KONDA: Ölçümler ‘köpük’ olabilir; İnce seçimi 2. tura bırakacak gibi görünmüyor

KONDA Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem, Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura bırakma ihtimaline ilişkin şu andaki ölçümlerin "köpük" olabileceğini söyledi. Aydın Erdem, "İnce seçimi ikinci tura bırakacak bir figür gibi görünmüyor" dedi.

KRONOS 03 Nisan 2023 GÜNDEM

KONDA Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem, son günlerin tartışma konusu Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura bırakma ihtimaline ilişkin şu andaki ölçümlerin “köpük” olabileceğini söyledi. Aydın Erdem, “İnce seçimi ikinci tura bırakacak bir figür gibi görünmüyor” dedi.

Aydın Erdem, seçimlerle ilgili de “Erdoğan’ın kaybetme ihtimali yüksek. Ancak muhalefet açısından ortada çantada keklik bir durum yok” değerlendirmesini yaptı.

Erdem, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) seçimlere kendi listesiyle girme kararının “büyük risk” olduğuna dikkat çekti.

‘MUHALEFET İÇİN ÇANTADA KEKLİK BİR DURUM YOK’

Diken’den Anıl Can Tuncer’in sorularını yanıtlayan Erdem, şunları söyledi:

“İktidar seçimi kaybedebilir gibi görünüyor. Bazı şeyleri sadece anketlerden değil toplumsal atmosferden de anlayabiliyorsunuz. Bunlar tabii sosyal medyada ne konuşulduğu meselesi değil. Bu hissettiğiniz bir şeydir. Bu televizyondaki habercilerin diline, dizilerdeki senaryoya, reklamlara bile yansır. Bence toplumda öyle bir atmosfer var.

Ama bu ne bizim anketlerde kesin bir şekilde böyle görünüyor ya da bu ‘değişen’ atmosfer illa böyle olması gerektiğini ortaya koyuyor. Çantada keklik bir durum yok muhalefet açısından. Ne kadar ölçüm yapılırsa yapılsın Erdoğan’ın 15 Mayıs’tan itibaren kesinlikle cumhurbaşkanı olmayacağını kimsenin garanti edebileceğini düşünmüyorum.

Çünkü Türkiye son bir ayda gördüğümüz gibi siyaseti dinamik bir ülke. Ama bir yandan gene araştırmacı gözüyle gördüğümüz, Türkiye’deki hiçbir şey oy oranını çok hızlı etkilemiyor. Dolayısıyla iki taraf için işler esasında hem çok kolay hem çok zor. Çok kısa bir zamanda yapılması gerekenler var. Bu kısa zamanda da herkes bir şeyleri değiştirmeye çalışacak. 30 oyunculu satranç tahtası gibi bir şey bu. O yüzden her şeyi öngörmek mümkün değil.”

‘AKP’NİN OYLARI DEPREMDEN ETKİLENMEDİ’

AKP’nin oylarının depremden etkilenmediğine dikkat çeken Erdem, şu değerlendirmeleri yaptı:

*Şimdi de milletvekili aday belirleme süreci var ve pazarlıklar sürüyor. Örneğin Muharrem İnce konuşuluyor. Bunların hepsi, önümüzdeki 40 günde durumu etkileyebilir. Şu anki tabloya bakarsak 14 Mayıs’ta Erdoğan’ın kazanması çok sıra dışı bir dinamik karşımıza gelmediği müddetçe mümkün gözükmüyor.

Biz şu ana kadar yapılmış ölçümlerde AK Parti’nin oyunun depremden dolayı ciddi bir şekilde düştüğünü iddia edemiyoruz.

Çünkü burada şöyle bir mesela var ve biz bunu Gezi Parkı’nda da görmüştük. Orada yaşananlardan dolayı AK Parti’nin oyunun çok düşeceği düşünüldü. Yine söylem olarak Erdoğan’a sert eleştiriler vardı. ‘Yargılanacaklar, ceza alacaklar’ söylemleri çok yaygınlaşmıştı. Öyle durumlarda seçmenin partisinin etrafında konsolide olduğunu görüyoruz. Ancak beklentinin aksine AK Parti’nin oyu düşmemişti. Burada da depremden dolayı görünür biçimde iktidarın oy kaybettiğini gözlemlemiyoruz.

Bu bir nevi muhalefete de uyarı niteliğinde. Çünkü siz bir partiye rövanşist ifadeler kullandığınız zaman, onun seçmeni de kendilerine karşı o tavrın geliştiğini düşünüyor. Muhalefet, iktidarın yargılanması gereken suçları olduğu belirtse de milyonlarca insanın oy vermeye devam ettiği bir parti ve liderden söz ediyoruz. Burada toplumsal desteği hiç olmayan ve kendi kendine otoriter rejim tarif eden siyasi aktörlerden söz etmiyoruz. Bunları rövanşist bir şekilde ifade ettikçe de AK Parti seçmeninin Erdoğan etrafında konsolide olma halini gözlemlemek mümkün.”

