Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’na yeni katılımların mümkün olduğunu söyledi. CHP lideri, “İttifakın ismi değişir mi?” sorularına ise “Müzakereye açık. Buna bileşenleri tamamı karar verir” yanıtını verdi.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem üzerinde çalışan, aralarında Gelecek ve DEVA’nın da olduğu altı muhalefet partisinin seçimlere tek bir ittifak olarak girip girmeyeceği yönünde tartışmalar yaşanıyor.
Altı muhalefet partisinin ilerleyen günlerde kamuoyuna birlikte bir fotoğraf vermesi beklenirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ittifakın genişleyip genişlemeyeceği, ittifakın yeni bir isim altında devam edip etmeyeceği ve gündemdeki Diyarbakır ziyareti başta olmak üzere birçok konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Birgün’ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’na yeni katılımların mümkün olduğunu söyledi. İttifak isminin değiştirilmesinin de müzakereye açık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu konuya bileşenlerin tamamı karar verir” dedi.
‘BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN VE BİZİM TELEFONLARIMIZI DİNLİYORLAR’
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE görüntülerinin paylaşılmasına ilişkin de “Demokrasinin olmadığı ülkelerde otoriter yönetimler, toplumu baskılamak için yasa dışı yollarla delil üretmek isterler. Toplumun duyarlı kesimlerini dinleyip oradan elde ettikleri gayri resmi bilgilerle onların üzerinde baskı kurmak isterler. Demokrasilerde bu kabul edilemez. Belediye başkanlarımızın, bizim telefonlarımız dinleniyor. Ama şu bir gerçek ki ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiçbir olayın içinde değiliz. Yaptığımız her şey yasal. Bizi dinlemelerinden son derece memnunuz. Umarım bizi örnek alırlar” değerlendirmesini yaptı.
‘DİYARBAKIRLILARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİ ANLATACAĞIM’
Kar yağışından dolayı ertelenen Diyarbakır ziyaretine dair de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Diyarbakır ziyaretime ilişkin demokrasi vurgusu yaptım ama bu oraya özgü bir vurgu değildi. Örneğin Rize’ye de diğer illere de gitsem demokrasi vurgusu yapardım. Bölgede geçmişte büyük acılar yaşandı. Havalar biraz daha ısınınca daha iyi koşullarda Diyarbakır’a mutlaka gideceğim. Eğer Diyarbakır’a belirlediğimiz tarihte gitmiş olsaydım cezaevinde işkence görmüş bir yurttaşı da ziyaret edecektim. İşkence suçu, o dönemin yetkilileri gözetiminde gerçekleşmişse onlarla helalleşmemiz lazım. Diyarbakırlılara sadece demokrasi değil, insan hakları, ekonomi, işsizlik hakkındaki fikirlerimi ve çözüm önerilerimi anlatacağım.”
Altı siyasi partinin genel başkanlarının güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda çalışmasının Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İttifakı oluşturacak siyasi partiler oturacak, konuşacak, kamuoyuna taahhütlerde bulunacaklar. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken hangi adımların atılması gerekiyor, bu konuda çalışmak, çaba göstermek gerekiyor. Toplumun karamsar olmasına hiç gerek yok. Bütün bu sorunlar akılcı yöntemlerle uygarca konuşarak tartışarak çözülür” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘CUMHURBAŞKANI ADAYININ SİYASETÇİ OLMASI LAZIM’
Cumhurbaşkanlığı’na nasıl bir profili aday göstereceklerine dair de açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Bozulan hukuk düzenini yeniden inşa etmek istiyorsanız, devletin yaşadığı çürümeyi sonlandırmak ve yeniden inşa etmek istiyorsanız, devleti bilen, sağduyulu, ittifakın bileşenlerine güven veren ve ortak hareket etmeyi temel ilke olarak kabul etmiş birisini cumhurbaşkanı adayı olarak belirlersiniz. Çünkü bu bir geçiş süreci. Böyle bir cumhurbaşkanı Türkiye’yi inşa konusunda elbirliğiyle bir güç olarak ortaya çıkabilir. ‘Biz çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim’ diye bir düşüncemiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli. Adayın siyasetçi olması lazım. Çünkü devlet siyasal bir organ. Siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım” diye konuştu.
Yeni partilerle yeni bir ittifak kurulması ya da Millet İttifakı’nın isminin değişmesi konusunda da konuşan Kılıçdaroğlu, “İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir. ‘Benim düşüncem şudur’ demem doğru olmaz” dedi.
