‘Güç Yüzükleri’, neden sadık ‘Yüzüklerin Efendisi’ hayranlarını memnun edemiyor?

"Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri" dizisi, ilk üç bölümüyle Amazon Prime'da yayınlandı. Beş yıldır merakla beklenen dizi, bir aksilik ya da değişiklik olmazsa bir beş yıl daha hayatımızda olacak. Dünyada milyonlarca seveni bulunan "Yüzüklerin Efendisi" film serisinin gölgesinde, dizi tartışmaların da odağında...

YAVUZ GENÇ 12 Eylül 2022 KÜLTÜR

J.R.R. Tolkien’in romanından Peter Jackson tarafından sinemaya aktarılan üç filmlik ‘Yüzüklerin Efendisi’, dünyada bugüne kadar belki de bir film serisi için oluşan en büyük hayran kitlesine ulaşmıştı. Öyle ki filmlerin dünyada on milyonlarca hayranı olduğu biliniyor. Ki bu hayran kitlesi sadece filmlere değil, Tolkien’in kaleminden çıkmış ve seriyi anlatan tüm hikayelere de hayran ve bir o kadar da ‘sadık’.

Burada ‘sadık’ kelimesini bilerek kullandım, çünkü bu kelime, bugüne kadar bir yapıma harcanan en büyük parayla çekilen “Yüzüklerin Efendi: Güç Yüzükleri” dizisi etrafında başlayan ve dizinin ilk bölümünden sonra da dinmeyen tartışmanın merkezinde yer alıyor. Dizi yaratıcılarının Tolkin’e sadık kalmadığını, kitapların anlattığından daha farklı bir evren yarattığını düşünen “Yüzüklerin Efendisi” hayranları, diziyi beğenenleri küçümsüyor, eleştiriyor, dizinin kötü ya da eksik yanlarını ısrarla ve inatla, sosyal medya aracılığıyla dünyadaki diğer “kardeşleriyle” paylaşıyor.

Dünya, şimdilik Tolkien’in evrenindeki “çok parçalı” haline oldukça uygun: Güç Yüzükleri dizisini beğenenler/sevenler ve Güç Yüzükleri dizisini sevmeyenler/beğenmeyenler. Tabiatına uygun bir parçalanmışlık doğrusu…

SİYAH ELF YA DA CÜCE OLUR MU? 

Dizi, Amazon tarafından ilk kez duyurulduğu ve sonraki dönemde senaryodan küçük parçaların sızdığı günlerden beri tartışma konusuydu. Çünkü, “sızan” ilk bilgiler, Yüzüklerin Efendisi hayranlarının alışık olduğu evrenden çok farklı bir yapımla karşı karşıya kalınacağı şeklindeydi. Öyle de oldu. Yüzüklerin Efendisi filmlerinde “kusursuz” olarak tasvir edilen, ışık gibi “beyaz” elflere siyahlar eklenmez mi? Ya da yer altını kazmakta mahir ve madencilikte zirveyi temsil eden cücelerden bir siyahi prenses? Ya minik hobbitlerin ataları “kılayaklar” siyah olsa?

Dizinin belki de bu kadar çok konuşulmasının ana eksenini bir noktadan sonra “Siyah elf olur mu?”, “Siyah cüce olur mu?” tartışması oluşturdu. “Tabii ki olur ırkçılık yapmayın” diyen Tolkien okurları ve hayranları, “Hayır olmaz, kitaplarda bu yok” diyen diğer okur ve hayranlarıyla kıyasıya kapıştı, hâlâ da kapışıyor. Dünyanın artık değiştiği, bir başka zaman dilimini, bir başka dünyayı kurarken o dünyaya neleri aldığınız ya da almadığınız, söz söylediğiniz kamu nezdinde artık oldukça belirleyici bir kıstas olduğu gerçeği unutuluyor çoğu zaman. Friends yapımcılarının, yıllar sonra “az çeşitlilik” nedeniyle özür dilemesini buraya ufak bir not olarak hatırlatalım.

‘TOLKIEN HERKES İÇİN’ 

Öte yandan dizinin yapımcıları süre gelen eleştirilere sık sık cevap niteliğinde açıklamalar yaptılar. Bunların en akılda kalıcı olanı ise bence “Tolkien herkes için” dedikleri açıklamaydı. Dizinin yapımcılarından Lindsey Weber, “Tolkien’ın eserinden yaptığımız uyarlamanın bugünün dünyasını olduğu gibi yansıtması bize doğal geldi” dedi. Weber, Vanity Fair dergisine verdiği demeçte, “Tolkien herkes için. Öyküleri kendi kültürlerine hapsolmaktan çıkıp bir araya geldiklerinde başarılı olan kurgusal ırkları anlatıyor” ifadesini kullandı.

Öyle ya 2022’de piyasaya çıkan bir diziyi izleyecek siyah seyirci olmayacak mı? Veya boyu nispeten küçük bir siyahın, kendi “benzerini” 1 milyar dolarlık dev bir yapımda, koca bir krallığın prensesi olarak hayal etmesi neden olasılık dışı olsundu? Siyahi çocukların da bir siyahi kahramanı olsa ‘yüzük’ evreninde, tüm o “kusursuz” ve “beyaz” kahraman bolluğunda? Diziye yönelik “siyah elf” eleştirilerine dair Şenay Aydemir’in, “‘Siyah Elf olmaz’ demek ırkçılık mı, bunun için konunun uzmanlarına bakmak gerek. Ama dizi özelinde ikiyüzlülük ve ayrımcılık olduğu su götürmez!” ifadesini de içeren yazısını not düşelim.

ÖNE ÇIKAN YANLAR

Dizi, Amazon Prime’da ilk hafta iki bölüm, bu hafta ise üçüncü bölüm olarak yayınlandı. Bilindiği kadarıyla dizi beş sezon sürecek. Ve bu üç bölüm, ancak karakter tanıtımlarına ayrıldı. Ana ve yan karakterler, cüce şehirleri, insan şehirleri, elflerin dünyası, kötü karakter Sauron’un ortaya çıkışı gibi temalar işlendi. Dizinin, Tolkien hayranlarını heyecanlandıracak detayları da oldu elbette. Dizinin en beğenilen yanı ise şimdiye kadar sanırım kostümler oldu. Gerek cücelerin, gerek elflerin gerekse de insanların kostümleri olağanüstü güzellikte. Dizideki orkların tasarımı ve kıyafetleri de şimdiye kadar olumlu not alanlardan.

Cüce şehrinin muazzam görüntüsü ve işleyişi; ada ülkesi Númenor’un Orta Dünya’ya parmak ısırtan görkemi, Tolkien kitaplarında işlenen kutsal ağaçlar, yıldızlar ve diğer detaylara göndermeler; üçüncü bölümde ilerisi için fikir veren ve “Legolas savaşı”nı hatırlatan sahneler, hakkında kitap, bölüm ya da çok fazla bilgi olmayan bir çağ yaratılırken düşünülen diğer detaylar seyirciyi heyecanlandırıyor.

DİZİNİN EKSİKLİKLERİ YA DA ELEŞTİRİLEN YÖNLERİ… 

“Güç Yüzükleri” dizisinde şu ana kadar çokça eleştirilen ve öne çıkan bazı mantık hataları, eksiklikler ve fazlalıklar var. Onlardan birkaçı şöyle: Dizinin başrolü elf kumandanı Galadriel’in Gil Galad’la görüşme ayarlaması için Elrond’dan ricada bulunması, Galadriel’in at sırtında gittiği ve güldüğü gereksiz sahne, ‘varg’ın (kurt) korkutucu olmaktan çok köpek sevimliliğinde olması, Elrond ve Celebrimbor’un cüce krallığı Khazad-dum’a yolculuk yaparken elbise dahi değiştirmemesi ve bu “uzun” yolculuğun nasıl gerçekleştiğine dair ipucu verilmemesi gibi…

Diziye getirilen bir diğer eleştiri ise bu kadar yüksek bütçeli bir yapımda, neden tecrübeli ve iyi oyunculara değil de nispeten daha genç ve toy isimlere fazlaca yer verildiği. İlerleyen bölümlerde neler olur bilemeyiz, ancak o genç oyuncuların ilk üç bölüm itibariyle bekleneni verdiği söylenebilir.

“GÜÇ YÜZÜKLERİ”, “YÜZÜKLERİN EFENDİSİ” DEĞİL

Her ne kadar adı “Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri” olsa da dizinin aslı “Güç Yüzükleri”. Türkiye’deki Yüzüklerin Efendisi hayranlarının gerek yorumlarını, gerekse de diğer “Tolkien evreni” hakkındaki açıklamalarını severek takip ettiği “Orta Dünya” hesabında anlatıldığı gibi, dizinin adında “Yüzükleri Efendisi” ifadesinin geçmesi tamamen bir marketing işi.

Yoksa dizi “Güç Yüzükleri” olarak ele alınmalı, öyle izlenmeli, olan-olmayan, eksik-fazla neyse ona göre değerlendirilmeli. 3. Çağ’da geçen “Yüzüklerin Efendisi” serisinin birkaç bin yıl öncesini anlatan “Güç Yüzükleri” elbette farklı olacaktı, elbette odaklanmış bir şekilde her farklılığı reddeden izleyiciye ters gelecekti. Dizi için hayal kırıklığı yaşayanlar, “Yüzüklerin Efendisi”ni izlemediklerini kabullenseydi belki de yukarından beri anlattığım bu “günümüz eseri” tartışmalar da bu denli sert yaşanmayacaktı. Belki yine olacaktı ama diziye toplu şekilde çöreklenerek kötü yorum bombardımanına tutanlara karşı Amazon’u yorum kapatmaya götürmezdi en azından…

Sonuç olarak, “Güç Yüzükleri” dizisi, ilk üç bölüm itibariyle bekleneni vermiş gibi görünüyor. Daha önümüzde beş sezon ve onlarca bölüm olduğunu düşünürsek, muhtemeldir ki bu serüveni daha çok konuşacağız.

Tolkien evreni geniş ve herkes için…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram