BM Güvenlik Konseyi Başkanlığını yürüten Almanya'nın öncülüğünde yapılan Libya toplantısında Alman Dışişleri Bakanı sert konuştu: Dış müdahale bu çatışmadaki itici güç olmaya devam ediyor. Bu durmak zorunda: Artık uçak yok, tank yok, kamyon veya silah dolu gemi yok ve artık yalan söylemek yok.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, bir kez daha Libya’daki çatışmanın tüm aktörlerini – bu kez sanal da olsa – bir araya getirdi. Maas uluslararası topluma Libya krizinde harekete geçme çağrısı yaptı.
Almanya şu aralar sadece AB Dönem Başkanlığını değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Başkanlığını yürütüyor. Alman basınında yapılan yorumlara göre Alman Dışişleri Bakanı Maas, bunu Libya’daki sorunu çözmek için bir fırsat olarak görüyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dün yaptığı açıklamada, Libya’daki ihtilafın, “dış müdahalelerin eşi görülmemiş seviyelere yükselmesi nedeniyle” yeni bir aşamaya girdiği uyarısında bulunmuştu. Guterres, ”Libya’da zaman bizim lehimize işlemiyor” diyerek, dış müdahelenin “silah ihracatını ve paralı asker kullanımını da içerdiğini” vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas da uluslararası topluma Libya krizinde harekete geçme çağrısı yaptı. Maas, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili toplantısında şunları söyledi:
“Her kıtadaki doktorlar ve hastalar korona virüsü ile savaşırken, Libya’daki hastaneler bombalanıyor. Dünya pandemi nedeniyle sınırlarını hâlâ kapatırken ve kısıtlamalar devam ederken, silah ve paralı askerlerle dolu gemiler, uçaklar ve kamyonlar Libya’nın şehirlerine getiriliyor. Bu alaycı saçmalığı durdurmanın zamanı geldi.”
Mass toplantıda ayrıca, ”Dış müdahale bu çatışmadaki itici güç olmaya devam ediyor. Bu durmak zorunda: Artık uçak yok, tank yok, kamyon veya silah dolu gemi yok ve artık yalan söylemek yok” dedi.
Alman Tagesschau’un haberinde, “Ancak Liya’daki çatışmanın tarafları birbirlerini yalan söylemekle suçluyor. Bir yandan Libya Başbakanı Al-Sarraj’ı destekleyen Türkiye var, öte yandan Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya’nın desteklediği General Hafter” deniyor.
Moskova’nın BM büyükelçisi Wassily Nebensja ise toplantıda Rusya’nın Libya’ya müdahale ettiği savını reddetti. Nebensja, Libya eski lideri Muammer Kaddafi’yi deviren ve ülkeyi kaosa sürükleyen NATO destekli operasyonu suçladı ve “Bugün yaşanan bu büyük felaket, 2011 askeri müdahalesinin doğrudan sonucudur” dedi.
Kaddafi’nin devrilmesinden beri ülkede kaos hüküm sürüyor. Libya 2014 yılından bu yana bölünmüş durumda. Uluslararası camiada tanınan hükümet, başkent Trablus’u ve ülkenin kuzeybatısını kontrol ederken, askeri lider Halife Hafter de doğuda hakimiyeti elinde bulunduruyor.
Tüm bu tezler savunulurken BM Genel Sekreteri Guterres, bu çatışmanın kurbanlarının ülkedeki siviller olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Son zamanlarda yaşanan çatışmalar nedeniyle 30 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Sonuç olarak, şu anda 400 binden fazla insan evini terk etmiş durumda. Sadece Nisan ve Haziran ayları arasında 100’den fazla sivil öldürüldü ve 250 sivil yaralandı. Bu yüzde 172’lik bir artış. Dünya Sağlık Örgütü, bu yılın başından itibaren Libya’da tıbbi tesislere, ambulanslara ve sağlık personeline yönelik gerçekleştirilen en az 21 saldırı vakası kaydetti. “
Dışişleri Bakanı Maas ise konuşmasında Berlin’de üye ülkelerin verdiği taahhütlere uyulmasını bir kez daha daha hatırlattı. Mass, bu doğrultuda BM silah ambargosuna uyulması, sürdürülebilir bir ateşkes sağlanması ve BM liderliğinde bir barış süreci yürütülmesi gerektiğini belirterek, “Beş ay önce, Güvenlik Konseyi Berlin anlaşmalarını destekledi. Bir hafta önce de korona salgını nedeniyle küresel ateşkes kararı aldık. Şimdi , bunları hayata geçirmek için harekete geçme zamanı” dedi. (KRONOS DÜNYA)
