Astım, kadınların yaşamını erkeklere oranla daha kötü etkiliyor. Oxford Üniversitesi ise bu konunun nedenlerini araştıracak.
Kronik bir hastalık olan astım, kadınların hayatını erkeklerinkinden daha çok etkiliyor. Astımın kadınlar arasında görülme oranı da erkeklere oranla daha fazla. Üstelik kadınların ölüm riski iki kat fazla. Oxford Üniversitesi astımı yenmek için yeni ilaç çalışmalarına izin verecak.
KADINLARIN HAYATINA KATKI İÇİN YENİ BİR ÇALIŞMA
İngiltere’nin en saygın kurumlarından Oxford Üniversitesi kadınların astımdan erkeklere kıyasla neden daha çok etkilendiğini araştıracak. Biyoinformatik uzmanı Dr Emanuele Marchi çalışma için ulusal bir yardım kuruluşu Asthma + Lung UK’den 98 bin Euro aldı. Marchi şunları söyledi, “Astımın kadınların hayatını daha olumsuz etkileyen yönü yeterince araştırılmadı. Kadınları farklı etkilemesine neden olan biyolojik faktörleri anlamıyoruz. Anlayabilirsek, yeni tedaviler ve daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşım geliştirmeye bakabiliriz.”
Uzmanlar astıma neden olan iltihabın meydana geldiği akciğerlerden alınan örnekleri inceleyecek ve verileri yeniden analiz edecekler:
1) Astımın kadın ve erkekleri farklı etkilemesinin hormon seviyeleriyle nasıl bir ilişkisi var?
2) Dişi astım formlarına hangi genler neden oluyor?
3) Astımlı kadınlarda enflamasyon steroid tedavisine de yanıt vermiyor mu ve neden?
ASTIM KADINLARI DAHA KÖTÜ ETKİLİYOR
Asthma + Lung UK’nin “Astım kadınlar için daha kötü” başlıklı bir raporuna göre, kadınların astımdan tamamen kurtulma olasılıkları da erkeklere göre daha düşük. Rapor dünyada 136 milyon astımlı kadının olduğunu belirtiyor.
Uzman Dr. Samantha Walker, “Astımın kadınlarda neden bu kadar kötü olduğunu bilmiyoruz, astımın en iyi nasıl tedavi edilip önleyebileceğimizi bulmak için hayati önem taşıyor.” dedi.
“GELECEĞE DÖNÜK BİR HAREKET”
19 yaşından beri astım hastası olan biri ise şunları söylüyor:
“Tıbbi araştırmaların büyük çoğunluğu kadın erkek arasında ayrım yapmaz ve erkek bedeni hala varsayılan olarak düşünülür. Kadın ve erkek bedenleri fizyolojik olarak çok farklıdır ve eğer denemelerimizi birbirinden ayırmıyorsak, farklı kimyasal dengelerini ve hormonlarını tanımayarak insanlara kötülük etmiş oluyoruz. Astımı çok kötü hale gelmeden tedavi edebilirsek ve kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiğini bilirsek, bu, tıbbi kaynakların yönetimine yardımcı olacaktır.”
