Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş ile Abdullah Öcalan arasında bir krize işaret ettiği iddiasına Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’dan yanıt geldi: “Bıraksınlar da kendisi konuşsun.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süre önce “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’ya verecek” şeklindeki sözleri tartışmalara neden olurken, Erdoğan’ın dün yaptığı yeni bir açıklama tartışmaların boyutunu değiştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam katıldığı televizyon programında bir kez daha Öcalan’a dair açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Onu aslında Abdullah Öcalan’a sormak lazım.
Demirtaş’ın oralardan verdiği mesajlardan rahatsız olduğu bir gerçek” sözleriyle dikkat çekmişti.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerine ilişkin konuştu.
‘ÖCALAN KENDİ GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLAYABİLİR’
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Mehmet Öcalan, ağabeyinin adına yapılan açıklamalara tepki gösterdi ve “Bıraksınlar da kendisi konuşsun, Öcalan kendi görüşlerini açıklayabilir” dedi.
Mehmet Öcalan, ağabeyinin adına açıklamalar yapılacağına, Öcalan’ın hukuki anlamda aile ve avukatlarıyla görüşmesi gerektiğini söyledi.
‘CUMHURBAŞKANI SİYASET YAPIYOR’
Öcalan, “Cumhurbaşkanı siyaset yapıyor. Orada olan bitenlerden haberimiz yok. İmralı ile iletişimimiz her yönüyle kesilmiş durumdadır. İmralı Adası’nda demokratik, yasal haklar gasp edilmiştir, yok sayılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Sesi çıkmayan bir insan üzerinden değerlendirme, yorumlar yapmanın çok doğru bir şey olduğunu zannetmiyorum” diyen Öcalan, taleplerinin aile ve avukat görüşlerinin sağlanması olduğunu belirtti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘YAŞADIĞINDAN BİLE HABERİMİZ YOK’
Öcalan şöyle devam etti:
“Hiçbir şeyden haberimiz yok. Yaşadığından, ne olup bittiğinden haberimiz yok. Aslında öyle bir şeyler varsa, ilk önce hukuksal anlamda, Öcalan’ın hukuki hakları vardır. Aileden önce avukatlarla var olan hukuksal sorunun çözülmesi gerekiyor. Bunu yapamazsan, resmiyette bir şey yapamazsın. Bu sorun beş dakikalık, 10 dakikalık aile görüşü sorunu değildir. Avukatlar önce görüşmelidir, sonra aileler görüşmelidir. Bu en demokratik hakkıdır.”
