Putin, Sofya’yı da sıkıştırıyor: Bulgaristan Türkiye’nin kapısını çalabilir

Bulgaristan’da, eskiden beri tekrar edilen bir söz var: “Avrupa ile beraberiz, asla Rusya’ya karşı olmayız.” Sofya, Moskova'nın kapısını tekrar çalacak mı, çalmayacak mı? Bu sorunun yanıtı ancak yarından sonra belli olacak.

MEHMET ÖMER 01 Ekim 2022 HABER ANALİZ

Geçen yıl üç genel seçim ve bir de cumhurbaşkanlığı seçimi yapan Bulgaristan, 2 Ekim’de (bugün) tekrar sandık başına gitmeye hazırlanıyor. Haziran’da, Başbakan Kiril Petkov’un kabinesine karşı parlamentoda güven oylaması yapılmış ve hükümet oylamadan başarısız çıkmıştı. Petkov’un hükümeti sadece altı ay iktidarda kalabildi. Ardından Cumhurbaşkanı Rumen Radev bir seçim hükümeti tayin etti.

Anketlere göre, yeni parlamentoya 6 ya da 8 parti girmesi beklenirken, Bulgaristan vatandaşlarının ancak yüzde 50’sinin oy kullanacağı tahmin ediliyor. Anketlerde, yaklaşık 11 yıl iktidarda kalan bir önceki başbakan Boyko Borisov’un GERB-SDS (Bulgaristan’ın Avrupai Kalkınması için Vatandaşlar ve Demokratik Güçler Birliği) koalisyonu 25,7 puan ile ilk, haziran’da istifasını veren eski Başbakan Kiril Petkov’un Değişime Devam Ediyoruz partisi ise 16,4 puan ile ikinci sırada. Bulgaristan Halk Meclisine girmesi beklenen diğer partiler ise genellikle Türk azınlığının oy verdiği Hak ve Özgürlükler Hareketi, Rusya yanlısı olarak bilinen Yeniden Doğuş partisi, Bulgar Sosyalist Partisi, Demokratik Bulgaristan, Kalkınan Bulgaristan ve Böyle bir Halk Var partisi.

Bu seçimler biraz daha farklı olacak, çünkü geçen yılki seçimlerde halk statükoya karşı değişimi seçmişti. Kabaca söylemek gerekirse halk iki kutba ayrılmıştı – değişim yanlıları ve statükonun devamını isteyenler. Ve nihayet Değişime Devam Ediyoruz partisinin lideri Kiril Petkov, geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kurabilmişti. Halihazırda durum daha farklı. Bu kez siyasal karşıtlık değişim yanlıları ile statükocular arasında değil, zira Rusya’nın Ukrayna’ya girmesinin ardından yeni bir ayrılık çizgisi doğdu. Şimdi Transatlantikçiler ile Rusya’nın eylemlerini eleştirmemeyi tercih edenler arasında iki yeni
kutup oluştu. Bu iki kutupta yer alan siyasal partilerin nasıl bir uzlaşı arayacakları ise şimdiden merak konusu. Bir konsensüs sağlanamazsa Bulgaristan, bir seçim kısır döngüsünün içine girebilir.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın ardından Avrupa Birliği Rusya’ya birçok yaptırım paketi açıkladı. Rusya’nın cevabı ise doğal gaz üzerinden oldu. Günümüzde, doğal gaz bir ticaret nesnesi olmaktan çıkıp tamamen bir siyasal araç olarak kullanılır hale geldi. Seçim öncesi iklimde Rus doğal gazı Bulgaristan’da politik bir enstrüman olarak kullanılıyor elbette. Rusya’nın Ukrayna politikasına serinkanlı yaklaşanlar ve eleştiriden çekinenler bu kışı Bulgaristan soğukta geçirecek, doğal gaz olmayacak, işverenler işçi çıkaracak, oysa Rus doğal gazı ucuz, öyleyse gelin bunu tercih edelim’ modundalar. Bilindiği üzere, nisan ayında Moskova, Bulgaristan’a gaz satmayı tek taraflı sonlandırmıştı. Rusya, doğal gazın Ruble ile ödenmesi koşulunu getirmiş, Petkov hükümeti bunu kabul etmemişti. Petkov hükümetinin, tekrar Gazprom ile anlaşmaya gidilmesi için devrildiği görüşü ağır basıyor.Nitekim halihazırdaki seçim hükümeti, Gazprom ile uzlaşmaktan yana tavır sergiledi ve Rus doğal gazının daha ucuza çıkacağının ısrarla altını çizmeye devam etti. Fakat Rusya buna yanaşmadı ve Bulgaristan farklı seçenekler aramak zorunda kaldı.

BULGARİSTAN TÜRKİYE’NİN KAPISINI ÇALABİLİR

Bulgaristan, farklı doğal gaz kaynakları arayışında kapı komşusu Türkiye’nin kapısını çalabilir. Malum, Türkiye Rusya’ya karşı yaptırımlara uymuyor, Rusya’dan gaz alıyor ve  Ankara Bulgaristan’a doğal gaz konusunda yardımcı olabilir. Bu bağlamda bir önceki başbakan ve en büyük muhalefet partisinin lideri Boyko Borisov şunları söyledi: “Erdoğan bana dostum Boyko diye hitap ediyor, ben de ona dostum Tayyip diyorum. Birkaç gün içinde kendisiyle görüşüp meseleyi çözebilirdim. Erdoğan zor günler yaşarken ben Varna’da bir toplantı düzenledim ve kendisini Avrupa liderleriyle bir araya getirdim.”

Öte yandan, Ağustos başında Türkiye’yi ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Hak ve
Özgürlükler Hareketi’nin Genel Başkanı Mustafa Karadayı, Erdoğan ile hem 2 Ekim’de yapılacak olan seçimleri hem de doğal gaz konusunu ele aldıklarını belirtti. Ne var ki, Karadayı doğal gaz konusunda komşu Türkiye’den yardım arayışını belli başlı değerler üzerine oturan bir hükümetin kurulmasına bağlı olacağını söyledi. Dolayısıyla, doğal gaz konusu bir yandan seçim öncesi söylemlerde temel bir yer tutarken, diğer taraftan da seçim sonrası hükümet kurma pazarlıklarının merkezine oturtulacak gibi görünüyor.

Bulgaristan’da, eskiden beri tekrar edilen bir söz var: “Her zaman Avrupa ile beraberiz, hiç bir zaman Rusya’ya karşı olmayız.” Diğer bir tabir ile, yüzünü Batıya çevirmiş olan Bulgaristan, gönlünün bir parçasını Avrasya’ya kaptırmış durumda. Sofya, Gazprom’un kapısını tekrar çalacak mı yoksa çalmayacak mı? Bu sorunun yanıtı ancak 2 Ekim’den sonra belli olacak.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com