlamıştır? Suç ortakları kimlerdir?

-Şüpheli polis söz konusu patlayıcıları kim ya da kimlerden teslim almış, kim ya da kimlere teslim edecektir?

– Bir saldırı gerçekleştirilmesi, halinde çok sayıda can kaybına neden olacak patlayıcılar nerede ve kime karşı kullanılacaktı?

– İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, patlayıcıların ele geçirildiği operasyonun Asena Analiz Programı üzerinden yapılan çalışmalar sonucunda yapıldığını söylemiştir. Asena Analiz Programı üzerinden yapılan çalışmalarda aracın şüpheli olduğu tespit edilmişken neden kontrollü teslimata izin verilerek patlayıcıların alıcı da yakalanmamıştır?

SOYLU’NUN ELEŞTİRİLDİĞİ GÜNDEMDE TESADÜF MÜ?

– Geçmişte devlet içine yuvalanmış güç odaklarının bir benzerinin komplosu mu söz konusudur?

– Gerçekleştirilen bu operasyonda devlet ve iktidar içi güç savaşında bulunan kimi odakların birbirine karşı mücadelesinin bir kanadının yaptığı kanlı bir plan diğer tarafın hamlesiyle bozulmuş mudur?

– Suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşa ve itiraflarında adı sıkça geçen ve hakkındaki iddialar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren ve son olarak Adana’da, Furkan Vakfı üyelerine yönelik sokak işkencesi ve polis şiddeti görüntüleri nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun eleştirilerin hedefinde olduğu bir dönemde böyle bir olayın yaşanması tesadüf müdür?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram