Alman yayın organı RND, Girit'te ABD'nin askeri çalışmalarını yazdı. Haberde, adadaki son durumu anlatmak için ABD'li Donanma Komutanı Foggo'nun şu demecine yer verildi: "Doğu Akdeniz, dünyanın en militarize bölgesi haline geliyor."
Almanya’da Hanover merkezli yayın yapan RND (RedaktionsNetzwerk Deutschland), doğal gaz sondajı nedeniyle Türkiye ve Yunanistan arasında tansiyonun yükseldiği Akdeniz’in en büyük adası Girit’teki ABD varlığını haber yaptı.
ABD’nin adada Souda Askeri Üssü bulunuyor. ABD Girit’i, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz planlarında hayati role haiz bir üs olarak görüyor.
Haberde, limanda demirli ABD güdümlü füze kruvazörü ‘USS Normandy’nin mürettebatının adada yaptığı sosyal sorumluluk çalışması anlatıldıktan sonra, “Girit’te bu türden çalışmalar uzun zamandır devam ediyor. Amerikalılar, kendi çıkarları doğrultusunda adada biraz iyi bir ruh hali yaratmak istiyor. Çünkü askeri konumun önemi artıyor” dendi.
“Bu yaz Akdeniz’de beklenmedik askeri güç denemeleri yapılıyor. Türkiye doğalgaz sahalarına uzanıyor, Yunanistan AB’den yardım istiyor. Rusya, NATO’yu yeni, sessiz denizaltılarla korkutuyor. Her zaman stratejik öneme sahip bir ada olan Girit’te ABD şimdi her zamankinden daha fazla varlık gösteriyor” yazılan haberde özetle şu ifadeler kullanıldı:
“Bu yılın başında, İran ile ABD arasındaki kriz tırmanırken, Hanya yakınlarına, hiç görülmemiş dört egzotik ABD uçağı indi. Pervaneli uçak ve helikopter karışımı gibi görünüyorlardı. Bunlar, ‘Osprey’ tipi dikey kalkışlı olan, gizli özel operasyonlar için kullanılan özel uçaklardı.
Daha önce adada bir başka ender uçak olan B-52 görülmüştü. B-52, tüm ağır bombardıman uçaklarının en ağır olanı; ABD Hava Kuvvetleri’nin ‘Kıyamet Dairesi’nden bir canavar.
ABD üssü Souda’nın askeri sözcüsü cesurca tweet atarak “beklenmedik ziyaretçinin”, ”varış noktasındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle” Girit’e inmek zorunda kaldığını açıkladı.
Check out these photos of our unexpected, but welcome, visitor this week!
A #B-52 #Stratofortress bomber was diverted to land @NSA_SoudaBay due to adverse weather at its destination – marking the first time a B-52 landed here.@USEmbassyAthens @HQUSAFEPA pic.twitter.com/1V0OymH9xB
— NSA Souda Bay (@NSA_SoudaBay) November 8, 2019
Kötü hava mı? ‘Stratosferik Kale’ B-52’nin mürettebatı, büyük bir menzille yükseklerde uçuyor ve Pfalz’daki Ramstein’a, İngiltere’deki Fairford’a veya Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia’ya inip inmemeyi sakince düşünebilirler.
Girit’e yapılan bu çıkarma, Akdeniz dolayındaki askeri çevrelerde tam da kastedildiği gibi yorumlandı: Moskova’ya yönelik siyasi bir işaret olarak.
Bir sonraki oyun Ağustos başında izledi. ABD uçak gemisi ‘Eisenhower’, Girit ve Libya arasındaki dalgaların arasından, 12 savaş gemisinin yanı sıra havadan keşif, savaş jetleri ve denizaltılar eşliğinde süzüldü. Böyle bir taşıyıcı vuruş grubunun ortaya çıktığı yerde, güç dengesi de onun mevcudiyeti süresince değişir.
‘Eisenhower’ grubu Yunan Hava Kuvvetleri ile birlikte Girit açıklarında günlerce askeri tatbikat yaptı. Atina hükümeti bunu, Türkiye ile aralarında Akdeniz’deki gaz yatakları nedeniyle devam eden çatışmada kendilerine verilen bir destek olarak kabul etti. Bu arada Amerikalılar, çok daha fazlasıyla ilgileniyor; Doğu Akdeniz’deki yeni belirsizliği kontrol altına almakla…
ABD Avrupa ve Afrika Kuvvetleri Donanma Komutanı James Foggo, Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün (IISS) bu yılki yaz seminerinde, “Doğu Akdeniz, dünyanın en militarize bölgesi haline geliyor” dedi. Suriye’de Tartus limanı, Ruslar için bir deniz üssü olarak yeni bir önem kazandı, “Libya da yakında buna eklenebilir.” Foggo, Yunanistan’ın bu tehdide karşı koymaya yardımcı olabileceğine inanıyor. Nitekim, iki yıl önce Girit’e yaptığı ziyarette adanın, “askeri üs olarak dünya standartlarında” olduğunu duyurmuştu.
Şimdi adanın etrafındaki bölgede bir sorun yumağı oluştu. Örneğin NATO çevrelerinde bir fısıltıyla “son derece rahatsız edici bir olaydan” bahsediliyor. İddiaya göre, en son tasarıma sahip sessiz bir Rus nükleer denizaltısı, Akdeniz’in derinliklerinde 38 gün boyunca fark edilmeden hareket edebildi. NATO, hiçbir şeyden böyle bir kontrol kaybından daha fazla nefret etmez.
Bugünün Akdeniz stratejistleri, geçmiş yüzyıllarda yaşayan öncülleriyle şimdi aynı adayı işaret ediyor: Girit.
Gelecek yıllarda ada, Berlin’deki Checkpoint Charlie (Çarli Kontrol Noktası) gibi bir şeye dönüşebilir; sadece burada dikenli tel ve tank ruloları yerine, su ve gemiler oyuna girer.
O zamanlar olduğu gibi bugün de burada bir “güç gösterisi” çoktan başladı. Amerikan savaş gemileri, flamalarını Souda Körfezi’ndeki ABD üssünde mutlu bir şekilde dalgalandırıyor ve Amerikan denizaltıları da yine denizden gösterişli bir şekilde ortaya çıkıyor.
Şu kadarı açık: Ada, yakın gelecekte Türkiye’de, Suriye’de veya 310 kilometre uzaklıktaki Libya’da ne olursa olsun Batı’nın bir parçası olacak.
Efsanevi Checkpoint Charlie Almanya’da bölünmüş Batı ve Doğu Berlin arasındaki en iyi bilinen geçişti. 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısı, sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyordu. (KRONOS DÜNYA)
