Milli Güvenlik Kurulu Belgesinin Nesnesi Olan Yurttaşlar

KRONOS 16 Ocak 2020 GÜNDEM

Birgün’de; ‘Gelinen yer, bilgi kirliliği ile örtülmeye çalışılsa da, belli; buna karşılık gidilecek yön ve yer belirsiz.’ diyen İbrahim Kaboğlu: ‘Emredici ve/ya yasaklayıcı anayasal hükümler ve demokratik siyasal gelenekler yerine, kişisel iktidarın baskın geldiği bir anayasal ve siyasal düzende, gelecek yılları kestirmek kolay değil…’

Polat Alpman; ‘Devletçi refleksler güçlendikçe Diyanet gibi kurumları sahiplenme oranının artması beklenir. Bu nedenle gittikçe lümpenleşen Diyanet savunusunun merkezinde yer alan cümle “Türkiye Müslüman bir ülkedir” gibi bir önermeye dayandırılıyor. Buradaki “Müslüman” kelimesi yanıltmasın, kast edilen şey ham devletçilikten başka bir şey değil.’ diyor Birikim’de.

‘Sadece hükümetler değil İslam dünyasındaki sivil örgütler, medya ve aydınlar da Uygur Türkleri’nin yaşadıkları konusunda duyarsız ve ilgisizdir.’ diyen Musatafa Karaalioğlu Karar’daki yazısında, ‘Batılı haber ajansları, gazete ve televizyonlar dışında bölgeden haber ileten tek bir İslam ülkesi kurumu bulunmuyor. Hiçbir vak’ada görülmeyen bir ilgisizlik ve duyarsızlık yaşanıyor.’ tespitini paylaşıyor.

Dinçer Demirkent Milli Güvenlik Kurulu’nu hatırlattığı Gazete Duvar’daki yazısında, ‘Cumhuriyetten habersiz, yurttaştan habersiz biçimde alınan kararlar sizi yurttaşlık sahasından çıkarabildiği gibi, cumhuriyeti de niteliklerinden arındırabiliyor. Çünkü kararı alanın temel niteliği, kendi çıkardığı kurallar da dahil olmak üzere kurallara uymama hakkını görmesi.’ diyor.

Hüsnü Öndül Evrensel’deki köşesini Uluslararası Af Örgütü’nün acil eylem kampanyasına ayırmış; ‘Ahmet Altan Serbest Bırakılsın’!

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında.

https://soundcloud.com/user-436877268/160120-kp

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram