2 oğlu KHK’lı anne: Onlar şaşaalı saray sofralarına otururken evlatlarım ekmek derdine düştü

Zor şartlarda okuttukları iki oğulları da öğretmenlikten ihraç edilen Mehmet ve Şükran Kara çifti, ihraç haberini aldıkları günü "Hayatımız söndü" sözleriyle anıyorlar. Oğulları için üzülen anne Şükran Kara, "Gözyaşlarımı içime akıttım, onlar duymasın diye sabaha kadar ben göğsümü yumrukladım" diyor.

KRONOS 13 Ekim 2022 GÜNDEM

Hatay İskenderun’dan KHK TV’ye konuşan Şükran Kara, iki oğlunun ihracı nedeniyle hayatlarının nasıl paramparça olduğunu anlattı. “O gün bizim hayatımız söndü” diyen anne Kara, çocukları görmesin diye sabah kadar göğsünü yumruklayarak sessizce ağladığını söyledi.

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Kara ailesinin hayatı, 15 Temmuz darbe girişiminden 45 gün sonra sonra, 1 Eylül 2016 tarihinde çıkarılan 672. Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile alt üst oldu. Mehmet ve Şükran Kara çiftinin iki oğlu İbrahim ve Erkan, Gülen cemaatiyle irtibatları olduğu gerekçesiyle yıllardır sürdürdükleri öğretmenlikten ihraç edildiler.

Anne Şükran Kara (60), ihraç kararını duydukları anı, “O gün bizim hayatımız söndü. Çocuk geldi ‘Anne, ihraç oldum. Eşim de kardeşim de ihraç oldu’ dedi. Hiçbir şey demedik biz, donduk kaldık” sözleriyle anlatıyor.

‘GÖZYAŞLARIMI İÇİME AKITTIM’ 

“Onlar üzülürken ben gözyaşlarımı içime akıttım” diyen Şükran Kara, “Yayladaydık, herkesin odası ayrı onlar duymasın diye sabaha kadar ben göğsümü yumrukladım. Çocuklarımın hayatı söndü. Evlilikleri yıkıldı, eşleri bıraktı” ifadelerini kullanıyor.

‘ÇOCUKLARIM EKMEK DERDİNE DÜŞTÜ’ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini hatırlatan Şükran Kara, “O zaman dediler ki ‘Üstü ihanet altı ibadet.’ Benim çocuklarım ibadet ehliydi. Ben çocuklarımla devamlı gurur duydum. O dedi ki ‘Halkım beni affetsin.’ Madem halkın seni affetiyse bu çocukları görevine geri dönder. Bu çocuklar ekmek derdine düşerken, onlar şaşalı sofralarında o yiyecekleri yiyorlar. O günden beri şoktayız. Benim çocuklarım bunları hak etmedi. Yolsuzluk yok, arsızlık yok, hırsızlık yok… Niye hak etsin bu çocuklar. Huzurumuz kalmadı zaten. Hiç uyku yok. Devamlı ilaç kullanıyoruz. Dualarla ve ilaçlarla ayakta durmaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.

‘ALLAH HERKESE BUNLAR GİBİ EVLATLAR NASİP ETSİN’ 

Anne Şükran Kara, çocuklarını şöyle anlatıyor: “Büyük oğlum Erkan Kara, Diyarbakır’da matematik bölümünü bitirdi. 16 senelik öğretmendi ve ihraç oldu. Küçük oğlum İbrahim Kaya, Antalya’da eğitim fakültesini bitirdi sınıf öğretmeniydi. O da ihraç oldu. O günden beri bizim huzurumuz yok. Allah herkese bunlar gibi evlat nasip etsin. Beni hiç üzmediler. O karakterde çocukları Allah herkese nasip etsin. Kızımı okuttum, o da beni üzmedi okulunu bitirdi. Şimdi de çok güzel bir yerde çalışıyor. Kardeşleriyle ilgilenmeye, onlara destek olmaya çalışıyor.”

15 Temmuz’a adar hep Erdoğan’a oy verdiklerini söyleyen Şükran Kara, “Bu darbe olana kadar biz hep Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasındaydık. Devamlı oyumuzu kullandık. Ama o gün bizim hayatımız söndü. Ben örgü ördüm, dantel ördüm. Pazara giderken dantel poşeti ile giderdim. Belki bir fırsat olur da çocuklarıma destek olabilirim diye. Çocuklarımın hayatları söndü. Sadece iyilik ve güzellik istiyoruz” diyor.