‘İNCE İLE İLGİLİ YAPILAN ÖLÇÜMLER KÖPÜK’

Erdem, Muharrem İnce’nin seçimleri ikinci tura bırakabilecek bir figür gibi görünmediğini söyledi:

“Bu seçimler için Muharrem İnce, şu anda altılı masanın kırılgan olduğu, Akşener’in masadan kalktığı ortamda ortaya çıkmış bir figür. Daha önce de ismi geçiyordu ama şimdi köpürdü. Şu anda İnce’yi bırakın ölçümü, tahminlerin ötesinde bir seviyede tutuyorlar. O doğru da olsa bir köpürmenin sonucudur. Şu anda olan boşluktaki ‘yeni’ bir siyasi aktöre kafaların dönme halidir.

Birtakım anketlerde de çift rakamlı sayılardan bahsediyorlar. Ben gerçekten teorik olarak bile bir siyasi aktörün oyunu o noktalara bu noktalara çıkaramayacağını düşünüyorum. KONDA’nın ölçüm yaptığı tarihler dahilinde bu hiç olmadı. Cem Uzan, iki-üç aylık süre çerçevesinde 12-13’lere gelmişti ancak o da hızlı bir şekilde barajın altına düştü. Bu seçimler için 15-20 gündür gerçekten siyasi arenada olan bir aktörün bu kadar oyu alabileceğini düşünmüyorum. Ölçülen şey sağlıklı olsa bile köpüktür. Nisanda ölçtüğümüzde bakalım İnce nerelerde olacak. Altılı masada kriz oluşursa ve tanınan figürleri yanına çekerse İnce oylarını artırabilir.

İnce’nin 14 Mayıs için ne kadar oyun değiştirici bir aktör olacağını öngörmek zor. Orada biraz deneyim ve tahmin olarak iki ihtimal görüyorum. İnce, bir noktada elinin kuvvetlenmesini bekliyor. Yani bir noktada altılı masayla anlaşacak ve seçime aday olarak girmekten çekilecek. Ya da o mücadeleyi tek başına sürdürecek ve esasında o ‘köpük’ diye gözüken şey gitgide düşecek. İnsanların ‘İnce’ endişesinin kalmadığı bir noktaya gelecek. Bunun dışındaki ihtimaller çok düşük. İnce’nin kısa bir süre sonra ‘niye bu kadar konuştuk’ dediğimiz bir figür olacağını tahmin ediyorum. Seçimi ikinci tura bırakacak bir figür gibi görünmüyor.

Oyu yüzde 5’lerin üstüne çıkmadığı müddetçe denklemi değiştiremez. Oraları görebileceğini sanmıyorum. ‘İnce’ye oy vereceğim’ diyenlerin yarıya yakını zaten ilk defa oy kullanacak insan. Onların ne kadar dinamik olduğunu biliyoruz. Şu anda İnce’yle ilgili ölçüm yapıldıysa bu onun alacağı en yüksek oydur. Ben denklemi değiştirmemesi gerektiğini, gidişatın öyle olmadığını söyleyebilirim. Ama bir hareket olabilir. Bu işe iki adayla gidilecek. Ya İnce’nin sayısal anlamda bir etkisi olmayacak ya da konsolide olacak.

Şu anda bu kadar popüler olmasının sebebi sosyal medyadan oynaması. Siyaseti sadece sosyal medyadan takip edenler belli bir yaşın altı.”


 

‘TİP BÜYÜK RİSK ALDI’

Erdem’e göre TİP, seçimlere kendi listesiyle girme kararıyla büyük risk aldı:

“Bence Türkiye İşçi Partisi bir enerji yakaladı. Ama seçmen başka bir şey. TİP, Türkiye’nin modern yüzü diyebileceğiniz insan grubunun özlemle beklediği siyasetçi figürlerini karşımıza çıkardı. Kendilerini çok net ifade edip cesur konuşuyorlar.

Ama anladığım kadarıyla mesela Sera Kadıgil İstanbul birinci bölgeden seçime girecek. Burada Sultanbeyli, Sancaktepe gibi ilçeler de var. Sosyal medyadaki popülerliğin o bölgelerdeki seçmende ne kadar karşılığı var ben çok emin olamıyorum.

Bence o ekip, bir seçim daha beklemeliydi. Şu anda büyük risk aldılar. Eğer genel olarak muhalefet uzlaşma imajında insanları ikna ederse, seçmenler bir fayda mantığıyla gidip oy atar. CHP ve HDP varken TİP’e eli gidecek insan sayısı düşer. Ama dediğimiz gibi normalde çok daha uzun sürede olması gereken olaylar 40 günde gelişecek. Ama bu süre zarfında da ufak hamlelerde kazanımlar sağlanabilir. Ama bence büyük risk alıyorlar.

Kaygılarını anlamak mümkün. Yüzde 3 sınırı da Hazine yardımı sınırı. Görünür olmak istiyorlar. Ama sosyal medyadaki güzel atmosfer her zaman sandığa kolay kolay yansımaz. Diğer yandan da seçmen TİP’in ‘madem ülkede muhalefet olarak artık hepimiz uzlaşıyoruz, aynı masaya otuyoruz’ diye düşünüp orada HDP’yle, Yeşil Sol Parti’yle anlaşmasını beklemiş olabilir. Oradaki masadan kim kalktı ne dedi bilmiyorum. Ama bence risktir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram