Kur Korumalı Mevduat ürününün TL’ye güvenin sağlandığı bir ekonomik düzlemde kademeli olarak bitirilmesi gerektiğini söyleyen Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "KKM’de dönen mevduat o kadar büyüdü ki şu an bitirirseniz kurun hangi seviyeye geleceğini hiçbirimiz bilemeyiz" dedi.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Kur korumalı mevduat bitirilemez. Eğer bitirirseniz kurun hangi seviyeye geleceğini hiçbirimiz bilemeyiz” derken, KKM’de çözümün kademeli çıkış olduğunu belirtti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre kur korumalı mevduat 2 trilyon TL’ye dayandı ve ilk defa toplam büyüklüğü 102,2 milyar dolara çıkarak 100 milyar dolar barajı aşıldı.
Ekonomi gazetesinden Yener Karadeniz’in haberine göre Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bir grup gazeteciye enflasyon, KKM ve kredi piyasalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘KADEMELİ OLARAK BİTİRİLMESİ LAZIM’
Hakan Aran, “KKM’de dönen mevduat o kadar büyüdü ki şu an bitirirseniz kurun hangi seviyeye geleceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Bu üründe kalıp, bunun kademeli olarak bitirilmesi lazım. Kademeli olarak bitirilmeden önce de TL’ye olan güvenin sağlanması ve yabancı para konusundaki beklentinin kırılması lazım. Yabancı parada artış olmayacak. ‘Türk lirasındaki faizler benim için daha cazip’ düşüncesi tasarruf sahibinde uyandırıldıktan sonra bu biter” diye konuştu.
‘KUR KRİZİ ÇIKMASIN DİYE KKM VAR’
Aran, şöyle devam etti: “Ben bu ürünü savundum diye de çok eleştiri aldım ama şöyle söyleyeyim. KKM çok önemli bir fonksiyon görüyor. Türkiye’de kur krizi çıkmasın diye KKM var. Eğer TL faizi, enflasyon yüzde 50 ya da yüzde 85 düzeyindeyken yüzde 8.5’ta duruyorsa bunu KKM diye bir ürün olmadan sağlayamazsınız. KKM, bu politikanın destekçisi olan bir ürün. Şimdi düşük faiz politikasından yararlananlar varsa bu kur korumalı mevduat sayesindedir.”
KREDİ SIKIŞMASI NE ZAMAN BİTER?
Kredi sıkışıklığının kısa vadede çözümü için bir düzenleme beklentisinin olup olmadığı sorulan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, seçime artık sayılı günler kaldığına işaret ederek, “Artık alıştığımız bir şeyin normalleşmesi için herhalde en uygun ay, haziran olur. Haziran ayından sonra sistem rahatlar” dedi.