‘Milletin namusuna dil uzatandan Cumhurbaşkanı olmaz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi eylemcileri için "çürük", "sürtük" demesini eleştiren İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Birleştireceğine nefret saçandan Cumhurbaşkanı olmaz. Milletin namusunu koruyacağına namusuna dil uzatandan Cumhurbaşkanı olmaz" şeklinde konuştu.

KRONOS 08 Haziran 2022 GÜNDEM

Partisinin haftalık TBMM Grup Toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi çok sert ifadelerle eleştirdi. Nebati’nin “Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla büyümeyi tercih etti. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kar ediyor” ifadesini hatırlatan Akşener, “Böyle bir rezalet olabilir mi? Utanmadan dalga mı geçiyorsunuz? Siz nesiniz o zaman bostan korkuluğu mu?” diye sordu.

“Bay Kriz ve olağanüstü ekonomi yönetimi sayesinde artık her yeni güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Artık zamla yatıyor, zamla kalkıyoruz” diyen Akşener, “2 bin 500 lira reva görülen emeklilerimiz, halk ekmek kuyruklarında sıra bekliyor. Akşam evde ne pişireceğini bilemeyen anneler, evine et, süt, yağ, hatta çocuğuna bez bile alamadığı feryat ediyor. Saray şürekasına göre her şey yolunda. Milletimiz yoksullukla boğuşurken 5, 10 maaşlı saray danışmanlarının keyifleri her zamanki gibi yerinde” diye konuştu.

‘UTANMADAN DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?’

Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yle ilgili olarak da “Ülkede enflasyon makyajlı haliyle bile yüzde 73.5 olarak açıklanırken beceriksizliğiyle göz kamaştıran Nebati bakan çıkıp ‘Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla büyümeyi tercih etti. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kar ediyor’ diyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Yoksulluğa mahkum ettiğiniz insanlarımızla utanmadan bir de dalga mı geçiyorsunuz?” dedi.

Akşener’in konuşmasından öne çıkan diğer bölümler şöyle:

‘TÜRKİYE BÖYLE Mİ UÇACAK?’

“Uçacak dediğiniz Türkiye böyle mi uçacak? Nebati bakanın bu sözlerine bakınca anlıyoruz ki TÜİK sihirli değneğiyle tez zamanda bu arkadaşımızın yardımına koşacak. Nitekim bunun ilk işaretlerini görmeye başladık bile.”

TÜİK’E TEPKİ: SADECE ERDOĞAN’A KARŞI SORUMLU HİSSEDİYOR

“İlk önce TÜFE ve ÜFE oranlarından sorumlu daire başkanını görevden aldılar. 20 bölge müdürünü değiştirdiler. TÜİK bu aydan itibaren patatesin, domatesin kilosunu ne kadardan hesapladığını, kira fiyatlarını ne kadardan hesapladığını yayınlamayacağını açıkladı. TÜİK, yitip giden inandırıcılığını geri kazanmak adına şeffaf olmak yerine ‘AB’den artık böyle talep gelmiyor’ diyor. Yani kendisini bu ülkenin vatandaşına karşı değil, sadece sayın Erdoğan’a sorumlu hissediyor. Tayyip Beyi Üzmeyen İstatistik Kurumu olduğunu kabul ediyor. Açıkladığınız rakamlar işçinin, memurun, emeklinin maaş zammını belirliyor. Ay sonunu getiremeyen insanlarımızın vebali boynunuzda. Gelin iki cihanınızı da karartmayın. Gelin bu milletin ahını daha fazla almayın. Ya görevinizi hakkıyla yapın ya da o görevlerden şerefinizle ayrılın.”

‘YARGIYI TAMAMEN VESAYETİN ALTINA ALMADIĞIN İÇİN ÇOK MU DARLANDIN?

“Hayırdır Sayın Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nin cumhurbaşkanlığı kararıyla fesih edilemeyeceğini duymak çok mu zoruna gitti? Yargıyı tamamen vesayetin altına almadığın için çok mu darlandın? Bu devlet kimsenin babasının çiftliği değil. Bu kurumlar kimsenin şahsi şirketi değil .Bu kurumlarda çalışan hiç kimse de emir erin değil. Bir an önce kendine gel. Sakın aklından çıkarma ne yaparsan yap Türkiye’ye diz çöktüremeyeceksin. İlk seçimde yetkiyi alıp Türkiye’yi içine soktuğun bu kurumsuzlaşma çukurundan evvelallah çekip biz çıkaracağız.”

‘BUGÜN HANGİ HAKARETE MARUZ KALDIK DİYE MERAKLANIYORUZ’ 

“Bir sandıklık siyasi ömürleri kalanların acınası çırpınışlarına, kaçınılmaz sonlarını görenlerin hezeyanlarına, koltuğunu korumak için tüm değerlerini kaybedenlerin hakaretlerine maruz kaldığımız bir haftayı daha geride bıraktık. Artık pis dillerini, öfkelerini, nefretlerini açık etmekten çekinmiyorlar. Millete hesap vereceğine hesap soran, hak yiyeni savunan kirli bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Sayın Erdoğan ve arkadaşları sayesinde bugün acaba ne olduk diye uyanıyoruz. Bugün acaba hangi hakarete maruz kaldık diye meraklanıyoruz.”

