Romanlar ayrımcılıkla mücadele ediyor: ‘Okul yok, yüzde 78’i işsiz’

8 Nisan Dünya Romanlar Günü'nde bildiri yayınlayan Roman Dayanışma Ağı, başta 'ayrımcılık' olmak üzere sorunlarına dikkat çekerek kamuoyuna seslendi: "Romanlar ve Romanlar gibi yaşayanlar, bin yılı aşkın bir süredir bu toprakların çocukları olmalarına karşın en çok ayrımcılığa uğrayan grupların başında geliyor."

KRONOS 08 Nisan 2022 GÜNDEM

Romanların dikkat çektiği sorunların başında ayrımcılık ve önyargılar geliyor

Roman Diyalog Ağı (RODA), 8 Nisan Dünya Romanlar Günü vesilesiyle yayınladığı bildiriyle Türkiye’de yaşayan Romanların yaşadığı sorunlara başta ‘ayrımcılık’ olmak üzere dikkat çekti.

“Tarihsel ve toplumsal bir arka plana sahip önyargılar ve ayrımcılık, Romanların eğitim, istihdam, barınma ve sosyal güvence gibi temel haklarına erişimlerinde ağır sorunlarla karşı karşıya kalmalarına yol açıyor. Bu sorunların yanı sıra yaşadıkları yoksulluk ve yoksunluk Romanların toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasi yaşama eşit olarak katılımının önündeki en büyük engeli teşkil ediyor” denilen RODA bildirisi şöyle:

‘ROMANLAR EN ÇOK AYRIMCILIĞA UĞRAYAN GRUPLARIN BAŞINDA’ 

“Türkiye’nin en büyük gruplarından birini oluşturan ve ülkenin dört bir yanına dağılmış olan Romanlar ve Romanlar gibi yaşayanlar, bin yılı aşkın bir süredir bu toprakların çocukları olmalarına karşın en çok ayrımcılığa uğrayan grupların başında geliyor.

‘EĞİTİME ERİŞİM ORANI ENDİŞE VERİCİ’

Günümüzde, Roman çocukların eğitime erişimi meselesi endişe verici boyutlarda. Roman çocuklar maddi olanaksızlıklar yüzünden çok erken yaşta okul sıralarını terk etmeye mecbur bırakılıyor. Okula devam etme şansı bulan az sayıdaki Roman çocuk ise, bu yoksulluk döngüsünü kırmaları için son derece önemli olan “kaliteli” eğitim alamıyor, okul sisteminde de önyargılarla başa çıkmak zorunda kalıyor.

‘İŞSİZLİK YÜZDE 77,5 İŞSİZLİK’

Yakın zamanda yapılan Türkiye’de Roman Toplulukları ve Yoksulluk Araştırması’na göre, Romanlar, ortalama yüzde 77,5 ile tüm kırılgan gruplar arasındaki en yüksek işsizliğe sahip gruplardan. İş piyasasında da karşı karşıya kaldıkları önyargılar ve ayrımcılığın da etkisiyle, istihdam olanaklarına eşit şekilde erişemiyorlar. Bulabildikleri işler genelde geçici nitelikte, düşük ücretli, güvencesiz ve ağır işler oluyor. Düzgün işlerde çalışamama ve düzenli gelir elde edememe hali Romanları yoksulluk sarmalına kilitliyor.

‘GÖZDEN UZAK KALMAYA ZORLANIYORLAR’

Barınma da Romanlar için ciddi bir sorun. Romanların çoğunluğu alt yapı ve üst yapının yetersiz olduğu kenar mahallelerde, standart altı evlerde yaşamalarını sürdürüyor. Akan çatılar, rutubet, duvarlarda hasar, pervazsız kapı ve pencereler olağan ev koşullarından. Evlerin kışın ısınması, yazın serin tutulması başka bir sorun. Kentsel dönüşüm barınma sorununa çare getirmesi gerekirken, yerinde iyileştirme yapılması gerekirken, bazı yerlerde mekansal dışlanmanın bir ifadesi olarak tezahür ediyor. Romanların yaşam alanları, kültürleri, mahalle kültürü içerisinde var olan toplumsal ve dayanışma ilişkilerini de tahrip ediyor. Şehrin dışındaki yerlere yerleştirilip toplumun geri kalanından tecrit ediliyor.


 

‘AYRIMCI SÖYLEMLERE YASAL YAPTIRIM UYGULANMALI’ 

Aşağıda dile getirdiğimiz talepler başta olmak üzere, Romanların yaşadıkları sorunlara yönelik çözüm üretilmesi konusunda somut adımlar atılmasını istiyoruz. Bizler çözümün parçası olmaya, elimizi taşın altına koymaya dün olduğu gibi, bugün de hazırız.

• Romanlara yönelik nefret söylemleri, sosyal dışlama ve ayrımcı tutumların önlenmesine ilişkin yasal mevzuat oluşturulması ve bu tür vakaların önlenmesine yönelik var olan yasal yaptırımların uygulanması,
• Eğitimden istihdama, sağlıktan barınmaya ve önyargılarla mücadeleye kadar yaşamın tüm alanları kapsayan Romanlara yönelik gerçekçi ve bütüncül toplumsal içerme politikalarının ve stratejiler geliştirilmesi; bunların eylem planları ve önlemlerle, gerekli bütçenin de ayırarak hızla uygulamaya koyulması,
• Pandeminin yol açtığı sorunlardan en ağır şekilde etkilenen Romanlara yönelik sosyo-ekonomik destek paketlerinin oluşturulması,
• Başta eğitim, politika ve medya alanlarında olmak üzere, Romanlara ilişkin resmi anlatı ve söylemlerin, demokratik toplum, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri kapsamında ve bu ilkeleri güçlendirecek şekilde pozitif bir çerçevede yansıtılması,
• Romanlara ilişkin her türlü destek programı, politika, strateji ve eylem planının hazırlama, uygulama, izleme ve değerlendirme süreçlerinde Romanların katılımının sağlanması ve görüşünün alınması,
• Ülkemizin kültürünün bir parçası olan Roman kültürü konusunda farkındalığın ve görünürlüğün artırılması.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram