Müebbet verilen asteğmenden mektup: Diri diri gömmekten ne farkı var?

Zorunlu askerlik görevini yaparken darbe suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan asteğmen Yakuli: Davulla zurnayla gittiğim peygamber ocağında, zerre delil olmadan terörist ilan edildim. 3 yıldır hücrede tek başımayım. Bunun diri diri toprağa gömülmekten farkı ne?

SEVİNÇ ÖZARSLAN 06 Ocak 2023 GÜNDEM

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara 4. Kolordu-28. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığı’nda vatani görevini yapan ve  darbeye katıldığı iddiasıyla 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan asteğmen Tahsin Aslan Yakuli HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’na bir mektup gönderdi.

“PEYGAMBER OCAĞINDA DELİL OLMADAN TERÖRİST İLAN EDİLDİM”

Mektubunu ‘İçeride askerliğini yapan kimse yok, hukuk sitemi çalışıyor’ diyen iktidara cevap olarak yazdığını belirten Yakuli,  “Davulla zurnayla gittiğim peygamber ocağında, zerre delil olmadan terörist ilan edildim. 7 yıldır tutukluyum. 3. yılım dolacak, hücrede tek başıma kalıyorum.” dedi.

Tabur ve tugay komutanları tarafından “terör saldırısı var” diye birliklerinden çıkarıldıklarını belirten Yakuli, onların yargılanmadığını, darbe girişiminin kendisi gibi masumların üzerine kaldığını anlattı.

“BİRLİĞİN KOMUTANI MAĞDUR İLAN EDİLDİ, BİZLERE 4065 YIL CEZA

Tahsin Aslan Yakuli’nin milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na hitaben yazdığı 7 Aralık 2022 tarihli mektup.

Yakuli “İş kala kala benim gibi asteğmene, birkaç uzman çavuşa, ere ve astsubaya kaldı. Davada birliğin komutanları mağdur ilan edilirken, bizler önce terörist damgası yedik. Sonra da 4065 (dört bin altmış beş) yıl ve 6 ağırlaştırılmış müebbet cezasına mahkum edildik. Gerekçe olarak da yaşım (23), askeri tecrübem (9 ay), rütbem (asteğmen) gösterildi.” ifadelerini kullandı.

Halka silah doğrultmadığını ve terörle bir bağlantısının olmadığını vurgulayan Yakuli, “Zerre 1 delil yok dosyada. Soruyorum size, bunun cahiliye dönemindeki çocukların diri diri gömülmesinden ya da darbe sonrası yaşları büyültülerek asılan gençlerin başına gelenlerden ne farkı var?” dedi.

“MAZLUMLARIN ÜZERİNDEN MAKAM VE TERFİ ALIYORLAR”

Mektubunda kendisine ceza verenlerin terfi ettirildiğini dile getiren Yakuli şunları yazdı:

“Dosyanın akıbetinden haberim yok. Nerede, kim bakıyor bilmiyorum. Zaten böyle giderse akıbeti de malum. Çünkü bize bu ağır mahkumiyeti reva görenler terfi ettirildiler. Mazlumlar üzerinden makam ve terfi alıyorlar. Adına da adalet diyorlar. Benim kuzu gibi bir amcam veya yüksek yerlerde bir tanıdığım olmadığı için bu hukuksuzluklarla baş başa kaldığımı biliyorum.

“CEZAM ONANMAMASINA RAĞMEN HÜCREDE KALIYORUM”

Şu an cezam onanmamasına rağmen hücrede kalıyorum. Günlük 2 saat havalandırmaya çıkarılıyorum. O da ancak hava yağışsız olursa istifade edebiliyorum. Ailemle hava durumuna göre yalnızda 2-3 ayda bir açık görüş yapabiliyorum ki, o insanlar beni elime kınamı yakıp devlete emanet eden insanlar. Devlet beni sahipsiz bıraktı. Askerliğini yapmaya gelmiş birinin mahkum edilmesine ses çıkarmadı. Hakkımı helal etmiyorum.”

“SUÇ İŞLEMEDİM, BUNLARI HAK EDECEK BİR YANLIŞIM OLMADI”

Yakuli, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben bir suç işlemedim. Bunları hak edecek en ufak bir yanlışım olmadı. Ömrümün yaklaşık üçte birini hapiste geçirdim. Ne darbeyle ne de terörle hiçbir zaman alakam olmadı. Gariplerin zulümle sulandığı ülkede, kan çiçekleri elbette hapiste çiçek açıyor. Bizim payımıza da bu düştü. Ne deyim.”

15 Temmuz sırasında özellikle İstanbul ve Ankara’da askerliğini yaparken birliklerinden çıkarılan ve anayasal düzeni yıkmaya kalkıştıkları iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen yaklaşık yüz erin cezaevinde olduğu biliniyor.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com