‘Saray’daki hiçbir ankette Erdoğan kazanamıyor’

Gazeteci Sedat Bozkurt, "Kendisi de çevresi de biliyor ki 1’inci turda kazanamamış Erdoğan kaybetmiş bir Erdoğan’dır. Seçimleri kazanacaklarını söylediği zaman çevresindekileri ikna edemiyor. “Kaybetseler de giderler mi?” sorusu o çatı altında olmadığı için gitmemek için yapılan bir çalışma da yok" dedi.

KRONOS 07 Mayıs 2023 GÜNDEM

Gazeteci Sedat Bozkurt, iktidarın her yaptığının giderek ayak ayağına dolandığına işaret ederek, “Hüda Par ittifakı çok maliyetli oldu. Liste başı bakanlar beklenen etki yerine ciddi tepki doğurdu. İktidar adına yazan ve konuşanlara bakmayın siz Saray’daki hiçbir ankette Erdoğan kazanamıyor” dedi.

Bozkurt, Kısa Dalga’da yer alan yazısında, AKP’nın 21 yıl mutlak iktidar pratiğinden sonra seçimlerde seçmeni ikna edebilecek öyküsünün bulunmamasının bir dram olduğuna dikkat çekerek, “Öykü yerine rakiplerinizi kötülemek, onlarla ilgili çok da doğru olmayan iddialarda bulunarak seçimleri kazanmaya çalışmak gerçekten siyasetçi açısından çok hazin bir tablo. Memleketin gerçek sorunlarını bir kenara bırakarak mantıksız da olsa siyaseti din başta olmak üzere başka alanlara taşımak gerçekten üzücü bir durum, sandığı ilk 1840 yılında milletin önüne koymuş olan bir coğrafya için…”

İktidarın Kuzey Kore’i hatırlatacak şekilde savaş ve silah üzerinden propoganda yaptığını ifade eden Bozkurt, yazısına şöyle devam etti:  “Sürekli Kuzey Kore’yi hatırlatan gösterilerle savaş ve silah üzerinden propaganda yapılması bu ülkeye haksızlıktır. Yerlilik oranı daha fazla araçların üretildiği ülkemizde montajı bile dışarıda yapılmış TOGG marka arabayla bakanların meydan meydan dolaşması size de filmlere konu olan, bir dönemin Almancılarının Türkiye hallerini anımsatmıyor mu? Savaş uçağı Kaan uçmuyor, TCG Anadolu uçak gemisi değil, İHA’nın inip kalktığını gören yok. Ankara-İstanbul arası tren -yükseğini bırakın- hızlı bile değil. Altay tankı çok önceden yapılmış bir prototip… (Seçim propaganda aygıtı haline dönüştürülen TCG Anadolu gemisinin sadece Erdoğan istedi diye İstanbul’dan İzmir’e kadar ortalama 100 bin litre yakıt tükettiğini biliyor musunuz?)”

Bozkurt, iktidarın  her yaptığının ayağına dolandığını belirterek, “Aslında giderayak iktidarların kaderi hep bu. Hüda Par ittifakı çok maliyetli oldu. Liste başı bakanlar beklenen etki yerine ciddi tepki doğurdu. İktidar adına yazan ve konuşanlara bakmayın siz Saray’daki hiçbir ankette Erdoğan kazanamıyor. Erdoğan’ın son seçimde aldığı oy yüzde 52. Aradan geçen 5 yıl içinde partisinin içinden 2 ayrı parti çıktı ve ülkede hiçbir şey iyiye gitmedi. Sokak röportajlarının hiçbirinde daha önce Erdoğan’a oy vermemesine karşın bu seçimde oy vereceğini söyleyen yok ama tersi onlarca örnek var. Meydanların kalabalıklığı da yanıltmasın sizi. Sonuçta elinde devlet olan ve anket sonuçlarına göre yüzde 40-45 arasında oyu bulunan bir ittifak adayının meydanları doldurmasından doğal bir şey yoktur. Ama o kalabalıkları meydan da tutabiliyor mu? Önemli olan bu.” dedi.

‘BİRİNCİ TURDA KAYBETMİŞ ERDOĞAN KAYBETMİŞ ERDOĞAN’DIR’

Erdoğan’ın seçimleri kazanacaklarını söylediğinde çevresindekilerin ikna olmadığını kaydeden Bozkurt, şöyle devam etti:

“Hedefleri hep ikinci tur. Ama kendisi de çevresi de biliyor ki 1’inci turda kazanamamış Erdoğan kaybetmiş bir Erdoğan’dır. Tüm büyü kazanamadığı anda bozulur. Bugüne kadar Erdoğan seçimlere 2 hafta kala vites büyütür ve bunun etkisi de hemen görülürdü ama bu sefer bu etki beklendiği gibi olmadı. Seçimleri kazanacaklarını söylediği zaman çevresindekileri ikna edemiyor. AKP’nin bugün sahadaki kadrosu Erdoğan’ın “B” takımı bile değil. Profil çok düşük. Bu nedenle sık sık onlara cesaret vermesi gerekiyor. Bunun için sürekli kullandığı cümle hep aynı: Asılalım olacak bu iş.”

“Kaybetseler de giderler mi” sorusunun AKP çatışı altında konuşulmadığını kaydeden Bozkurt, yazısına şöyle devam etti: “Seçim günü ya da sonrasına ilişkin sokaklarda muhtelif kaygılar üzerine dillendirilen konuların hiçbiri AKP çatısı altında konuşulmuyor. “Kaybetseler de giderler mi?” sorusu o çatı altında olmadığı için -kaybetmeyeceklerine kesin inanıyorlar çünkü- gitmemek için yapılan bir çalışma da yok. Söylemlerdeki “işgal, bağımsızlık” gibi kavramlar “durumdan vazife çıkaracaklar” için cesaretlendirici olabilir belki ama buna izin verileceğini sanmam. Bu arada; Millî Savunma Bakanlığı’nın başında olan ve Genelkurmay Başkanlığı görevinden gelen -yani bir anlamda savaşın çatışmanın ağababasını bilen- Hulusi Akar’ın bu “darbe” gibi seçimlerle ilişkisi zor kurulan kavramları dilendirmemesini de atlamayalım. Hatta MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın eski bir asker olduğu da aklınızda bulunsun. Bunlar Akar ile Fidan’ı, iktidar içinde de tavır aldıkları Süleyman Soylu ile hemen ayrıştırıyor.

AKP sadece 21 yıllık bir parti. Devleti hoyratça kullandı ve her türlü değerden sıyrılarak devlette kadrolaştı. Oysa tarihsel olarak milattan önce 209 yılında Büyük Hun imparatorluğunun ilk düzenli ordusunun devamı olarak kabul edilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı resmi kuruluşunu Yeniçeri Ocağının kuruluşu ile başlatır. Yani 660 yaşındadır. Türk Polis teşkilatının kuruluş tarihi 1845’dir. Yüksek yargıyı temsil eden Yargıtay’ın da 1868 yılında kurulduğunun altını çizelim. Bu tarihler arasında 21 yılın hükmü olabilir mi sizce?”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com