Mardin Derik İlçe Jandarma eski Komutanı Serdar Batur'un, korucularla birlikte kurduğu çete üzerinden rüşvet karşılığında korucu kadrosu sattığı, karakola ait mazot ve askeri kıyafetleri çaldığı ortaya çıktı. Soruşturma sonrası teknik ve fiziki takip başlatıldı. 5 yıl aradan sonra 9 kişi hakkında iddianame hazırlandı.
Mardin’in Derik ilçesinde karakol komutanları ile bazı korucuların, birlikte kurdukları çete üzerinden birçok suça karıştıkları ortaya çıktı. Mezopotamya Ajansı’ndaki habere göre Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, 2016 yılında yapılan bir ihbar üzerine Derik İlçe Jandarma eski Komutanı Binbaşı Serdar Batur (Batar), Hizmet Muhafız Kısım Komutanı İbrahim Halil Zorluoğlu, korucular Tarık Tekin, Abdullah Özyılmaz, Bahri Durmaz, Ferhan Korkmaz, Mehmet Akgün ve Mehmet Şirin Başaran ile iş insanı Necat Esdal hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturma sonrası teknik ve fiziki takip başlatıldı. Mayıs 2016’da Binbaşı Batur’un da aralarında olduğu 9 kişi gözaltına alınarak, tutuklandı. Söz konusu kişiler 4 ay tutukluğun ardından tahliye edildi. 5 yılı aşkın bir süre devam eden soruşturma tamamlandı ve 9 kişi hakkında “Rüşvet, zimmet, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, örgüte üye olmak” suçlamalarıyla iddianame hazırlandı.
Koruculuk, işsizliğin had safhada olduğu yöre için önemli bir geçim kaynağı.
10 BİN TL’YE KORUCU KADROSU
İddianamede, çetenin Tarık Tekin tarafından kurulduğu ve Binbaşı Batur tarafından yönetildiği belirtildi. İddianamede, çete üyelerinin korucu olmak isteyenlerden 10 bin TL rüşvet aldıkları ve sonrasında kadro verdikleri kaydedildi. İddianamede, Tekin’in korucu olmak isteyenleri bulduğu, Batur’un da valiliğe gönderilecek olan listelerin hazırlanmasında etkili olduğuna dikkat çekildi.
İddianamede, çete üyeleri arasında yapılan telefon görüşmelerine yer verilerek, olaya dair şunlar belirtildi: “(…) Gerçekleştirdikleri rüşvet alma verme eylemi neticesinde temin ettikleri haksız menfaatin örgüt üyeleri arasında paylaşıldığı, dosya içerisinde yer alan kısmi beyanlardan da anlaşılacağı üzere maddi menfaatin elden nakden verilme şeklinde gerçekleştiği, fakat şüpheli Serdar’ın il dışında bulunduğu dönemlerde elden verilmesinin mümkün olmaması sebebiyle banka hesaplarına havale edilmesi ve ATM’den yatırılması şeklinde paranın verildiği, nitekim banka hesaplarında yapılan incelemede 120.000 (120 bin) TL’ye yakın para girişinin tespit edildiği (…)”
PETROL HIRSIZLIĞI
İddianamede, Binbaşı Batur ve Kısım Komutanı İbrahim Halil Zorluoğlu’ya farklı suçlamalar da yöneltildi. İddianamede, Batur ve Zorluoğlu’nun komutanlık bünyesindeki akaryakıtı erlere talimat vererek sivil araçlara doldurdukları ve bu şekilde binlerce lira menfaat elde ettikleri belirtildi. Yine sanıklardan bir kısmının Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı’ndan petrol çaldıklarına ifade edildi.
ASKERİ KIYAFETLERİ SATTILAR
Batur ve Zorluoğlu’nun karakol ve bağlı yerlere alınmayan ihtiyaç malzemelerini de almış olarak gösterdikleri ve fatura kestikleri tespiti de iddianamede yer aldı. İddianamede, “Herhangi bir ürün alınmadan mal saymanlığı zimmetinde bulunan envantere kaydı yapılmayan ürünün bedeli olan paranın zimmete geçirildiği” ifade edildi. Ayrıca er ve erbaşlar için tahsis edilen kıyafet istihkakının teslim edilmemesine rağmen askerlere teslim edildiğine dair imzalar attırıldığı ve zimmet suçunun işlendiği belirtildi. Batur ve Zorluoğlu’nun askeri kıyafetleri ayırarak piyasada sattığı tespit edildi.
EL BOMBASINI ZİMMETİNE GEÇİRDİ
İddianamede, karakol komutanının Tarık Tekin ve şoförüyle alkollü araç kullanırken kaza yaptıkları, araçta yapılan incelemede karakola ait el bombası ve silahları sivil araçta bulundurdukları tespiti de yer aldı. Binbaşı Batur’un, karakol envanterinde bulunan el bombası ve silahı zimmetine geçirdiği vurgulandı.
Tutuksuz yargılanan 9 kişinin ilk duruşması 7 Aralık’ta görüldü. Duruşmada hazır bulunan sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları reddetti.