‘UTANMADAN, SIKILMADAN MİLLETE ÇÜRÜK VE SÜRTÜK DENDİ’

“Tarihin her döneminde aziz olan büyük Türk milleti, AK Parti iktidarı nezdinde bir gün hain, bir gün terörist oluyor, bir gün nankör oluyor, bir gün vicdansız oluyor, bir gün cibilliyetsiz oluyor. Geçtiğimiz hafta da hiç utanmadan, sıkılmadan, zerre duraksamadan bu aziz millete ‘çürük ve sürtük’ dendi. Bu hakareti denize dökülüşünü unutamayan bir Yunanlı etmedi. Yazıklar olsun.”

‘SEN YEMİNİNİ BOZDUN’

“Sen bu ülkenin cumhurbaşkanı seçildiğinde bir yemin ettin. Bu yemini namusun ve şerefin üzerine ettin. Hani senin nerede yeminin? Hani nerede milletin huzuru ve refahı? Nerede adalet? Nerede Atatürk İlke ve İnkılapları? Sen yeminini bozdun sayın Erdoğan. Kibrinin esiri olup, hakikate kör olurken bozdun. İktidar sarhoşu olup, Meclisimizi vesayetin altına alırken bozdun. Milletin hazinesini yandaşlarına peşkeş çekerken bozdun.”

‘NE KADAR SÖVSEN DE EN SONUNDA MAĞLUP OLURSUN’ 

“Gezi başlangıcından bizzat senin elinle rayından çıkarttığın kadar geçen süreçte, sağcısından solcusuna, muhafazakarından sekülerine, yaşlısından gencine herkesin istibdat rejimine karşı sergilediği bir ruh, bir duruş, bir direniştir. Bu işi tetikleyen ise bizzat ‘iki ayyaş’ söylemidir. O gençler ‘yeter artık’ dediler. Sen bunu görmedikçe, oraya katılan kadınlara, erkeklere bu hakaretleri ettikçe çok daha derine batıyorsun sayın Erdoğan. Ne yaparsan yap bu ruhu yenemezsin. Ne kadar sayıp sövsen de işte en sonunda böyle mağlup olursun. Hiç merak etme sana asıl dersi bu aziz millet sandıkta verecek. Aziz Türk milleti senin gerçek yüzünü gördü sayın Erdoğan. Geri sayım başladı artık bunun geri dönüşü yok. Milletimizin iradesi seni sandığa gömecek, az kaldı.”

‘YEMİNİNİ BOZANDAN, EMANETE HOYANET EDENDEN CUMHURBAŞKANI OLMAZ’

“Birleştireceğine, nefret saçandan Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü milletin namusunu koruyacağına, namusa dil uzatandan, Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü devletin varlığına sahip çıkacağına, kendini devlet yerine koyandan, Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin, şanını ve şerefini yücelteceğine, ayaklar altına aldırandan Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü vatanın bölünmez bütünlüğünü savunacağına, vatan toprağını, bir türlü sahiplenemeyenden, kupon arazi olarak görenden, Cumhurbaşkanı olmaz! Çünkü hukukun üstünlüğüne, adalete, anayasaya bağlı kalacağına, yandaşa, saraya, koltuğa bağımlı kalandan, Cumhurbaşkanı olmaz! Ez cümle sözünden dönenden, yeminini bozandan, emanete hıyanet edenden, Cumhurbaşkanı hiç olmaz!”

‘UTANACAĞI BİR ŞEYİ OLMAYANLAR ŞEFFAFTIR’

“Kaybedeceği hiçbir şeyi olmayanlar cesurdur. Manyakçasına zengin olmayı istemeyenler de cesurdur. Her ne pahasına olursa olsun o sandalyeye oturacağım demeyenler de cesurdur. Gizleyeceği bir şeyi olmayanlar açıktır, nettir. Utanacağı bir şeyi olmayanlar dürüsttür, şeffaftır. İşte bu yüzden biz her türlü yalana, her türlü iftiraya karşı dimdik dururken memleketimizi il il, ilçe ilçe gezerken ve her daim makulu savunurken iktidar mensupları panik içinde koltuklarına tutunmanın heyecanı, hırsı ve mutsuzluğu içindeler. Yalanlarına kılıf arama derdindeler. Annelerin hakkını helal etmediği, babaların da boynunu büken bu eğri düzen elbette en çok çocuklarımızı etkiliyor. Gençlerimiz ağır bir mutsuzlukla mücadele ediyor. Cebiyle gençliği arasına sıkışmış vaziyette nefes bile alamıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com