İmamoğlu’na bu gollük pası kim verdi?

Erdoğan'ın İstanbul'da yaptığı mitingi gölgede bırakacak kadar ses getirecek bir provokasyonu, Erzurum'da İmamoğlu'na yapılan saldırıyı erteletmesi beklenirdi. Acaba saldırı Erdoğan'ın onayı ve bilgisi dışında mıydı? Öyleyse, İmamoğlu'na bu gollük pası kim verdi?

SÜLEYMAN ÖZKAYA 08 Mayıs 2023 GÖRÜŞ

İmamoğlu, Erzurum dönüşü havalimanında binlerce İstanbul tarafınan karşılandı.

Güvenilir anket şirketlerinin araştırmalarına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesi mucizelere kalmış durumda. Alabileceği maksimum oy miktarı yüzde 45-47 civarı olarak belirtiliyor. Bunu gören Erdoğan’ın tek hedefi seçimi ikinci tura taşımak ve o 14 günlük arada ‘olağan dışı bir gelişme’ ile seçimi kazanmak.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar sözcülerin toplumu kutuplaştırmayı amaçlayan ifadelerini duyuyoruz.

Seçim sonucuyla iktidardan gitmeyi darbe olarak nitelemek, önüne geleni LGBT olarak damgalamak, ağızlardan düşmeyen ‘hain, ihanet, terörist’ ifadeleri, camide içki içtiler gibi açıklamalar… Hepsinin amacı toplumu kamplaştırma ve muhalefeti kendilerine cevap verirken hata yapmaya sevk etmekti. Kurgu buna göre yapılmıştı.

‘KORKUTMA-KAOS FORMATINA GEÇİŞ’ 

Ancak iktidar ne kadar dersine çalıştıysa muhalefet de önceki sınavlarda kaldığı için dersine çok daha fazla çalışmış görünüyor. İktidarın her hamlesine karşı bir oyun kurgulanmış. Kutuplaştırmayı amaçlayan söylemler görmezden gelindi veya düşük seviyede cevaplarla geçiştirildi. İktidarın kurguladığı oyun acemi bir şekilde sahnelenmek istenmiş ve karşılık bulmadı. Bunun tutmayacağını gören iktidar bu kez de aceleyle oyunun “korkutma-kaos” formatına geçiş yaptı. 

Muhalefet partileri önce kaset üzerinden korkutulmak istendi. Bir partinin üst düzey yetkilisin ‘özel kaseti’ olduğu “karanlık” siteler tarafınan haber diye piyasaya sürüldü. Kılıçdaroğlu’nun ‘ne yapmak istediğinizi biliyorum’ çıkışıyla kaset siyasetinde yol alamayacaklarını anladılar. Kılıçdaroğlu, kirli işlere buluşan bürokratları isim isim açıkladı.

AKP İÇİN ‘ZAMANLAMASI YANLIŞ’ ERZURUM ADIMI… 

Kutuplaşmadan ve kaset siyasetinden sonuç alamayacağını gören iktidar, daha önce denediği ve başarılı olduğu korku siyasetinin fragmanını Erzurum’da sahneye koydu. Ekrem İmamoğlu’nun taşlanması korku ve gerginlik siyaseti için bir start anıydı, ancak zamanlaması yanlıştı. İktidar için strateji üretenler o kadar hızlı kararlar alıyorlar ki kendi kendilerine çelme taktıklarını bile göremiyorlar.


Erzurum’da MHP-Hizbullahçı ortak yapımı kaos planın startı Erdoğan’ın İstanbul mitingini gölgede bıraktı ve yandaş medya bile objektiflerini Erzurum’a çevirmek zorunda kaldı. Normal bir hukuk devletinde olsa İçişleri Bakanı sorumluluk hisseder yaşanan olaylarla ilgili toplumdan ve muhalefetten özür dilerdi. Tek parti iktidarında ise taşı atan MHP-Hizbullahçı militanların yaptıkları ‘gençlerin tepkisi’ olarak görmezden gelindi ve kafasına taş yiyen vatandaş ve siyasetçi suçlandı. 

ESKİ OYUNLARA BİLİNDİK TEPKİ BEKLEMEK… 

İktidar, aynı oyunu sahne koyuyor muhalefetten aynı tepkiyi bekliyor. Ama iktidarın oyunlarını ezberlemiş ve ona göre strateji geliştirmiş bir muhalefet var. İmamoğlu’nun saldırıdan sonra Sabiha Gökçen Havalimanı’nda binlerce insan tarafından karşılanması ve medyanın objektiflerini buraya çevirmesi iktidarın kendi kalesine attığı bir goldü. Bu saatten sonra iktidar tarafından organize edilecek korkutma planlarının işe yarama ihtimali yok. Her korkutma planı iktidarın kaybetme korkusunun yansıması olarak algılanacaktır.

Erzurum’daki saldırı sonrasında Muharrem İnce ve Sinan Ogan’a gidecek muhalif oylarda ciddi oranda bir azalma beklenebilir. Nitekim sosyal medyada bunun yansımaları hemen görülmeye başlandı. Pek çok kişi, ‘riske atılacak’ bir seçim olmadığını dünkü saldırıyla anlamış oldu.

Erzurum provokasyonu ile Kılıçdaroğlu’nun ilk turda seçilmesi bugün dünden daha yakın. Atalarımız ne güzel söylemiş “Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir”. ‘Plan yapmasını bilmeyen stratejist, muhalefete seçimi hediye eder’ diyelim biz.

GÖLGEDE KALAN MİTİNG VE AKILLARDAKİ SORU… 

Son bir not: İstanbul’da dev bir miting yapmakla övünen Erdoğan’ın, bu büyüklüğü gölgede bırakacak bir provokasyonu erteleyecek kadar siyaset kurdu olması beklenirdi. Acaba Erdoğan’ın onayı ve bilgisi dışında mıydı? Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan gelen “kabul edilemez” açıklaması bana fazlasıyla ‘manidar’ geldi. Erzurum’daki saldırı Erdoğan dışında bir gelişme ise farklı bir durumla karşıyız demektir.

Acaba diyorum, parti içinde birileri Erdoğan’ın kaybetmesi için bu hamleyi yapmış olabilir mi? İmamoğlu’nun provokasyonu boşa çıkarıp gol atacağını kimin aklına geldi? Eğer durum öyle ise bu hamleyi kim yapmış olabilir?

Benim aklımda bir isim var. Erdoğan gittiğinde, tahtına oturmaya pek hevesli biri…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com