Gösteriler, Lukaşenko’nun ‘otoriter ama şefkatli baba’ imajını sarsıyor

Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, kendini cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi ilan etti. Sadece başkent Minsk'te değil, daha küçük şehirlerde de binlerce kişi seçim yolsuzluğuna karşı protestolara katıldı. Polis, protestoları şiddetle bastırdı.

KRONOS 10 Ağustos 2020 DÜNYA

Belarus’u 1994 yılından beri yöneten Aleksandr Lukaşenko, uluslararası seçim gözlemcilerinin bulunmadığı cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi ilan edildi.

Belarus Merkez Seçim Komitesi, bu sabah yaptığı açıklamada, 65 yaşındaki Lukaşenko’nun yüzde 80,23 oy aldığını bildirdi. Başkent Minsk’teki Seçim Başkanı Lilija Yermoşina tarafından yapılan açıklamaya göre, Lukaşenko’nun rakibi Svetlana Tihanovskaya, oyların yalnızca yüzde 9,9’unu aldı. Tihanovskaya, daha önce yaptığı açıklamada yenilgiyi tanımayacağını açıklamıştı.

Oysa muhalefet ve seçmenleri bu kez umutluydu. Sandıklar kapandıktan sonra muhalifler ülke çapında sokaklara döküldü. Minsk’te binlerce gösterici, Sovyetler Birliği’nin 2. Dünya Savaşı’ndaki zaferini anmak için yapılan ve Lukaşenko’nun cumhurbaşkanlığı sarayına yaklaşık bir buçuk kilometre uzaklıkta bulunan ‘Kahraman Minsk’ anıtı civarında toplanmıştı.

Buradaki göstericiler polis tarafından plastik mermiler, tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanılarak meydandan uzaklaştırıldı. Lukaşenko merkez metro istasyonlarını kapattırdı ve askerler şehre konuşlandırıldı, internete erişim engellendi ve dolayısıyla bağımsız medyanın web siteleri çalışmadı.

Muhalefet adayı Tihanovskaya’nın polise, “Halkın bir parçası olduğunuzu unutmayın” demesi karşılık bulmadı. Die Welt gazetesinin aktardığına göre, Viasna İnsan Hakları Merkezi’nden alınan bilgiye göre, 552i sadece Minsk’te olmak üzere ülke çapında 126 kişi gözaltına alındı.

PROTESTOLAR ÜLKE ÇAPINA YAYILDI

Belarus’ta protesto gösterilerinin polis şiddetiyle bastırılması yeni değil. Ancak bu kez, önceki yıllardan farklı olarak, protestolar sadece iktidarın merkezi Minsk’te yoğunlaşmamıştı. Polis gücü başkente yığıldığı için ülkenin daha küçük şehirlerinde gösteriler yapılabildi.

Örneğin, Kobryn kentinde özel polis kuvvetleri hareketsiz durarak göstericilere yol verdi, göstericiler onların arasından alkışlarla geçti. Pinsk’te, göstericilerin çokluğu nedeniyle polisin geri çekildiği ve belediye başkanının göstericilerle  pazarlık yaptığı söylendi. Başka yerlerde de, örneğin Brest veya Grodno’da, binlerce Belaruslu polislere rağmen sokağa çıktı.

Belarus muhalefetinin ve ülkeden sürülenlerin umduğu iktidar değişikliği, açıklanan sonuçlarla gerçekleşmedi. Yerel saatle sabah 03.00’ten itibaren, Minsk ve diğer şehirlerdeki eylemciler  yavaş yavaş  dağıldı.

Yine de Pazar günü, Lukaşenko için zor bir gün oldu. Sadece Minsk’in merkezinde değil, 10 milyon nüfuslu ülkenin daha küçük kasabalarında da yapılan otokrasi karşıtı protestolar,  Lukaşenko’nun ‘ulusun otoriter ama şefkatli babası’ imajını sarsıyordu. Çünkü,  seçmenlerinin yüzde 80’inden fazlasının desteğinden emin olan bir Başkan, buna rağmen halka karşı polis şiddeti kullanıyordu. Lukaşenko, en son Pazar öğle saatlerinde, devlet televizyon kameralarının önüne oy kullandığında çıktı ve sessiz kalmayı tercih etti. Cumhurbaşkanlığı ofisinden de seçim sonuçları veya protestolarla ilgili tek bir açıklama yapılmadı.

LUKAŞENKO RUSYA’YA DAHA BAĞIMLI HALE GELECEK

Moskova da Belarus’taki olaylar hakkında yorum yapmadı.  Lukaşenko, son yıllarda AB ve ABD ile yakınlaşmasıyla Rusları rahatsız eden “zor ortak” konumundaydı. Siyaset uzmanları, otoritesinin içeride azalması nedeniyle şimdi Lukaşenko’nun Rusya’ya daha bağımlı hale geleceğini söylüyorlar.

Rusya ile Belarus, neredeyse bir yıldır 1997’de imzalanan Birlik Devleti Anlaşması’nı tartışıyor. Anlaşma, iki ülke arasında yakın siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği öngörüyor ancak tam bir birleşmeyi kapsamıyor. Ancak, Kremlin iki ‘müttefik’ arasındaki ilişkilerin ve entegrasyonun daha da derinleştirilmesi için bastırıyor. Kremlin yakın geçmişte Minsk üzerindeki baskıyı artırdı, enerji fiyatlarını yükseltti ve sağladığı sübvansiyonları da azalttı. Lukaşenko 25 yıllık görev süresi boyunca Moskova’dan aldığı krediler ve ucuz enerji ile ülkesini ayakta tutmaya çalışıyor.

Moskova, geçen Aralık ayında Belarus’un düşük fiyattan enerji almaya devam etmek istemesi halinde Rusya ile daha yakın ekonomik entegrasyonu kabul etmesi gerektiğini dolaylı yollardan Minsk’e iletmişti.

Bununla birlikte her iki ülke vatandaşları da ‘tek devlet’ fikrine şiddetle karşı çıkıyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Belarus’un ekonomisi ve siyaseti üzerinde daha fazla kontrol istiyor. Lukaşenko ülkesinin egemenliğinde ısrar ediyor. (KRONOS DÜNYA)

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com