Kılıçdaroğlu devletin röntgenini çektirmiş: 6-9 ay içerisinde ekonomik deprem yaşanacak

Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla rapor hazırlayan Aykut Erdoğdu, iktidarın kendinden olmayan bürokrata güvenmediğini, bürokrasinin polis ve askeri soruşturma tehdidi altında olduğunu kaydetti. Rapora göre 6-9 ay içerisinde ekonomide 'deprem gibi' yıkım olacağı kaydedildi.

KRONOS 18 Mayıs 2023 GÜNDEM

Aykut Erdoğdu

CHP eski milletvekili Aykut Erdoğdu, Millet İttifakı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla devletin kurumlarıyla ilgili hazırladığı raporla ilgili sosyal medyada değerlendirmede bulundu.

Erdoğdu, 15 Temmuz sonrasında ihraç edilen Gülen cemaati mensuplarının yerine iktidarın ilk etapta Atatürkçü ve milliyetçi bürokratlarla çalışmak zorunda kaldığını, ancak bu kişilerin sürekli takip edildiğini kaydetti. Erdoğdu, mevcut iktidarın iş başında kalması durumunda 6-9 ay arasına ülke ekonomisinin büyük bir deprem yaşayacağını iddia etti.

Erdoğdu’nun sosyal medya hesabındaki paylaşımları şöyle:

“Bundan bir ay önce Genel Başkanımız Kemal Bey beni çağırdı.

‘Seçimi kazanmamız halinde neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ankara’ya geç ve bütün kurumlardan uzmanları çağır. Bir heyet kur ve devletimizin durumunu, ilk ve ivedi işleri ve hasar tespitini çıkar’ diye talimat verdi.

Ankara’da üç hafta süren çalışmalarımız sonucunda vahim bir tabloyla karşılaştık.
Normalde bu çalışmanın sonuçlarını kesinlikle paylaşmayacaktık.
Çünkü sonuçlar ürkütücüydü.
Elden geldiğince sessiz sedasız halletmeye çalışacaktık.
Ancak geldiğimiz aşamada yaptığımız çalışmanın bazı sonuçlarını paylaşmak zorunda hissediyorum.
Çalışmamızın sonuçlarının tamamını devletimizin ve milletimizin bekası için paylaşmayacağım.
Bu çalışmamızın çoğunu açık kaynaklarla yaptık.
Bu yazdıklarımın öneminin ve benim ve çalışma arkadaşlarım adıma yarattığı tehlikenin farkındayım.
Sadece şunu hatırlatayım bizim genlerimizde Kuvay-i Milliye var.
Ve biz bu ruhla gurur duyuyoruz.
Bedel ödemek istemeyiz. Ama ödenecek bir bedel varsa da korkup kaçmayız.

İKTİDAR GÜVENMEDİĞİ BÜROKRATLARI TAKİP ETTİRİYOR

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrası FETÖ’den boşalan kadroları dolduracak nitelikli kadroları olmadığı için Milliyetçi ve Atatürkçü kadrolarla çalışmak zorunda kalmışlar.
Ancak bu kadrolara asla güvenmedikleri için herbir kuruma aileden gördükleri tarikat ve cemaatlerden personel yerleştirmişler.
Mahrem işlerini yerleştirdikleri bu personel eliyle yürütüyorlar.
Bu personel aynı zamanda hiç güvenmedikleri ama çalışmaya mecbur oldukları Milliyetçi ve Atatürkçü personeli sürekli izliyor.
Şu an devletimizin en mahrem bilgileri bu tarikatların elinde.
En güçlü ekip HAKYOLCULAR. Devlet adamlarını en çok rahatsız edense atanan “küçük prensler”

POLİS VE ASKER SORUŞTURMA TEHDİDİ ALTINDA

Polisimiz ve askerimiz sürekli bir soruşturma baskısı altında. Maalesef personel arasında ailevi sorunlar, geçim sıkıntısı, borçluluk, psikolojik sorunlar ve intiharlar çok yaygın.
Milli güvenliğimizi yakın tehdit altına sokan riskler var. Bu riskleri azaltacak diplomasi zayıf kalıyor. Özellikle ekonomimizin iyice güçsüz düşmesini ve devletimizin daha da çürümesini bekleyen odaklar var. En zayıf anımızda en olmaz taleplerle karşımıza çıkacaklar. Durumun farkındayız. Ve sürekli takipçisi olacağız.

VERGİ ÖDEMEYEN İMTİYAZLI ŞİRKETLER VAR

Maliye tarafında çok fazla sorun yok. Vergi toplanma konusunda alt yapı kurulmuş. Ancak vergi ödemeyen imtiyazlı şirketler var. Bunlara göz yumulması, vergi inceleme raporları sonuçlarının uygulanmaması, uzlaşma komisyonlarında bazı grupların vergilerinin silinmesi konusunda teknokratlarda büyük rahatsızlık var.

MASAK tamamı ile kör edilmiş. Uzmanlar çalıştırılmıyor. MASAK’ın izleme yetkisi sadece siyasi işler için kullanıyor.

