Öztrak: Susurluk skandalından daha beter

CHP Sözcüsü Öztrak, Bakan Soylu’nun suç örgütü lideri Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar aldığını iddia ettiği milletvekilinin ismini açıklamamasına tepki gösterdi. Öztrak, Peker'in açıklamalarıyla ortaya çıkar durumun Susurluk'tan daha beter olduğunu söyledi.

KRONOS 21 Mayıs 2021 GÜNDEM

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun suç örgütü lideri Sedat Peker’in bir siyasetçiye ayda 10 bin dolar verdiği iddiasındaki ismi açıklamamasını eleştirdi.

Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşan Öztrak, “Bu milletvekilinin adını açıklamadı. Bu tam bir rezalet… Elinde makamı gereği elde ettiği bilgiler var. Bunu kendisi söylüyor. Ama konuyu yargıya taşımıyor. Bu vekili ya koruyor ya da zamanı gelince istediği gibi kullanmak için dosyasını sümen altında saklıyor. Ya da 10 bin dolardan kendisi de payını alıyor” ifadelerini kullandı.

Soylu’nun, kendisiyle Peker arasında aracılık yaptığı iddia edilen Hadi Özışık ve Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunmasına da değinen Öztrak, “Siz kimi aldatıyorsunuz? Savcılar soruşturmayı kimin eliyle yürütecek? İçişleri Bakanı’na bağlı kolluk kuvvetleriyle. Allah aşkına, kuzu kurda emanet edilir mi?” dedi.

‘SİYASET-MAFYA-TİCARET HATTINDA KANALİZASYON PATLADI’

Öztrak, vesayet rejiminin ülkeyi boğduğunu işaret ederek, “Siyaset- mafya-ticaret hattında kanalizasyon patladı. Pis kokular yayılıyor. Mızrak artık çuvala sığmıyor. Erdoğan şahsım hükümeti, medya ve yargı üç maymunu oynuyor. Koskoca ülke yay gibi geriliyor. Peki, bu yaşananların sebebi ne? Ülkeyi geren kim? Bu sorulara bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bundan çeyrek asır önce şöyle cevap vermişti: “Ülkeyi geren sizsiniz. Bu merkezi yönetimdeki anlayış. Çetelerle müşterek çalışan kafa. Mafyayla müşterek çalışan kafa. Bu ülkeyi geren bunlardır.” Sayın Erdoğan; hayat, insanı söylediğiyle sınarmış. Bir de sekiz yıl önce Başbakan Erdoğan’ın söylediklerine bakalım: “Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Mafya dönemi bitmiştir. Cunta dönemi geri gelmemek üzere bitmiştir.” Bitti dediğiniz o dönemin tüm aktörleri, meğer sahne gerisinde oyundaymış.” diye konuştu.

Bahçeli’nin isteğiyle mafya elebaşının cezaevinden çıkarıldığına işaret eden Öztrak, “Daha önce size hakaretler eden o çete elebaşı da Sayın Genel Başkanımızı alenen tehdit etti. Sesiniz çıktı mı? Hayır. Ne demiş büyüklerimiz, sükût ikrardan gelir. Mafya ve çeteler ittifakınızın üçüncü ortağı olmuş. Cumhur İttifakı, cürüm ve çamur ittifakına dönmüş.” ifadesini kullandı.

‘MİLLETİN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ BOĞAZLANIYOR’

“Zamanında sizi destekleyen bir diğer mafya elebaşı, şimdi, sosyal medya fenomeni oldu” diyen Öztrak, açıklamasına şöyle devam etti: “Tefrika halinde, eski iplikleri pazara çıkarıyor. İçişleri Bakanı, bu iddiaların tam merkezinde. Bu atama Bakan, Meclis’e gelip hesap vermiyor. Ama yandaş gazetecilerle bir devlet kanalında ekrana çıkıp, müsamere düzenliyor. “Organize suç örgütleri, gayrinizami harbin en önemli aparatlarından biridir” diyor. İyi de beyefendi; kılıç kendi kınını kesmezken iyiydi. Kılıç kınından sıyrılıp elinizi kesince mi aparat oldu? İşin acısı, bir zamanlar basının amiral gemisi tabir edilen Hürriyet Gazetesi’nin basılmasıyla ilgili korkunç itiraflar var. Ama gazete, bunları bugün haber bile yapamıyor. Milletin haber alma ‘Hürriyet’i boğazlanıyor.”

‘SOYLU’NUN RÜŞVET ALAN VEKİLİ AÇIKLAMAMASI REZALET’

İçişleri Bakanı’nın konuşmasının devlet krizinin korkunç boyutunu gözler önüne serdiğini ifade eden Öztrak, “Bakan televizyon programında bu çete elebaşının, bir milletvekilini 10 bin dolar aylıkla, maaşa bağladığını söyledi. Ama bu milletvekilinin adını açıklamadı. Bu tam bir rezalet… Konuşan bir İçişleri Bakanı. Elinde makamı gereği elde ettiği bilgiler var. Bunu biz değil, kendisi söylüyor. Ama konuyu yargıya taşımıyor. Bu vekili ya koruyor ya da zamanı gelince istediği gibi kullanmak için dosyasını sümen altında saklıyor. Ya da 10 bin dolardan kendisi de payını alıyor.” dedi.

‘SUSURLUK SKANDALINDAN ÇOK DAHA BETER’

Öztrak, yaşananların 1996’da kamyon kasasında patlayan, Susurluk skandalından çok daha beter olduğuna dikkat çekerek, “Susurluk kazasından 4 gün sonra, dönemin İçişleri Bakanı hakkında gensoru verilebilmişti. 5 gün sonra bakan istifa etmiş, 8 gün sonra soruşturma başlatılmış, 9 gün sonra TBMM’de araştırma komisyonu kurulmuştu. Bugün ortada ne işletilen bir yargı süreci ne işleyen bir parlamento denetimi ne de birkaç istisna dışında skandalları yazıp çizebilen bir medya var. Erdoğan şahsım hükümeti ve bu ucube sistem, eski Türkiye diyerek istiskal ettikleri 1990’lara bile artık rahmet okutuyor.” ifadesini kullandı.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram