Kanal İstanbul'da Hazine tarafından geçiş garantisi verileceği belirtilirken, muhalefet partileri iktidara geldiklerini işletmecilere bu paraları ödemeyeceklerini ilan etti. AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, "Söke söke alırlar." dedi. Tartışma tiksindirci (iğrenç) borç kavramına uzandı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul Projesi’nin temel atma töreninde kullandığı “uluslararası bankalar bu parayı söke söke alırlar” açıklamasına partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda sert sözlerle cevap verdi.
Akşener, Erdoğan’a “Hiç heveslenme, bu parayı milletimiz ödemeyecek. ‘Tiksindirici Borç Doktrini’ne göre, milletimize inat olarak yaptığını, bizzat kendin itiraf ettiğin, bu projeden doğan, şahsi borcunu, eğer paran varsa, bizzat sen ödeyeceksin!” dedi.
TİKSİNDİRİCİ BORÇ DOKTRİNİ NEDİR?
Akşener’in kullandığı tiksindirici borç doktrini (iğrenç borç) önceki hükûmetin borcuna uygulanan ve halef bir hükûmetin görünüşte ahlaki gerekçelerle reddetmek istediği bir kavramdır.
“Tiksindirici borç doktrini” veya “iğrenç borç” kavramı, dış borç alan ve bunu kendi şahsi ikbaline harcayan liderler için kullanılır. Söz konusu borç liderin şahsi harcaması olarak kabul edilerek kendisinden tahsil edilmesini mümkün kılar.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Tiksindirici borç, uluslararası hukukta karşılığı bulunmazken, çoğu kez sivil veya uluslararası çatışmanın galipleri tarafından rakiplerinin borçlarını ödememek için bir gerekçe olarak gösterilir.
Başka bir ifadeyle tiksindirici borç kavramının başarılı bir şekilde uygulanması, yatırımcılar için devlet borcunda önemli bir risk teşkil etmektedir.
Rejim değişikliği tehdidi altındaki ülkeler için borçlanma maliyetlerini artırabilir.