KKM PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI

Hazine’de tablo çok ağır. Kadrolar tarumar edilmiş. Bakan Yardımcıları işleri birkaç devşirme danışman ile götürüyor. Teknik kadrolar işlere karıştırılmıyor.

Hazine’de gelir yönünden sorun yok vergi gelirleri gayet iyi. Ancak giderlerde, borçlarda ve koşullu yükümlülüklerde korkunç bir artış var.
Seçim dolayısıyla Hazine boşaltılmış. Yıllık bütçede öngörülen açığın neredeyse tamamı harcanmış. Sadece BOTAŞ’ın birikmiş görev zararı 300 milyar liranın üzerinde. EYT’den gelecek yük yaklaşık 200 milyar. KKM pimi çekilmiş el bombası gibi bekliyor. Deprem için en az 600 milyar lira ek kaynağa ihtiyacımız var. Gelirlerin çoğu garanti ödemelerine gidiyor.

Mevcut bütçe ile Eylül başını görmemiz mümkün değil. En az 1,5 trilyon liralık ek bütçe gerekiyor. Hepiniz ek vergilere hazırlıklı olun.
Özel bankalar kendilerini KGF ve KKM ile bir miktar garanti altına almışlar. Ancak yaşanacak bir kur veya faiz şoku hazinenin kapısına birkaç tane kurtarılacak banka bırakabilir.

Bankalarla ilgili son sözüm takipteki kredi rakamının doğru olmadığı. Bundan daha fazlasını söylememe Bankalar Kanunu engel teşkil ediyor.

HER AN DIŞ BORÇ ÖDEME KRİZİ YAŞANABİLİR

En ağır tablo Merkez Bankasında. Döviz rezervlerimiz -70 milyar dolara kadar inmiş. Üstelik 100 milyar doların üzerinde KKM olmasına rağmen bu rakama ulaşılmış.

Şu an zorunlu ithalatımızı karşılayacak kadar dahi dövizimiz kalmamış durumda. Dış ticaret açığımız tarihin en yüksek seviyesinde bir yıl içinde 200 milyar dolar finansman bulmak zorundayız.

CDS tarihin en yüksek seviyesinde. Yani tefeci faiziyle borçlanıyoruz. Buna rağmen döviz bulamıyoruz. Şu an döviz satışı ve altın ithalatı fiilen durmuş durumda. Çünkü döviz yok. Merkez Bankası teknik olarak iflas etmiş görüntüsü veriyor. Her an dış borç ödeme krizine girebiliriz.

6-9 AY İÇERİSİNDE EKONOMİMİZ İFLAS EDECEK

Devletin kalanı ile ilgili bir şey yazmaya gerek görmüyorum. Devletimizin kolonları çürütülmüş. Sütunları kesilmiş. 6-9 ay içerisinde yaşanacak deprem ile ekonomimiz yıkılacak. Erdoğan ve ekibi Milletimizi bu enkazın altında bırakacak.

Deprem ne kadar şiddetli yıkım ne kadar büyük olursa baskı ve yıldırma o kadar yüksek olacak. Ama aç bir Milleti hiçbir güç bastıramaz. Bu yüzden Erdoğan kazansa dahi 5 yıl ülkeyi taşıyamayacak ve erken seçim yapılacak.

KURTULUŞ VAR ANCAK BEDELİ AĞIR

Şimdi soracaksınız. Nasıl kurtuluruz? Sözü eğip bükmeden söyleyeyim. Kurtuluşun bedeli var ve bu bedeli hep beraber ödeyeceğiz. Sorun kimin ne kadar bedel ödeyeceği.

Bu dönem çalıp çırpanlar mı bu bedeli ödeyecek yoksa fakirlikten kırılan Milletimiz mi? Şimdi anlıyor musunuz neden 418 milyar doların peşine düştüğümüzü. Çünkü başka çaremiz yoktu. Peki bu para tahsil edilebilir mi? Çok zor. Ama elimizden geleni yapacağız. Ne kadar kurtarabilirsek.
Gelelim diğer meseleye mecbur ek vergi alacağız. Azdan az, çoktan çok vergi alacağız. Yoksa milyonlarca depremzede kışa evsiz barksız girecek. Bunu göze alamayız. Ayrıca ekmek gibi su gibi dövize muhtacız. Mecbur dışarıdan kaynak getireceğiz. Başka yolu yok.
Türkiye ekonomisini hali pür melali budur.

Şimdi anlıyor musunuz Mehmet Şimşek neden görevi kabul etmiyor.

ERDOĞAN BUYURSUN KAZANSIN…

Bütün kalbimle söylüyorum. Erdoğan içten içe Kılıçdaroğlu’na oy verip enkazı üzerine yıkmayı istiyordur. Ama yapamıyor. Birgün dahi iktidarı devredemiyor. Sebebini siz biliyorsunuz. Bu koşullar altında ikinci tura gidiyoruz. Biz bedelini bile bile bu seçimi kazanmak için çırpınıyoruz.
Ateşe uçan kelebekler gibi…
Karar Yüce Türk Milletinin…”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com