Almanya’daki korona önlemleri karşıtı eylemler tartışma yarattı

KRONOS 14 Mayıs 2020 DÜNYA

KRONOS – Koronavirüs salgını nedeniyle birçok devlet olağanüstü önlemler alırken, bazı ülkelerde bu önlemleri gevşetme çağrıları ve önlemlere karşı düzenlenen protestolar artıyor.

Başta sokağa çıkma yasağı ve dijital takip yöntemleri olmak üzere devletler tarafından bu dönemde alınan olağanüstü önlemlerin, koronavirüsü salgını sonrası ‘yeni normal’de kalıcı hale gelmesinden pek çok çevre endişe duyuyor.

Devletin aldığı önlemler ABD’de protesto gösterilerine neden olmuş ve çokça tartışılmıştı. Aynı tartışma, salgın tedbirlerine karşı düzenlenen kitlesel gösteriler nedeniyle bu günlerde Almanya’da da sürüyor.

Korona salgınına karşı Almanya’da en büyük gösteri, bu hafta sonu yine Stuttgart’ta gerçekleşti. Polise göre, Cumartesi günü sadece Stuttgart’taki Cannstatter Wasen’de düzenlenen gösteriye yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

Almanya’da düzenlenen ‘korona önlemi karşıtı’ protestoları izleyen gazeteciler, gösterilerin birbirinden tamamen farklı siyasi çevreleri bir araya getirdiğini bildiriyor. Ancak ortak kanı şu: Siyasi gruplar birbirinden farklı olsa da genel eğilim komplo teorilerinin havada uçması. Bu teorilerden en ünlüsü, ‘Bill Gates’in aşı geliştirilmesi için fon toplanması amacıyla koronavirüs salgınını bilinçli olarak ve planlı bir şekilde gerçekleştirildiği’ iddiası.

Dortmund’da düzenlenen gösteride açılan pankartta ‘Gates’e şans vermeyin’ yazıyor.

ALINAN ÖNLEMLER NAZİ DÖNEMİYLE KIYASLANDI

Haberlere göre Stuttgart’taki gösterilerde üzerinde, “korona diktatörlüğü” yazan afişler de dikkat çekti. Alman Tagesschau kanalının haberine göre kimi göstericiler, korona krizi nedeniyle alınan olağanüstü önlemleri Nazi dönemiyle kıyasladı.

Gazeteciler, Berlin’deki bir gösterideyse “ruh halinin agresifleştiğini” yazdı. “Direniş” ve “Biz Halkız!” diye bağıran göstericilerin, önlerine çıkan polis memurlarını sürükledikleri belirtildi. Göstericilerin, taktıkları kol bantlarında Naziler zamanında uygulamaya konulan “Yahudi yıldızı” olduğu da yazıldı. Haberde şu yorum yapıldı: “İnternette bile, kullanıcılar profil resmi olarak bu motifleri kullanıyor. ‘Bugünün Yahudileri’ şeklindeki karşılaştırmalarla farklı siyasi çevreler, kendilerini zulüm gören muhalifler olarak sunmak istiyorlar.”

Berlin’deki gösterinin “aşırı sağcılar, ezoterik gruplar ve daha yaşlı solcu radikallerin bir karışımı” olduğu belirtildi. Gazeteci Lutz Jäkel, “Sol ve sağ kanat aşırılık yanlıları ve komplo ideologları, görünüşte birçok vatandaşın küresel korona salgını nedeniyle hissettikleri belirsizlikten faydalanıyor” yorumunu yaptı.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ RİSK ALTINDA

Dortmund’da yaklaşı 150 kişilik bir grup aşırı sağcının düzenlediği gösteride, Alman yayın kuruluşu WDR’den gelen ekibe düzenlenen saldırı da endişelerin yükselmesine neden oldu.

Gösterileri sırasında gazetecilerin defalarca saldırıya uğraması, basın özgürlüğü konusundaki endişeleri güçlendiriyor.

Dortmund’daki saldırıdan önce Almanya’da, 1 Mayıs’ta, ZDF kanalının ekibine saldırı oldu. Saldırının arka planı hakkında çok fazla şey bilinmiyor ancak kesin olan şey, Berlin’in ortasında gün ortasında maske takmış bir grubun gazetecilere saldırmış olduğu. Yaklaşık 25 kişi, ZDF kanalından gelen ekibe metal çubuklarla vurdu. Ekip daha önce Rosa-Luxemburg Meydanı’nda düzenlenen gösteriyi kaydetmişti.

Geçen Çarşamba ise Berlin’de düzenlenen benzer bir gösteride, bir gösterici ARD ekibinin ses asistanını tekmeledi.

