İtiraz edilen yasadan çok, varlığının anlamını oylayacak bir AYM!

KRONOS 07 Mayıs 2020 GÜNDEM

Fikret İlkiz, T24: “Açlık her insan üzerinde olumsuz, fiziksel etkiler yaratır. Bu etkilerin sizlerde de kendini göstereceği kuşkusuzdur. Dışarıda infazların önlenmesi için her türlü çalışmalar yapılmakta ve sürdürülmektedir. Bu çabalar başarılı olabilir ya da olmayabilir. Çalışmalar olumlu sonuç vermediği takdirde infazların yapılması kaçınılmaz olacaktır. Bu takdirde sizlerin, idam sehpası altına, sağlam ve zinde olarak gitmeniz gerekir. Açlıktan bitkin ve çöküntü içinde sehpa altına gitmeniz sakıncalıdır. Bu takdirde açlığın doğurduğu bitkinlik ve çöküntü, maksatlı çevrelerce kullanılacak, kamuoyuna korku olarak gösterilecek ve aleyhinize propagandalar yapılacaktır. Böyle bir propagandaya olanak vermeye hakkınız yoktur. Bunları düşünerek ölüm orucuna son vermeniz gerekir.” Dinliyorlar. Bakışlarından sözlerimi yerinde bulduklarını anlıyorum. Gezmiş, kendilerini on dakika kadar beklememi, koğuşta arkadaşlarıyla görüşeceklerini ve verecekleri kararı bana bildireceklerini söylüyor.

Kamil Tekin Sürek, Evrensel: AKP-MHP koalisyonundan daha sarih bir açıklama gelmeden darbeyi kimin yapacağını anlayamayacağız herhalde.
Şunu anlıyoruz ama: AKP-MHP koalisyonu darbe falan hikayeleri ile kaybettiği seçmen kitlesini geri almaya çalışıyor. Dağılmakta olan tabanını tutmaya çalışıyor. CHP ve HDP’yi açıktan tehdit ederek, onların muhalefetini pasifleştirmek istiyor. Ekonomik ve siyasi kriz koşullarında yönetememe durumunu unutturmaya, kamuoyunun dikkatini başka yönlere çekmeye çalışıyor. Maske dahi dağıtmayı beceremeyen bir hükümet, ne yapsa gidişini durduramayacaktır. Geçmişte yaptığı numaralar artık sökmez. Halk, göz boyacılığa karnı açken, işsiz ve evine ekmek götüremezken eskisi gibi prim vermez.

Ali Duran Topuz, Gazete Duvar: Mahkeme, Anayasa’da yazılı görev ve yetkileri haiz bir mahkeme mi? Göreceğiz. İki söz arasındayız. İlk sözle başlayalım: Çıkmayan candan umut kesilmez, bir umut Anayasa Mahkemesi’ni bekliyoruz. Yüksek mahkeme açık eşitsizliği görecek mi görmeyecek mi? Daha doğrusu açık eşitsizliği gördüğünü söyleyecek mi söylemeyecek mi? Açık eşitsizlik, daha yasanın adında açık aslında, resmi adı: 7242 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. Uzun, karışık bir isim. Biraz TBMM’nin kanun yapma adetleriyle ilgili bu uzunluk ve karışıklık biraz da infaz minfaz laflarıyla yapılan işin aslında bir af yasası olduğunu gizleme arzusuyla ilgili. Mahkeme buradan başlayarak kanun metnindeki anayasaya aykırılıkları inceleyecek. Yapılanın gizli ya da daha doğrusu hileli bir af yasaması olduğunu, bu yapılırken de hukukun arkasına dolanıldığını ve eşitliğin bariz biçimde ihlal edildiğini söylemesi, doğal ve beklenir olanı. Çıkmayan candan umut kesilmez ya. Fakat görüp söylemeyebilir.

Kemal Can, Gazete Duvar: Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, İnfaz Yasası’yla ilgili itiraz başvurusunu görüşecek. Hukuksal ve anayasal çok ciddi sakatlıklarla malul düzenlemenin, tarihin yargılamasına kalmadan önce düzeltilmesi için son fırsat. Haksız yargılama ve tutuklamalar nedeniyle hukukları zaten çiğnenmiş insanların, yaşam haklarını ellerinden alabilecek vebalden kurtulmanın son imkanı. Anti –hukuk ikliminde yargı kurumlarının hiç olmazsa şekli bir direnç takati kalıp kalmadığının son işareti belki. Mecliste çokça tartışıldı, sivil toplum örgütleri, hukuk uzmanları, sesini duyurabildiği kadar kamuoyu itiraz etti, vicdanı olanlar sessiz kalamadı ama durdurulamadı. Hukukun üstünlüğü endeksinde 128 ülke içinde 107’nci sıraya gerilemiş Türkiye’de, yüksek mahkemenin, iktidarın sipariş alarak hazırladığı “anti-hukuk”un zirve hamlelerinden birini düzeltmesini beklemek boş bir hayal midir?

Sedef Erken, Cumhuriyet: Kapitalizm bütün işini, işte bu aslında var olmamış sanal kazancı büyüterek yapıyor. Ekonomi denince sürekli bir “büyüme” lafının sürgit karşımıza çıkması bundan. Ama günü gelip gereken basit bir maske olduğunda, onu da size büyük bir bedelle satıyor. Mesela ruhunuz karşılığında. Marx, çok büyük bir adamdı. Büyük bir beyin, az bulunur bir deha olduğu kesin. Bugün tam da itiraz ettiği yerden vuruluyoruz. Kendimizi evimizde basit bir maskeyi üretemeyecek noktada görüyoruz. Ayağımıza kadar gönderilse mi satın mı alsak diye düşünüyoruz. Üçüncü seçeneği düşünemeyecek kadar sönmüş akıllarla Dünya’yı çok iyi anladığımızı düşünüyor ama onu değiştirme cesaretini kendimizde bulamıyoruz. Bir gün bahçenizden koparıp bir çocuğa uzatacak tek bir “gerçek” elma kalmayacak. O gün hesaplarınızdaki sanal paranın da dijital bir görüntüden ibaret olduğunu anlayacaksınız. Bakalım o zaman kim kazanmış olacak.

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/060520-kp

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram