Küresel salgın, politik tercihler

KRONOS 16 Mart 2020 GÜNDEM

Güven Gürkan Öztan, Birgün: Salgın hastalıkla mücadele sadece tıbbi değil politiktir de. Gelir dağılımındaki eşitsizliği, beslenme sorunlarını, sağlık hizmetlerine ulaşma konusundaki yapısal engelleri konuşmadan “salgını” konuşamazsınız. Hurafeyi hastane koridorlarına sokan, sağlığı piyasalaştıran iktidara iki çift laf etmeden “Bakan başarılı” diyemezsiniz. Okullarını temizletmeyen, okulları velilerden deterjan parası toplamaya mahkûm eden Milli Eğitim’i “uzaktan eğitim” yapacak diye alkışlayamazsınız. Komplo teorilerine, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına karşı çıkmadan insan yaşamını savunamazsınız.

Mithat Fabian Sözmen. Evrensel: Şu aşamada spora dair şampiyonluk, kupa, kazanmak-kaybetmek vs. en son akla gelecek şey olmalı. Her biri tarihi bir sınavla karşı karşıya olan kurumlar ve kulüpler açıklamalarını bu olgunlukla yapmalı ve en azından önümüzdeki hafta itibarıyla liglerin ertelenmesini sağlamalı.

Mehmet Yılmaz, T24: “Köylü kurnazlığı” ile durumu ne kadar idare edebileceğiz? Gördüğünüz gibi hesap hâlâ açık olarak ortada duruyor: 36 askerimizi, göz göre göre ölüme göndermeye değdi mi? Askerlerimiz niye öldüler? Türkiye, askerlerimizin canları pahasına ne elde etti?

Mehmet Ali Güller, Cumhuriyet: Şimdi AKP hükümetinin önünde iki seçenek var: Ya Ek Protokol’ün gereğini yapacak, terörle mücadele ve mültecilerin geri dönüşü için çalışacak ve bunu zamanla Şam yönetimiyle işbirliği içinde yürütecek, ya da “ÖSO koridoru” hedefi için uygun bir zamanda rafa kalkan savaş seçeneğini yeniden indirecek. Açık ki Türkiye için yararlı olanı ilk seçenektir ve yararda Rusya ve Suriye ile ortaklık vardır! Türkiye için yararlı olacak bu seçeneğin “sahada sorunsuz” uygulanabilmesi için de AKP hükümetinin Suriye politikasında köklü bir revizyon şarttır!

Veli Saçılık, Yeni Yaşam: Hiçbir insan topluluğu sebepsiz olarak yerini, yurdunu bırakarak yaban ellere göçmek istemez. Savaş, diplomasi, uluslararası anlaşmalar, doğal felaketler, siyasi baskı, açlık vb. insanları göç yollarına düşürür. Kadim birkaç topluluk hariç, göç etmeyen kavim, boy, millet ya da aşiret yok gibidir… Başka türlü söylersek, dünyanın yerlisi yoktur, henüz göç etmemiş insan toplulukları vardır. Öte yandan, yabancı düşmanlığı dediğimiz şey, temelde göçler ve göçmenler üzerinden harekete geçen/geçirilen bir siyasi kültürel faaliyet dizisidir.

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast Yayınında:

https://soundcloud.com/user-436877268/160320-kp

 

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram