Madagaskar dışında dünyadaki en çeşitli lemur popülasyonun olduğu Duke Lemur Merkezi’n de 14 türde 200 lemur 85 dönümlük bir alanda yaşıyor. Foto muhabiri Karp ile 30 yılda yaşadıklarını ve lemurları konuştuk.
FOTOĞRAFLAR: BOB KARP
Bob Karp 30 yıl boyunca foto muhabiri ve fotoğraf editörü olarak New York’ta çalıştı. Bugün halen aynı tutku ile mesleğine devam eden ve foto muhabirinin emeklisi olmaz fikriyle çalışan Karp, günlük haber koşuşturmasının dışında son 3 yıldır her perşembe günü Lemurları fotoğraflıyor. Madagaskar dışında dünyadaki en çeşitli lemur popülasyonun olduğu Duke Lemur Merkezi’n de 14 türde 200 lemur 85 dönümlük bir alanda yaşıyor. Foto muhabiri Karp ile 30 yılda yaşadıklarını ve lemurları konuştuk.
United Press International, Associated Press and New York Newsday’de foto muhabiri olarak çalışan Karp amcasının da bir foto muhabiri olduğunu ve kütüphanesindeki Life dergisinin foto muhabirliğe başlamasında en büyük etkiye sahip olduğunu belirterek, “Dergilere baktıkça dünyayı dolaşıp insanları fotoğraflamanın ne kadar muhteşem bir fikir olduğunu düşünmüştüm. Kimse bana bu hayalimin gerçek olacağını söylememişti.” diyor.
New Jersey Foto Muhabirleri Derneği tarafından yılın fotoğrafçısı seçilen Karp, son sekiz ABD başkanı fotoğraflamakla birlikte New York’ta ki profesyonel tüm spor müsabakalarını da yakından izliyor. Meslek hayatı boyunca birçok önemli olaya tanıklık eden Karp, unutamadığı bir kaç olayı şu şekilde anlatıyor: “11 Eylül saldırıları hafızamdan çıkmayan olayların en başında geliyor. New York’un 25 mil batısında yer alan Morris County’de yaşıyordum. Yaşadığım bu küçük kasabadan Dünya Ticaret Merkezi enkazında 65 kişi hayatını kaybetti. Anma törenlerini takip ettim. Saldırıların ardından Grand Zero’da da birçok fotoğraf çektim’’
Karp’ı meslek hayatı boyunca en çok etkileyen bir diğer olay ise ölümcül bir kanser teşhisi koymuş hamile bir kadının yaşadığı süreci fotoğraflaması olmuş. Karp, “Cathy’i fotoğraflamak gerçekten çok zordu. Bu süreçte eşi ile arkadaş oldum. Kızları Victoria doğduktan kısa bir süre sonra Cathy vefat etti. O dönemde eşi ve kızı ile başlayan arkadaşlığımız halen devam ediyor. Victoria şuan kocaman bir kız olarak üniversitede okuyor.”
Bob Karp 30 yıllık New York macerasının ardından daha sakin bir yer olan Kuzey Carolina’ya 3 yıl önce taşınmış. Bu onun lemurlarla da tanışmasının ilk adımı olmuş. Tam bir hayvan sever olan Karp’ın @photopup isimli instagram hesabı bunun en büyük delili olabilir. Birbirinden sıra dışı onlarca farklı hayvanı fotoğraflayan Karp, son 3 yıldır her perşembe lemurlarla vakit geçiriyor. Karp lemurlarla tanışmasını şu şekilde anlatıyor: “ Kuzey Carolina’ya taşındığımda işim yoktu ve fotoğraflayacak bir şeyler arıyordum. Hayvanları her zaman çok sevdim. Duke Lemur Center’da bu araştırmanın sonunda buldum. 40 yıldır merkezde çalışan meslektaşımız emekli oluyordu ve bana gönüllü olan bu pozisyonu teklif ettiler. Sıra dışı bir durum olmadığı sürece 3 yıldır her perşembe bu muhteşem yaratıklarla vakit geçiriyorum.’’
Birçok tarihi olayı fotoğraflayan bir foto muhabiri olarak lemurları fotoğraflamanın garip bir durum olup olmadığını sorduğumuz tecrübeli foto muhabir Karp: “Asla! Duke Lemur Center’da yaptıkları harika bir işin küçük bir parçası olduğum için çok mutluyum. Madagaskar Koruma Programı tehlike altındaki lemurları kendi doğal ortamlarında inceliyor ve korumaya yardımcı oluyor. Bu güzel yaratıkları belgelemenin yeni ve yaratıcı yollarını bulmak için ormanda olmayı seviyorum.” diyor.
Lemurları fotoğraflamanın çektiği diğer işlerden bir farkı olmadığını anlatan Karp, “ Doğal davranışlarına müdahale etmemeye çalışıyorum. Yedikleri, topladıkları, tırmandıkları ilginç olan her anı fotoğraflama çalışıyorum. Madagaskar’ın ortasında olmak gibi bir şey olduğunu düşünürdüm ama değil Durham gibi bir şehirin hemen yanıbaşında.” diye anlatıyor.
Lemurların kendisini tanıyıp tanımadığını sorduğumuzda ise Karp; “Söylemesi zor ama sanmıyorum. Bana ve kamerama müsamaha gösteriyorlar. Aşinalıktan mı yoksa yaptığım şeyle gerçekten ilgilenmiyorlar mı gerçekten bilmiyorum. Mesafemi her zaman koruyorum; zaten hiçbir koşulda bu hayvanlara dokunmamız gerekiyor.Vahşi hayvanlar olduğunu unutmamak gerekiyor.Ormanda yaşıyorlar ben sadece her perşembe onları ziyarete gidiyorum.” diye anlatıyor.
Genç foto muhabirleri için tavsiyesinin ne olduğunu sorduğumuzda ise Karp: “Neredeyse fotoğrafladığım her işimde kendime sürekli tekrarladığım iki kelime: Sabır ve sebat. İyi fotoğraf dediğim bir çok işim genellikle diğer fotoğrafçılar gittikten sonra veya onlar olay yerine gelmeden önce çekilmiştir.Foto muhabirliği gerçekten bir yaşam biçimi.Tamamen bağlı değilseniz bunu yapabileceğinizi veya konunuza gereken saygıyı gösterebileceğinizi sanmıyorum.” diyor.
Tecrübeli foto muhabiri Bob Karp’ın fotoğraflarına bobkarpphotography.com adresinden ulaşılabilir.
