Merkez Bankası faizi artırmazsa dolar fırlar

ÜFE ile TÜFE arasındaki fark üreticilerin artan maliyetleri önümüzdeki aylarda perakende fiyatlara yansıtacağı ve enflasyonda yükselişin devam edeceği dikkate alındığında faizin yüzde 20 olması bile tansiyonu birkaç gün düşürebilir.

TURHAN BOZKURT 03 Ağustos 2021 YAZARLAR

Enflasyon (TÜFE) temmuz ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 1,80 artarken, yıllık enflasyon yüzde yüzde 18,95’e yükseldi. Üretici fiyatları (Yİ-ÜFE) ise aylık yüzde 2,46, yıllık yüzde 44,92 arttı. 2003’ten bu yana böyle beri en yüksek enflasyon.

Faizi enflasyon üzerinde tutarak doların tansiyonunu düşürmeye çalışan Merkez Bankası (TCMB) için yolun sonuna gelindi.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), 12 Ağustos’ta ya faizi en az 100 baz puan artıracak ya da Amerikan Doları’nda yeni rallinin fitilini ateşleyecek. Zira 19 Kasım 2020’den bu yana yüzde 1,5-yüzde 3 arasında bir zımni (örtülü) reel faiz veriliyor. Sıcak para lobisi ancak bu şekilde Türkiye’de kalmaya ikna edilebildi.

Bankalarda 227 milyar dolar döviz tevdiat hesabı var. Hükûmet 100 liralık mevduatın 55 lirasını başta dolar ve euro olmak üzere yabancı para birimi olarak muhafaza eden mudiyi TL’ye sevk edebilmek için TL mevduatta stopajı (Gelir Vergisi tevkifatı) da indirdi.

İndirim 31 Eylül 2021 tarihine kadar uzatıldı. Buna rağmen dolarizasyon gevşemedi.

TCMB İÇİN FAİZİ ARTIRMAKTAN BAŞKA BİR ÇIKIŞ YOLU YOK

Temmuz itibarıyla enflasyon son 18 yılın zirvesinde. Enflasyon rekoru stopaj indirimine rağmen TL mevduatta cazip olmaktan çıkardı. Eksi reel faiz döneminde TCMB’nin kurlar üzerinde hâkimiyet kurması neredeyse imkânsız. Hâlihazırda net döviz rezervleri -57 milyar dolar.

Döviz açığı ve yüksek enflasyon sebebiyle TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun elinde faizden başka bir silah kalmadı.


 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa tarafından TCMB Başkanlığı’na tayin edildiği 20 Mart 2021’e kadar Yeni Şafak gazetesinde “yüksek faiz emperyalizme hizmet ediyor” nevinden makaleler yayımlayan Kavcıoğlu “fahiş” dediği faizi 5 aydır yüzde 0,1 bile indiremedi.

Faizi indirse dolar fırlıyor, faizi artırsa Erdoğan kızıyor.

Her ne kadar selefi Naci Ağbal, 19 Mart’ta “faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkardığı için” azledilse de Kavcıoğlu, 4 aydır yaptığı gibi 12 Ağustos’ta da “pas” geçmeyi tercih ederse Türk Lirası’nda temmuz ayında müşahede edilen göreceli toparlanma “pastırma yazı” olarak kalır.

Faiz yüzde 20 ve üzerine çıkarılmadıkça dolar yeniden tarihi rekoru olan 8,80 TL duvarını yıkmak için tırmanışa geçecektir.

ENFLASYON ARTMAYA DEVAM EDECEK

ÜFE ile TÜFE arasındaki fark üreticilerin artan maliyetleri önümüzdeki aylarda perakende fiyatlara yansıtacağı ve enflasyonda yükselişin devam edeceği dikkate alındığında faizin yüzde 20 olması bile tansiyonu birkaç gün düşürebilir.

Fiyatlama davranışlarında her şahıs ve kurum artık TÜFE’den ziyade yüzde 50’ye yaklaşan ÜFE esas alıyor.

Başka bir ifadeyle bugüne dek doların 9 TL’yi aşmamasını sağlayan yüksek reel faiz tavizi tırmanan enflasyon yüzünden tam bir kördüğüme döndü.

İşsizlik, ekonomideki sıkışmışlık, şirketlerin borç batağında yüzmesi ve bankaların 550 milyar lirayı bulan batık kredi riski sebebiyle faiz artışı da çare olmayacak. Faiz arttığında kredilerin tahsilatı zorlaşacak.

Kaldı ki erken seçim hazırlığı yaparken Erdoğan’ın faiz artışına sıcak bakma ihtimali son derece zayıf.

12 Ağustos’ta faiz artırılırsa Erdoğan’ın yeni günah keçisi Şahap Kavcıoğlu olacaktır. O da koltukta bir yılını doldurmadan kapının önünü konulabilir.

Türkiye ekonomisi namına nereden bakılırsa bakılsın tam bir Gordion Düğümü.

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/