Bergen filminin 4,5 milyon seyirciye ulaşmasıyla eski bir tartışma yeniden alevlendi: “Acıyı seviyoruz.” Gişede izlenme rekorları kıran “arabesk” sanatçılarının hayatını anlatan film incelendiğinde gerçekten de öyle; acıyı seviyoruz. Ancak “biyografi” tarzı filmlere de düşkünüz.
Geçtiğimiz günlerde müzisyen Selçuk Ural (oğlu Hakan Ural’la, muhalif kültür-sanat camiasında sevilmediklerini peşinen not düşelim) bir açıklamasıyla eski ama tanıdık bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. “Arabesk etkiliyor”, “acıyı seviyoruz”, “acı izletir” şeklinde özetlenebilecek bu tartışma gişede arabesk şarkıcı Bergen’in hayatını konu alan “Bergen” filminin 3 haftada 4 buçuk milyon seyirciye ulaşarak büyük bir başarı yakalamasıyla başladı.
Bergen filminin şu anki hasılatı ise 131 milyon liranın üzerinde. Bergen’in trajik hayat hikayesi, filmin dile dile dolaşması ve sanatçının katili eski kocasının medyada sık sık yer almasıyla film en yakın rakibi filmden 5 kat fazla seyirciye ulaştı.
İşte Selçuk Ural’ın sözleri Bergen’in müthiş başarısının konuşulduğu günlerde geldi. Bir alışveriş merkezinde mikrofon uzatılan Ural’a göre Bergen’in yüzüne kezzap atılmasa ne bu kadar şöhret olabilirdi ne de bugün filmi yapılıyor olurdu. Ural, “Bergen’in yüzüne kezzap atılmasaydı ismi geçmezdi. Acıları seviyoruz. Şurada külotla bir gün koşarsam ertesi gün gündem değişir ve benim de filmimi yaparlar” dedi.
‘TÜRKİYE’DE ŞÖHRET SKANDAL ÜSTÜNE KURULMUŞ’
Bergen’dense çok daha “büyük” isimlerin filmlerinin yapılması gerektiğini savunan Ural, “Bergen’in bir tane şarkısını sorsam söyleyebilir misiniz? Peki Barış Manço’nun, Cem Karaca’nın kaç şarkısını söylersiniz? Onların filmi yapılmadı. Türkiye’de şöhret skandal üstüne kurulmuş. Bir Barış Manço’nun Tanju Okan’ın filmi yapılmıyor. Bunlar yüzlerce şarkı üreten insanlar ama Bergen’in filmi yapılıyor. Bir Cem Karaca filmi yapın. Filozof bunlar…” şeklinde konuştu.
‘ACILARI SEVİYORUZ’
“Bergen’in yüzüne kezzap atılmasaydı ismi geçmezdi” diyen Selçuk Ural, şöyle devam etti: “Acıları seviyoruz. Bergen’in filmi yapıldı. Müslüm Gürses’in filmi yapıldı. Ben şahsen 37 tane 45’lik, 9-10 tane longplay, 10 tane kaset, 10 tane CD’si olan adamım. Benim de filmim yapılmayacak. Çıkıp, şurada külotla bir gün koşarsam ertesi gün gündem değişir ve benim de filmimi yaparlar. Gerçekler maalesef bunlar. Adam, ‘Uzaya gittim’ dedi, bir anda şöhret oldu. Bu ülkede sanatçı olmayacaksın.”
Yazının bu noktasında Selçuk Ural’ı mutlu edecek bir haberi de verelim: Cem Karaca’nın hayatı da filme çekiliyor. Dizide Karaca’yı oynayacak isimse Erdal Beşikçioğlu olacak.
TRAJEDİ İZLETİYOR
Başta “acıların kadını” Bergen olmak üzere gişede seyirci rekoru kıran filmlere bakıldığında Selçuk Ural’ın “acıyı seviyoruz”, “şöhret skandal üzerine kurulmuş” şeklindeki önermelerinin haklılık payı olduğu görülüyor. Gerçekten de arabesk diye tabir edilen “acılı, kaygılı, üzüntülü ve keder dolu” kültürden çıkan isimlerin şarkıları da hayat hikâyelerini konu alan filmler de kitaplar da çok ilgi görüyor. Aynı şekilde odağındaki büyük bir “trajedi” barındıran biyografi tarzı filmleri de benzer şekilde seviyoruz, izliyoruz. “Ayla”, “Müslüm”, “Dilberay”, “Mavi Gözlü Dev”, “Kelebeğin Rüyası” ve “Kesişme: İyi ki Varsın Eren” akla ilk gelen filmler.
‘ACILARIN BÜYÜTTÜĞÜ ÇOCUK MÜSLÜM’LE BAŞLADI
Ünlü isimlerin hayat hikayelerini konu alan film furyası eskinde beri olsa da 2013’te hayata veda eden arabesk müziğin zirve ismi Müslüm Gürses’in hayatını anlatan “Müslüm” filminin yakaladığı başarıdan sonra başladı. Timuçin Esen’in Gürses rolünde seyirci karşısına çıktığı film gişede önemli bir seyirci sayısına ulaşmayı başarmıştı. Film 39 hafta gösterimde kaldı, 6 milyon 480 bin izlenmeyi aştı.
