Ticaret Müdürlüğünde görev yaparken ihraç edilen KHK'lı memur Ahmet Saral'ın işe iade talebi, TMSF'ye devredilen bir kimya şirketinden kimyasal ürün alması gerekçe gösterilerek reddedildi. Saral, 'Önce bakanlık 'olur'u sonra da KHK ile ihraç edildim. Beni ihraç etmeye doyamadılar' diyor.
Ahmet Saral
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak Ordu Ticaret İl Müdürlüğü’nde görev yaparken ihraç edilen KHK’lı memur Ahmet Saral’ın göreve geri dönmek için açtığı davayı Ankara Bölge İdare Mahkemesi 14. İdare Dava Dairesi reddetti.
Saral’a ilk gerekçe olarak Mart 2016’da TMSF’ye devredilen Üniversal Kimya Sanayi Ticaret A.Ş. ‘den fatura karşılığı alınan ürünlere istinaden, kendi hesabından İş Bankası üzerinden yaptığı toplam 1540 TL’lik havale gerekçe gösterildi. İkinci gerekçe ise kapatılan Kimse Yok mu Derneği’ne 16 Aralık 2013’te yaptığı 750 TL’lik bağıştı.
“ART NİYETLİ BİR KARAR”
İş Bankası üzerinden iş için yaptığı bir işlemin karşısına red gerekçesi olarak çıkmasına çok şaşırdığını söyleyen Saral, “Kesinlikle bir art niyeti var. Bu şirkete 2016’da kayyım atanmış, yaptığım ödeme 2018 yılında. 15 Temmuz’dan sonra ve fatura karşılığı bir ödeme. Şahsi de değil. Kararda, bu ayrıntılar ve ödeme yaptığım tarih de belirtilmemiş. Red kararını gerekçelendirebilmek için bilerek belirtmiyorlar. 2016 yılında TMSF’ye devredilen bir şirkete 2018 yılında yapılan bir alışveriş için ödenen para irtibat ve iltisak için delil olarak gösteriliyor. Kimse Yok mu Derneği’ne yapılan bağışta özellikle tarih belirtmişler. Hakkımda çok hukuksuz ve vicdansız bir karar verildi.” dedi.
Saral, “Açıkçası çok şaşkınım. Ben kendi halinde birisiyim.” diye konuştu.
“BABAMIN RUHUNA YETİMLERE İÇİN BAĞIŞ YAPMIŞTIM”
Karadenizli, Laz Ali lakaplı eski bir kabadayının oğlu olan Ahmet Saral, Kimse Yok mu Derneği’ne yaptığı bağışı Afrikalı yetimler için, 1999 yılında akciğer kanserinden hayatını kaybeden babasının ruhuna ithafen yaptığını belirtti.
Saral, “Yoldan geçerken ‘Afrika’daki yetimler için yardım kampanyası’ yazısını gördüm. Kimse Yok Mu’ya öyle para yatırdım. Birkaç ay öncesinde Nepal’deki sel felaketinden etkilenen Arakanlılar için İHH’ya aynı şekilde yardım parası verdim. Her kuruma ben yardım ediyorum, bir ayrım yapmıyordum.” ifadelerini kullandı.
“BENİ İHRAÇ ETMEYE DOYAMADILAR”
15 Temmuz’dan sonra iki kere ihraç edildiğini belirten Saral, şöyle devam etti: “667 sayılı KHK’ya istinaden Bakanlık oluru ile 27 Temmuz 2016’da ihraç edildim. Bir ay sonra 672 sayılı KHK ile tekrar ihraç edildim. Beni ihraç etmeye doyamadılar. Nedenini anlamak mümkün değil. Herhalde sayı veriyorlardı ihraç sayısı fazla çıksın diye tekrar ihraç ettiler. Ayrıca, KHK ihraçlarında kamusal sınırlandırmalar daha fazla. Pasaport tahditleri, SGK iş çıkış kodları vs gibi. SGK hizmet dökümünde önceden “görevine son verildi” yazıyordu, sonrasında “Kamu Görevinden Çıkarıldı (Kanun/KHK Göre)” diye yazdılar. Her türlü zorluğu yaşamamız için ellerinden geleni yapıyorlar, yazıklar olsun.”