POLİTİKACILAR ‘PROTESTO HAKKI’NI SAVUNUYOR

Göstericiler “devletin aşırı baskısına” karşı sokağa çıktıklarını savunurken bir kesim de bu gösterilerde ortaya çıkan görüntülerden rahatsız. Baskıya karşı düzenlenen protestoların ‘aşırı sağ’ eğilimleri yükseltmesinden endişe ediliyor.

Protesto gösterilerinin düzenlendiği Stuttgart’ın başkenti olduğu Baden-Württemberg Eyaleti‘nin Yeşiller Partili Başbakanı Winfried Kretschmann ise artan protestoların, ‘ifade özgürlüğü kapsamında’ değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Pazar akşamı ZDF kanalındaki bir programa katılan Kretschmann, “Demokrasilerde herkesin aynı fikirde olmasını bekleyemezsiniz” diyerek “Protesto etmenin herkesin hakkı” olduğunu vurguladı.

GÖSTERİLER AŞIRI SAĞCILAR TARAFINDAN SÖMÜRÜLÜYOR MU?

Her ne kadar Almanya’da siyasetçiler düzenlenen gösterileri “demokratik hak” olarak ele alsalar da birçoğu gösterilerin aşırıcı gruplar tarafından sömürülmeye müsait olasından da kork

Gösterilerin Almanya’daki aşırı sağcı gruplar tarafından düzenlenmesi de endişenin en büyük nedenlerinden biri. Uzmanlar, “baskı karşıtı” gösterilerin aşırı sağcılar tarafından düşmanlaştırılan gruplara karşı bir “baskı talebine” dönüşmesinden korkuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de geçen haftalarda yaptığı açıklamada koronavirüsü krizinin yabancı düşmanlığını artırdığını belirtmiş ve şunları söylemişti: “Kovid-19, kim olduğumuz, nerede yaşadığımız ya da neye inandığımıza bakmıyor ama nefret, yabancı düşmanlığı, günah keçisi yapma ve korku tellallığı, tsunami gibi yayılmaya devam ediyor.”

Ali Ekber Koç

“ZOR VE YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ YARATILMAK İSTENİYOR”

Diğer taraftan, Almanya’da koronavirüs salgını ve salgının yarattığı çeşitli sorunlardan dolayı anayasal hakların ihlal edildiğini düşünen bir grup da harekete geçti. Alınan önlemlerin abartılı olduğunu öne süren ve insan haklarına aykırı olduğunu düşünen sivil oluşumlar, internet üzerinden örgütlenerek eylemler yaptı.

Almanya’da sol hareketin içinde yer alan aktivist Ali Ekber Koç, kendisinin de içinde yer aldığı radikal oluşumda herhangi bir parti veya örgütün öncülük rolü üstlenmediğini söylüyor.

KRONOS’a konuşan Ali Ekber Koç, parlamentodaki bütün partilerin hükümet politikalarına uyduğunu ve farklı öneriler getirmediğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Aşırı sağcısından anarşistlere, radikal soldan reformist yapılara kadar bir çok insan siyasi kimliğini bir tarafa bırakarak eylemlerimize katılıyor. Çıkış noktamız ve ortak yanımız genel bir çağrı ve ‘korona aldatmacasına karşı’ endişe duymak. Zor ve yeni bir dünya düzeni yaratılmak isteniyor. İnsanlık ve yeni nesil bundan büyük zarar görecek. İçimizde Alman kökenli ve içine doğdukları demokrasiyi korumak isteyen insanlar var.”

Frankfurt, Darmstadt ve Stuttgart gibi kentlerde eylem yaptıklarını belirten Ali Ekber Koç, “Bunun için gücümüzü Federal Almanya Cumhuriyeti anayasasından aldıklarını belirterek şu ifadeleri kullanıyor: “Anaya seçimlerde her vatandaşın oy kullanarak anayasa ve yürütme gücü ve hukuk mevzuatının özel organlarını oluşturur… Mevzuat, hak kısıtlamalarını ön görüyorsa bu dayatmaları üstlenen herkese karşı, bütün Almanlar direnme hakkına sahiptir” diyor genel olarak. Biz aslında direnme hakkımızı kullanıyoruz.

Kendisine Türkiye toplumundan sol, Kürt, Alevi ve hatta cami derneklerinden tepkiler geldiğini, “bir gün koronadan öleceksin” diye uyarıldığını söyleyen Ali Ekber Koç, eylemlere katılmaktan vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Koç, eylemlerde kendilerinden çok polisin olduğuna da dikkat çekerek, genel hijyen ve maske gibi korunma önlemlerine, sosyal mesafeye uyduklarını kaydediyor.

 

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com