2018'de İsveç'te oturum izni verilen ve Gülen cemaatinden olduğu gerekçesiyle Türkiye tarafından iadesi istenilen 48 yaşındaki kişinin iadesi Yargıtay tarafından reddedildi.
İsveç’te Yüksek Mahkeme’nin (Yargıtay) Türkiye tarafından iadesi istenen bir kişinin iade edilme işlemini reddetti. Dagens Juridik gazetesinin haberine göre, 2018’de İsveç’te oturum izni verilen ve Gülen cemaatinden olduğu gerekçesiyle Türkiye tarafından iadesi istenilen 48 yaşındaki kişinin iadesi Yargıtay tarafından durduruldu.
Türkiye’nin iadesini istediği 48 yaşındaki kişinin Afganistan’da Türk Okullarından birinde müdür olarak görev yaptığı, 2018’de İsveç’ten sığınma talep ettiği ve o tarihten beri İsveç’te oturma ve çalışma izni olduğu ifade edildi.
‘İSVEÇ’TE SUÇ DEĞİL’
Haberde, söz konusu kişinin ‘bylock kullandığı’ iddiasının, Gülen cemaatine sempati duyduğunu söylemesinin, Gülen cemaati ile ilişkilendirilen bir bankada hesabı olmasının ve bir vakfın aktif üyesi olmasının İsveç’te suç teşkil etmediği, bu nedenle Türkiye’ye iadesinin durdurulduğu aktarıldı.
TÜRKİYE’DE İŞKENCE RİSKİ VAR
Haberde ilgili kişinin iade edilmesi halinde işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz kalma riskinin olduğunu da belirtildi.
Gazete, Yüksek Mahkeme’nin, kişinin veya gerçekleştirdiği okul faaliyetlerinin Gülen hareketiyle bağlantılı olması, Türkiye’nin iddia ettiği suçun İsveç’teki bir suça tekabül ettiği anlamına gelmez. Ayrıca İsveç’te okul faaliyetleri yürütmek, telefonunuzda başvuru yapmak, belirli bir bankada hesap sahibi olmak ve bir vakfa üye olmak suç değildir. Bu nedenle, 4. madde uyarınca iadenin önünde engeller bulunmaktadır.” ifadelerini de aktardı.
İSVEÇ MÜLTECİ STATÜSÜ VERİLDİ
Öğretmen olduğu belirtilen kişiye Türk makamlarının kendisine Gülen hareketiyle ilgili olarak siyasi bir görüş atfetmesinden kaynaklanan zulüm riski nedeniyle erkeğe mülteci statüsü verildiği de haberdeki ayrıntılar arasında yer aldı. Yüksek Mahkeme, “Dolayısıyla, siyasi zulüm riski taşıyanlar tarafından iadenin gerçekleştirilemeyeceğini şart koşan Yabancılar Yasası’nın 7. maddesi kapsamında da engeller bulunmaktadır.” gerekçesini öne sürdü.
