Kanal İstanbul konusunda AKP iktidarı ile ayrı düşen ancak Cumhur İttifakı’nın ‘zımni’ ortağı durumundaki Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “İstanbul Kanalı da olmayacak, içinizi ferah tutun. İstanbul Kanalı diye bir şey açılmayacak” dedi.
Habertürk TV’de konuşan Perinçek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben de, “Sayın Cumhurbaşkanını buradan uyarıyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Kanal İstanbul ve Boğazlar’dan yabancı savaş gemilerinin geçişini düzenleyen Montrö Sözleşmesiyle ilgili de yorum yapmış ve gemilerin geçişine dair, “Onlara da bir çözüm buluruz canım yani. Yani gerekirse buradan da geçebilirler; bakarız” demişti.
Perinçek ise, Kanal İstanbul konusundaki eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
“Bakın, Montrö Antlaşması’nın girişinde, Montrö Antlaşması’nın İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nı düzenleyen bir anlaşma olduğu, net olarak belirtilmiştir. (Sunucu: Ama Çanakkale’de de bir kanaldan bahsediliyor.) Şimdi zaten tabii oraya gelir; çünkü nasıl köprüde 2 hat yapıp da sonra da bir hatta geldiğiniz zaman gidiyor orada trafik tıkanıyor. Siz, eğer İstanbul’da ikinci bir kanal yaparsanız, Çanakkale’de trafik tıkanır. O ayrı mesele; ama… (Sunucu: Peki, savaş gemileri geçerse ne olacak? ‘Geçebilir’ diyor Sayın Erdoğan.) Gücünüz olursa, silahınız olursa, Rusya bunu kabul ederse falan filan, geçebilir; ama bu, çok tehlikeli laflar bunlar. Bakın, Sayın Cumhurbaşkanını buradan uyarıyorum: Bu tür, bu sözler, Montrö’yü dağıtan gelişmelere yol açar; çünkü Montrö, bugün bir ülkenin fesih talebine bağlı. Yani herhangi bir ülke, ‘feshedelim’ diye, imzacı ülkelerden biri, fesih ihbarında bulunduğu zaman, 2 sene sonra o anlaşma yok.
Montrö, Türkiye’nin egemenliğini, Türkiye’nin boğazlar üzerindeki hakimiyetini ve askersizleştiren boğazları, Lozan’ı düzelten, Türk askerini oraya getiren ve Türkiye’nin güvenliğini sağlayan çok tarihî, önemli bir anlaşma. Bunu feshettiğiniz zaman, aynısını bugünkü dünya koşullarında ve bölge koşullarında yapamayız. Onun için Montrö’yü böyle son derece titiz bir şekilde korumamız gerekiyor ve onun için Cumhurbaşkanının bu sözlerini hiç yerinde görmüyorum. “Savaş gemileri geçer.” Hangi savaş gemisi geçecek? Amerikan gemisini Karadeniz’e mi çıkaracağız? Bunun Türkiye’ye maliyetleri ne olur? Biz, Libya’da Amerika ile savaşacağız…(Resul Tosun: Sınırdaş olmayan ülkelerin gemileri için biliyorsun Montrö’de kayıt var) Ama o zaman Montrö ile niye oynuyoruz? Bakın, bunlar çok tehlikeli ve bilgilendirilmediği gözüküyor Sayın Cumhurbaşkanının. (Resul Tosun: O kıyıdaş ülkelerin şeyleridir o. Yoksa…) Öyle söylemek lâzım o zaman. Niye böyle bir bahis açıyoruz? (Resul Tosun: Kıyıdaş ülkelerin hakkı var. Yoksa yabancı ülkeler… Amerika, Gürcistan meselesinde geçmek istedi, Türkiye müsaade etmedi.) Müsaade etmedi. İşte o çizgide devam etmemiz lâzım. “Savaş gemileri geçer” dediğiniz zaman, o zaman dünyada savaş gemisi olan herkese göz kırpıyorsun. (Resul Tosun: Hatırladığım kadarıyla kıyıdaş ülkelerle…) Ama öyle demiyor ki. Kıyıdaş demiyor ki. Zaten geçiyor onlar.”
Bakın, Türkiye’nin güvenliğini sağlayan Montrö’yü Türkiye, kendi eliyle bozmaya başlıyor. Bu, çok tehlikeli. Bunlar, çok yanlış. Bunlar, dikkatsizlikle söylenen… (Resul Tosun: Kıyıdaş ülkeler geçecekse onda bir sakınca yok ki.) Zaten geçiyor. (Bir başka konuşmacının, “Kanal açıldığı zaman, Montrö’ye uygun olmayan geçişleri kanaldan yaparız demek bu” sözü üzerine) Dil sürçmesi bence bu. Cumhurbaşkanı böyle bir şey söyleyemez. (Aynı anda konuşmalar sırasında) İstanbul Kanalı da olmayacak, içinizi ferah tutun. İstanbul Kanalı diye bir şey açılmayacak. Olmayacağını göreceğiz. İstanbul Kanalı olmayacak, göreceksiniz.”