‘SADECE ADALET İSTİYORUM’ 

Adalet istediklerini kaydeden anne Kara, “OHAL Komisyonu’na da buradan sesleniyorum inşallah bizi duyarlar. Onların kalplerine de Allah sevgi versin, Hz. Ömer’in adaleti hepsinin kalbine dolsun. Bu çocuklar ekmek derdine düşerken onlar şaşalı sofralarında o yiyeceklerini yiyorlar. Benim eşim emekli olduktan sonra 4 sene pazarlarda satıcılık yaptı çocuklarına destek olabilmek için. Yaşımız ilerlediği için pandemiden dolayı bıraktı. Pazar kapılarında yumurta sattı benim eşim. Ama destek olmayan yakınlarımız da oldu. Allah herkesi iyi etsin. Diyecek bir şeyimiz kalmadı. Sadece adalet istiyorum. Bu çocuklarımın yüzü gülsün, yuvaları huzur olsun” şeklinde konuşuyor.

‘DONDU ÇOCUK, HİÇBİR HAYAT SEVGİSİ KALMADI’ 

Yaşananlar nedeniyle torunlarının da psikolojilerinin bozduluğunu aktaran acılı babaanne, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Torunlarımın da psikolojisi bozuldu. Büyük oğlumun 16 yaşındaki kızı şu an okul birincisi. Özel bir lisede okul birincisi. Ama şimdi görseniz ama hiç 16 yaşınndaki bir kız hali yok. Dondu çocuk, hiçbir hayat sevgisi kalmadı. Milletvekillerine sesleniyorum, oradan nasıl ekmek yiyorsunuz, kaleminiz nasıl tutuyor? Bu çocuklar mağdurken siz evinizde nasıl konfor yaşıyorsunuz?”

‘TORUNUM CIVIL CIVILDI, ŞİMDİ ÇOCUKTA SES YOK’ 

Şükran Kara, iki oğlunun evliliklerinin yaşananlar nedeniyle sona ermesi nedeniyle de çok üzgün. “İhraç olmasa boşanırlar mıydı sizce?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Zannetmiyorum. Çok mutlulardı çünkü. Gördüğünüz balkon cıvıl cıvıl çocuk sesleri ile doluyordu. Çocuklar da şimdi, torunların da psikolojisi bozuk. Büyük torunum dediğim gibi çok cıvıl cıvıl bir çocuktu. Mahalledede ilk torun olduğu için herkese balkondan konuşurdu, şimdi çocukta ses yok. Ama maşallah süper zeka. Geçen hafta işte kolejde birinci seçildi. Koleji de burslu kazandı. Yoksa koleje para verecek durum yok.”

‘YOLSUZLUK YOK, ARSIZLIK YOK, HIRSIZLIK YOK…’ 

Baba Mehmet Kara ise (67) çocuklarını hangi zor şartlarda okuttuğunu anlatıyor. “Öyle öyle ömrümüz geçti. Günümüz geçti” diyor. Çocuklarının ihracını duyduğunda şok yaşadığını anlatan Baba Mehmet Kara, “Vallahi haketti mi dersen haketmedi niye hak etsin. Yolsuzluk yok, arsızlık yok, hırsızlık yok, niye hak etsin bu çocuklar” diyor.

HAKİM: SEN POLİS DEĞİL MİYDİN, NİYE ÖĞRETMENLİKTEN BAHSEDİYORSUN

İhraç öğretmen İbrahim Kara ise bir mahkemede yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

“Bir yıl önce idare mahkemesinde benim duruşmam vardı. Buradan kalktım ben idare mahkemesine gittim. Ordan duruşma saati geldi. Yaşlı başlı bir hakim konuş dedi. Konuştum işte şöyle çalıştık böyle çalıştık. Bizim terörle mörerle işimiz olmaz. Biz bugüne kadar karakola gitmiş adam değiliz. Öğretmenlikten bahsettim. Ondan sonra hakim dedi ki; ‘sen polis değil miydin niye öğretmenlikten bahsediyorsun’. Yani o kadar konuya hakimlermiş. Dedim, hakim bey öyle diyorsanız konuşmaya lüzum yok dedim ve çıktım. Adam dosyaya bile bakmamış.”

‘İSMİ ÖDÜL İÇİN GÖNDERİLDİ, 15 GÜN SONRA HAİN OLDUK’ 

Erkan Kara ise ihraç edilmeden 15 gün önce il milli eğitim müdürlüğü’ne ödüllendirme için siminin gönderildiğini anlatıyor:

“Matematik öğretmeniyim. On altıncı senemde ihraç oldum. 2001 yılında başlamıştım. On altıncı senemde ihraç oldum. 16. yılımda boyunca hiçbir amirimle öğretmen arkadaşımla öğrencilerimle bir kere bile sorun yaşamayan bir insanım. Hatta ihraç olmadan 15 gün önce çalıştığım okulun müdürü ödüllendirme için ismimi il milli eğitim müdürlüğüne gönderdi. Tam 15 gün önce. Benden fotoğraf istedi. Götürdüm verdim. 15 gün geçti, 15 gün sonra hain olduk.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram