James Webb Uzay Teleskobu, gizli kalmış yeni bir yıldız oluşumunu fotoğrafladı. Bu oluşum evrenin başlangıcı ile ilgili ipuçları içeriyor.
James Webb Uzay Teleskobu, büyüleyici uzay fotoğrafları paylaşmaya devam ediyor. Webb Teleskobu bu sefer Samanyolu’na yakın bir yerde gizlenmiş bir cüce galaksiyi fotoğrafladı.
Webb Teleskobu’nun fotoğrafladığı NGC 346 adlı Küçük Macellan Bulutu, bir süredir bilim insanlarının odağında. Bu bölgedeki metallerin miktarı ve içinde bulunduğu koşulların, evrendeki yıldız oluşumunun zirve yaptığı dönemdekilere oldukça benzer olması bilim insanlarının ilgisini çekiyor.
Bilim insanları bu yıldız oluşumunun detaylı fotoğraflarından gezegenlerin, galaksilerin ve uzayın nasıl oluştuğuna dair ipuçları arayacak.
Üniversiteler Uzay Araştırmaları Derneği’nde astronom ve araştırma ekibinin baş araştırmacısı olan Margaret Meixner, konu ile alakalı “Ancak NGC 346 şu anda kendi galaksisinde hızla yıldız oluşturan tek büyük küme olsa bile, bize kozmik öğle vaktinde mevcut olan koşulları araştırmak için harika bir fırsat sunuyor” ifadelerini kullandı.
‘GEZEGENLERİN YAPI TAŞLARINI GÖRÜYORUZ’
Araştırma ekibinde yer alan Avrupa Uzay Ajansı’ndan Guido De Marchi, “Yalnızca yıldızların değil, potansiyel olarak gezegenlerin de yapı taşlarını görüyoruz. Küçük Macellan Bulutu kozmik öğle saatlerinde galaksilere benzer bir ortama sahip olduğundan, kayalık gezegenlerin evrende düşündüğümüzden daha erken oluşmuş olması olası” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
NASA tarafından 2021’in sonlarında uzaya fırlatılan James Webb Teleskobu, Temmuz 2022’de ilk yüksek kaliteli uzay fotoğrafını çekmişti. Webb Uzay Teleskobu’nun fotoğrafları, 1990 yılında uzaya fırlatılan Hubble Uzay Teleskobu’na göre çok daha net görüntüler yakalıyor.
Daha önce bilim insanları, Güneş’in kütlesinin beş ila sekiz katı olan protoyıldızlara odaklanabiliyorlardı. Teleskoplar ancak bu boyutlardaki cisimlerden net fotoğraflar alabiliyordu. Webb Teleskobu ise daha küçük yıldızlara odaklanabiliyor ve net fotoğraflar yakalayabiliyor. Bu yolla, Güneş’in onda biri büyüklüğündeki yıldızların oluşum süreçlerinin ne kadar metal içerdiği, oluşum sürecinden nasıl etkilendiği gözlemlenebiliyor.
