Avrupa’da en kısa eğitim süresine sahip ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıktı. Bir kişi Türkiye'de 25 yaşına kadar ortalama 8,6 yıl okula gitme imkânına sahip.
İnsani Gelişme Endeksi raporuna göre, Avrupa’da en kısa eğitim süresine sahip ülke Türkiye oldu. Almanya’da bir kişi 25 yaşına kadar ortalama 14,1 yıl bir okulda eğitim alma imkânına sahipken, Türkiye’de sadece 8,6 sene okula gidebiliyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayınladığı İnsani Gelişme Endeksi (İGE) raporunda ülkelerin eğitime ayırdıkları ortalama süre incelendi. Dünya geneli için çarpıcı sonuçlar veren rapor, 25 yaşındaki kişilerin eğitim amacıyla okulda geçen yıllarını baz alarak oluşturuldu.
En uzun eğitim süresinin olduğu Almanya’da bir kişi 25 yaşına ortalama 14,1 yılını okulda geçirirken, bu rakam İsviçre’de 13,9 yıl, Kanada ve İzlanda’da 13,8 yıl. 13 seneden daha fazla eğitim gören ülkeler ise şunlar: Amerika Birleşik Devletleri 13,7; Litvanya ve Estonya 13,5; İngiltere ve Japonya 13,4; Letonya ve İsrail 13,3; Polonya 13,2; Lüksemburg, Danimarka ve Norveç 13 yıl.
Türkiye’den sonra en kısa eğitim süresi olan ülke olan Portekiz’de eğitim 9,6 yıl. Eğitim süresi 11 seneden az olan ülkeler şöyle sıralandı: Katar 10; İspanya ve Andora 10,6; İtalya 10,7; San Marino 10,8; Şili 10,9 yıl.
AVRUPA’DA KUZEY-GÜNEY FARKI
Avrupa’nın kuzeyi ve güneyi arasında eğitimde geçen sürede ciddi bir fark görülüyor. Avrupa’nın güneyinde eğitim süresi 12 seneden azken kuzeyinde fazla.
İNSANİ EĞİTİM ENDEKSİ YÜKSEK ÜLKELERDE EĞİTİM DAHA UZUN
İGE ve eğitimde geçen toplam süre karşılaştırıldığında, yüksek puana sahip ülkelerde daha uzun eğitim süresi olduğu görülüyor.
İNSANİ GELİŞİM ENDEKSİ NEDİR?
İnsani Gelişme Endeksi, Dünya’daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazarlık oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan bir ölçümdür.
İGE, ülkelerdeki yaşam standartlarını belirlemek, kalkınma durumunu anlamak, çocuk haklarını tespit etmek için de önemli bir araçtır. UNDP, İGE’yi şöyle açıklıyor:
“Bir ülkenin kalkınmasını değerlendirmek için tek başına ekonomik büyümenin değil, insanların ve onların yeteneklerinin nihai kriter olması gerektiğini vurgulamak için oluşturulan kriter.”
