Adolf Hitler'in 1983’te gerçek olduğu öne sürülerek yayımlanan ve tepkilere yol açan sahte günlükleri, Almanya Ulusal Arşivi’ne verilecek.
Adolf Hitler
Almanya’nın ulusal arşivleri, tarihin büyük skandallarından birine konu olan Hitler’in sahte günlüklerine ev sahipliği yapacak. 1980’lerde yayınlanan ve Almanya’nın en çok tartışılan sahte belgelerinden biri olan Hitler’in günlükleri, 40 yıl sonra ulusal arşivlerde halka sunulacak.
Bertelsmann, 1948’den 1983’e kadar Henri Nannen’in yönetimindeki Stern dergisi için bir inceleme yaptırdı. Bildiride, araştırmacıların “sahte günlüklerin yayınlanmasının nasıl ve neden mümkün olduğunu” araştırmak için görev süresinin Hitler’in günlüklerinin fiyaskosunu da içerecek şekilde genişletildiği belirtildi.
Günlüklerin sahte olduğunu ilk kez 40 yıl önce ortaya çıkaran arşiv müdürü Michael Hollmann, “1980’lerin toplumunda büyük yankı uyandıran Nasyonal Sosyalizmin acımasız suçlarına insan maskesi takmak için utanmazca bir girişim” demişti.
SAHTE GÜNLÜKLERİN YAZARI HAPSE ATILMIŞTI
Günlükler, ilk olarak 1983 yılında Stern dergisi tarafından yayınlandı. Daha sonra belgelerin sahte olduğu anlaşıldı. Sahte belgeler, Almanya’nın savaş suçlarını örtbas etmek için bir propaganda aracı olarak kullanıldı. Sahte günlüklerin yayınlanmasının ardından çok sayıda tepkiyle karşılaşmıştı.
Yapılan incelemenin sonucunda belgelerin içeriği ve kullanılan kağıt ve mürekkebin sahte olduğu anlaşıldı. Metinlerde bulunan el yazısı, Hitler’inkiyle kuvvetli bir benzerliğe sahipti, ancak tarihsel yanlışlıklar onu ele veren ipuçlarından biriydi.
Konrad Kujau, günlüklerde sahtecilik yapmaktan hapse atıldı. Kujau, el yazısı benzerliği sayesinde sahte günlükleri yazmıştı. Günlüklerdeki tarihsel hatalar, sahtekarlığını ele vermişti.
SAHTE HİTLER GÜNLÜKLERİ ULUSAL ARŞİVE VERİLECEK
Bertelsmann medya grubu, Stern dergisi tarafından 1983 yılında yayınlanan ve sonradan sahte olduğu ortaya çıkan Hitler günlüklerinin Almanya’nın ulusal arşivine teslim edileceğini açıkladı.
Bu adım, sahte belgelerin tarihsel önemini vurguluyor ve gelecek nesillerin sahtekarlıkların gerçeklerinden ayırt edilmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.
