Kanal İstanbul yanıtı: Kimse bizi çocuk yerine koymasın!

KRONOS 10 Ocak 2020 GÜNDEM

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği Kanal İstanbul Çalıştayı başladı.

Çalıştaya, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti lideri Meral Akşener de katıldı.

“KANAL İSTANBUL BÜTÇESİ YAKLAŞIK 100 MİLYAR LİRA”

Çalıştayın açılışı konuşmasını yapan İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, Kanal İstanbul projesinin ilan edildiği 2011 yılından bu yana yaşananları anlattı. Akgün, “Güngören, Esenler Bağcılar belediyeleri 30 cm yükselecek. Bugün İstanbul’da içtiğimiz üç bardaktan birini karşılayan su kaynaklarının yok olma riski doğacak” diyerek projenin yaratacağı olası riskleri sıraladı:

“Kültürel mirastan bahsedeceksek, Kanal İstanbul çok önemli bir arkeolojik ve sit alanlarını içeriyor. Çed raporunun değerlendirme toplantısı oldu. Burada da bu kültürel mirastan bahsediliyor ancak sunumu yapan arkadaşlar çözüm öreni olarak iyi uygulama örneği olarak Hasankeyf gibi bunları taşıyabiliriz, dediler. Onaylanmış ve askıda bulunan Kanal İstanbul’un çevresini oluşturan çevre düzeni planında imara açılmış yerler, 84 metrekare. Bağcılar’ın üç buçuk katını imara açmış durumdayız.”

“Yaklaşık 100 milyar liralık bir bütçeden bahsediyoruz. Maliyeti artıracak metrolarla ön görülmez bir bütçeden bahsediyoruz. Rezerv yapı alanı çok da gösterildiği gibi değil. Rezerv yapı ilanı olduğundan beri imar planı yapma yetkisi bakanlığa geçtiğinden beri insanlar imar bekliyor. İnsanların başka beklentileri, sorunları var. 60-65 kişilik sınıflarda taşımalı olarak eğitim görüyor insanlar. Köylerde hayvancılıktan vazgeçilmiş, destek görememiş bu insanlar göz önüne alınca harcayacak çok konumuz var aslında.”

“KANAL İSTANBUL PORJESİ, İSTANBUL İÇİN ÖLÜMCÜLBİR AMELİYAT” 

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise konuşmasına gazetecilerin “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutlayarak başladı. İmamoğlu, “Çok değerli basın mensuplarını selamlıyorum hem de açıkçası mesleklerinde başarılar, özgür, haklarını elde ettikleri yıllar diliyorum,”dedi.  İmamoğlu Kanal İstanbul projesinin risklerini anlatarak, şöyle devam etti:

“Kanal İstanbul İstanbul’un coğrafyasını değiştirecek. Doğal hayatın ve şehir hayatının bütün boyutlarını etkileyecek ciddi bir projeden bahsediyoruz. Bu projeyi dile getirenlerin toplumu ikna etmek zorunluluğu vardır. Kanal İstanbul çok riskli bir ameliyattır. İstanbul’un tabiri caizse bazı bölgeleri felç olacak, kimi yerleri sakat kalacak. Bir şehri böyle ölümcül bir ameliyata sevk edenler ‘Siz ne derseniz deyin bu ameliyat yapılacaktır’ diyemezler. Bunu yapacak olanlar bu ameliyata neden mecbur olduğumuzu bize anlatmak zorundadır.”

“KİMSE BİZİ ÇOCUK YERİNE KOYMASIN”

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesine ilişkin argümanlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek konuşmasını sürdürdü:

“İki temel argümanı vardır. İstanbul Boğazı’ndaki gemi geçişleri dolayısıyla yaşanması muhtemel kazalar, diğeri de bu projenin Türkiye’ye sözüm ona gelir getirecek olması. İki temel argüman. Gemilerin boğazdan güvenli bir biçimde geçmesini sağlamak çok önemlidir. Bu konuda tüm kurumlarımızla hassas olmalıyız. Büyük ve tehlikeli gemilerin geçiş güzergâhını başka bir yere taşıdığımızda güvenlik sorununu çözmüş olmazsınız ki. Üstelik Kanal İstanbul’un eni ve derinliği açısında büyük gemiler için bir alternatif olamayacağını hepimizi biliyoruz. Kimse bizi çocuk yerine koymasın. İstanbul’un neresinden geçerse geçsin tüm gemiler standartlara uygun olarak geçmek mecburiyetindedir. Asıl olan bunu sağlamaktır. ”

“PROJE SİYASİ RANT İLİŞKİLERİNE DAYALI”

“Daha bahsedilen projenin hangi parayla kimin tarafından nasıl bire finansman projesiyle yapılacağı bile belli değil. Biz günümüzü gecemizi bu işe ayırarak bunu araştırdık araştırıyoruz. Kanal İstanbul projesinin sahibi konunun ekonomik boyutuna gerçek bir yatırımcı olarak yanaşmıyorlar. Onların yaklaşımı günümüz dünyasına uyan bir yaklaşım değil. Bu hiç ama hiç akılcı bir yaklaşım değil. Sadece toprağa betona ve ranta dayalı bir model. Bugünün dünyasında böyle para kazanamazsınız. Ekonomik canlanma ve istihdam da kazanamazsınız. (…)  Bir takım siyasi ve rant ilişkilerine dayalı olduğu görülen bu proje, bu yanar döner bu siyasete bu ülkenin zerre kadar ihtiyacı yoktur.”

“İstanbul elinde kalan o kıymetli yeşil alanlarını korumaya geliştirmeye ve artırmaya mecburdur. İstanbul elindeki su kaynaklarını aynı şekilde koruyarak geliştirmeye ve yeni yeşil alanlar yaratmaya mecburdur. İstanbul gerektiği gibi beslenemeyen eğitim alamayan o küçük çocuklara okul öncesi eğitim imkanları sunmaya mecburdur. İstanbul gençlerine burslar sağlamaya ve iş imkanı sağlamaya mecburdur. İstanbul kadınlara güven içinde toplumsal hayata katılmasını sağlamaya mecburdur. İstanbul dar gelirlilerin ve emeklilerinin hayatını kolaylaştırmaya mecburdur. Biz bunlar için çalışıyoruz bizim yolumuz bu. Bunların hiçbiri yalnızca yerel yönetimin değil merkezi iradenin de büyük oranda sorumluluğundadır.  Bizim tek bir şartımız var bu ülkede hiç kimse ben bilirim ben yaparım demesin. Tek şartımız bu. Hiç kimse ama hiç kimse halka sesini yükseltmesin.”

“Hiç kimse konu hakkında tartışma imkanı bulamamışken her şey yangından mal kaçırırcasına oldu bittiye getirilirken halkımızın bilgilendirilmesi için İBB olarak sorumluluk aldık.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com