“Müslüm” filmiyle ilgili yazılan yazılardan birkaçının başladığı gördüğü ilginin kaynağına ilişkin ipuçları veriyor: “Acıların büyüttüğü çocuk”, “Yaksaydı dünyayı o yakardı”, “Babanın ağlatan hayatı”, “Müslüm Baba’nın acıları”.
Bu arada ‘Müslüm’ü çeken yapımcı Mustafa Uslu’nun gündeminde Zeki Müren ve Neşet Ertaş filmleri olduğu bilgisini de verelim.
BERGEN’İN SADECE FİLMİ DEĞİL ŞARKILARI DA ZİRVEYE ÇIKTI
Sinemada rekor üstüne rekor kıran Bergen’in şarkıları da aynı şekilde popülerliğinin zirvesinde. “En iyi arabesk kadın şarkıcı kimdi” anketlerinde zirveye yerleşen Bergen’in şarkıları dünyanın en büyük video paylaşım sitesi YouTube’un “en çok izlenen” kısmında günlerce zirvede yer almayı başardı. Bergen’in “Sen Affetsen Ben Affetmem” şarkısı 13 milyon izlenmeye ulaşırken, “Elimde Duran Fotoğrafın” 17 milyonu aştı. Sanatçının diğer videolarının da “en az” 2 milyon izlenmeyi aştığını ekleyelim.
BİR BAŞKADIR’LA FENOMENE DÖNÜŞEN FERDİ ÖZBEĞEN
Netflix’te yayınlanan ve hakkında en çok yazı yazılan, yorum yapılan; o dönem neredeyse dilden düşmeyen “Bir Başkadır” dizisi, barındırdığı “arabesk” tonların yanı sıra, dizi boyunca eksik olmayan Ferdi Özbeğen şarkıları da eşlik ediyordu seyirciye. Dizinin etkisiyle Ferdi Özbeğen şarkıları kısa sürede o kadar ünlendi ki YouTube’da en çok dinlenenler arasına girdi, hakkında sayfalarca haber yapıldı. Hayat hikayesini, şarkılarını konu edinen sayısız program yapıldı. Taverna müziği bir anda ülkenin en önemli kültür-sanat akımına dönüştü o süreçte. Hayattayken plakları yılda 2 bin adet satmayan Ferdi Özbeğen, diziden sonra bir günde 2 bini aşkın “plak” satarak rekor kırdı. “Ferdi Özbeğen 20. Sanat Yılı Şan Konseri” plağı çıktığı gün 2 bin adet satılarak rekora imza attı.
FERDİ ÖZBEĞEN FİLMİ GELİYOR
Özbeğen’in gördüğü ilgiyi fark eden yapımcılar bir başka biyografi arabesk film için kolları sıvamayı ihmal etmedi tabi. Sanatçının hayatını konu alan filmin başrolünde komedyen ve oyuncu Ata Demirer’in yer alacağı açıklanırken, Özbeğen’in sanat hayatında önemli yeri bulunan Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nükhet Duru, Tanju Okan gibi isimler de yeni nesil oyuncular tarafından canlandırılacağı belirtiliyor.
DİLBERAY DA 675 BİN SEYİRCİYE ULAŞTI
Başrolünde Büşra Pekin’in oynadığı “Dilberay” filmi da ilgi gören bir diğer “arabesk biyografi” yapım. Film Bergen’den birkaç hafta önce vizyona girdi. Bergen fırtınasıyla etkisi azalsa da 675 bini aşan seyirci ve 18 milyonluk hasılatıyla n-önemli bir başarı elde etti. “Dram, biyografi” türünde seyirci karşısına çıkan filmde, “zincirlerin, sesiyle kıran”, “acıya doğmuş kadın”, “acılara korkmadan yürüyen kadın” yorumlarıyla hakkında yazılar yazılan şarkıcı Dilberay’ın “trajik” hayat hikayesi anlatılıyor.
MUAZZEZ ABACI FİLMİ DE YOLDA
Milliyet gazetesinden Ali Eyüboğlu’nun aktardığına göre bir diğer arabesk şarkısı Muazzez Abacı’nın hayat hikayesinin filme çekilmesi için görüşmelere başlanmış. Sanatçının menajeri Taner Budak, Magazin Noteri’nin canlı yayınında açıkladı, hayatını film yapmak isteyenlerin Muazzez Abacı ile görüştüğünü ve sanatçının da buna sıcak baktığını. Film çekilirse “trajik” bir hayat hikayesi daha beyaz perdeyle buluşacak.
AYLA 5.5 MİLYON SEYİRCİYE ULAŞMIŞTI
Dram türündeki bir diğer çok izlenen film de Ayla’ydı. Türkiye’nin Oscar için aday gösterdiği film olan Ayla, Kore Savaşı sırasında kimsesiz bir şekilde bulduğu beş yaşındaki bir kızın yaklaşık bir buçuk yıl boyunca bakımını üstlenen Astsubay Süleyman Dilbirliği ile Ayla adını verdiği kız çocuğunun hikâyesini anlatıyordu. Film anlattığı dramla o kadar çok konuşuldu ki gözyaşlarına boğulanlar aylarca filmin etkisinde kaldıklarını anlattı.
